CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da, partinin gençlik kolları üyelerine; “Türkiye’de büyük bir umutsuzluk, büyük bir hayal kırıklığı var. Bu salonun görevi CHP’deki örgütlü gençlerle, bütün gençleri örgütleyip yeniden kurtuluşun mümkün olduğunu, demokrasinin yeniden kuruluşunun mümkün olduğunu; konserlerin, festivallerin iptal olduğu bir ülke değil bütün özgürlüklerin yaşanabileceğini, kimsenin yaşam biçimine müdahale edilmeyecek gerçek bir demokratik Cumhuriyete kavuşacağımızı, bu ülkenin kaynaklarının hepimize yeteceğini, bu ülkenin bizim için gerçekten yaşanılacak bir ülke haline gelmesi için bu ülkeye hep beraber inanmamız gerektiğini; onlara sizin anlatmanız, hep beraber onları ikna etmemiz gerekiyor” sözleri ile seslendi.

Haber: SULTAN EYLEM KELEŞ / Kamera: KERİM UĞUR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da, partinin gençlik kolları üyelerine; “Türkiye’de büyük bir umutsuzluk, büyük bir hayal kırıklığı var. Bu salonun görevi CHP’deki örgütlü gençlerle, bütün gençleri örgütleyip yeniden kurtuluşun mümkün olduğunu, demokrasinin yeniden kuruluşunun mümkün olduğunu; konserlerin, festivallerin iptal olduğu bir ülke değil bütün özgürlüklerin yaşanabileceğini, kimsenin yaşam biçimine müdahale edilmeyecek gerçek bir demokratik Cumhuriyete kavuşacağımızı, bu ülkenin kaynaklarının hepimize yeteceğini, bu ülkenin bizim için gerçekten yaşanılacak bir ülke haline gelmesi için bu ülkeye hep beraber inanmamız gerektiğini; onlara sizin anlatmanız, hep beraber onları ikna etmemiz gerekiyor” sözleri ile seslendi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da; CHP Gençlik Kolları İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Özel, şunları söyledi:
“Hepiniz, Fatih Sultan Mehmet’in yetiştiği topraklardasınız. 17 şehzadenin yetiştiği, altısının tahta geçtiği topraklardasınız. Kanuni Sultan Mehmet’i yetiştiren topraklardasınız. 2. Selim’i, 3. Murad’ı, 3. Mehmet’i, 1. Mustafa’yı yetiştirip; tahta yollayan memlekettesiniz. Dünyanın en eski festivallerinden bir tanesi olan Mesir Festivali’nin yapıldığı kenttesiniz… Bir emek kentindesiniz. Dünyada paranın ilk kez basıldığı kenttesiniz. Şehzadeler Kenti demek sadece sağ siyasetçilerin, Osmanlıyı kendilerince sahiplenenlerin bütün kibrine rağmen; yaptıkları iyisi kötüsüyle Cumhuriyet ilan edilene kadar, yükselme döneminde dünyaya kattıkları ile çok önemli topraklardayız…
CHP’liler olarak tarihi ile barışık; tek adam yönetiminin, denetimsiz bir tek adamın koca bir imparatorluğu önce hasta adam, sonra işgale uğramış bir ülke yaptığını; ondan bir Kurtuluş Savaşı’nın nasıl örgütlendiğini, önce Kurtuluş’un sonra Kuruluş’un nasıl gerçekleştiğini; bunun sonucunda Cumhuriyet’in kıymetini en iyi bilenler bizleriz. Biz Hezarfen Ahmet Çelebi’yiz, Galata Kulesi’nden uçmayı hayal edebilen, hesabı kitabı yapan Hezarfen Ahmet Çelebi’ye sahip çıkıyoruz biz… Biz Mimar Sinan’ı destekliyoruz. Biz; bilime sahip çıkan, bu toprakların gelişimi için taş üstüne taş koyan herkesi destekliyoruz. Biz en çok, bu toprakların yetiştirdiği en büyük devrimci Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü destekliyoruz.
Gençlik demek, umut demek; heyecan demek, yeni fikirlere açık olmak demek. Geleceğe dair bir hedef koymak demek. Geleceğe umutla bakabilmek demek. Bugün ülkeyi yönetenler, ‘hedef 2023’ dediler. Hedeflerine belki kendilerini iktidarda tutmaya, bizim yaptıklarımızla yapamadıklarımızla çok başarmışken Cumhuriyet’in 100. Yılında, iktidarı yine CHP’ye, yani kurucunun kurduğu partiye almayı; çok ufak bir farkla kaybettik. Bizim bundan sonra Atatürk’ün bize vermiş olduğu en önemli görevi, gelişmiş ülkeleri yakalama ve geçme görevini, onun vasiyetini yerine getirmektir.
Bu vasiyet yerine gelecekse, mesela 2023’ü hedefleyenler kendi hedeflerine ulaştılar belki. Ancak milli gelir hedefleri 25 bin dolardı, 10 bin 660 dolarda bıraktılar. İhracat hedefi, yarısını bile tutturamadı, Ülkenin ekonomi büyüklüğünde, 2023 hedefinin yarısındayız. İstihdamda yarısındayız, enflasyonda kat kat ilerisindeyiz. Bütün hedeflerin tutabilmesi için bu ülkeyi Osmanlı’yı felaketlere sürükleyen bir tek adam anlayışının değil, bu ülkeyi bir demokrasinin yönetiyor olması lazım. Kuvvetler ayrılığının, hukukun üstünlüğünün, güçlü bir parlamento, bağımsız yasama ve güçlü denetim yapabilen milletvekillerinin olması lazım. Parlamentonun denetimine tabi bir yürütme organının olması lazım. Bunların olduğu yerler var. Olmadığı yerler var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk batıyı işaret ederken; gelişmişliği, hukuku, bilimi gösterdi. Onun gösterdiği yerde bugün, 45 bin dolar milli gelir var AB’de. 70 bin dolar var İskandinav ülkelerinde. Bizde 10 bin dolar. Geminin rotasını batıdan doğuya çeviren ve Şangay İşbirliği Örgütü’ne girmek istiyoruz diyenin gösterdiği yerde 4 bin 500 dolar milli gelir var.
“GENÇLİK KOLLARI CUMHURİYET’İN İKİNCİ YÜZYILINDAKİ İKTİDARINIZI KURACAK VE YÖNETECEK OLANLARDIR”
Türkiye, önümüzdeki günlerde, CHP’ye oy verip AB’ye mi girecek, yoksa recep Tayyip Erdoğan’ın hayallerine teslim olup, 4 bin 500 dolarla Şangay İşbirliği Örgütü’nde mi sürünecek, buna karar verecek. Burada mütevazi yöneticiler, zengin bir halk; bu tarafta kocaman saraylar, en pahalı makam arabaları, yüzen saraylar, uçan saraylar; itibardan tasarruf etmeyen otoriter liderler ama sürünen bir halk var. Biz vatandaşlarımıza en çok bu konunun üzerinde düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyoruz. Biz vasiyeti yerine getireceksek, 100 yıl önce yapanlar nasıl yaptıysa, öyle yapacağız. 100 yıl önce yapanlar, bu işi 42 yaşında bir Cumhurbaşkanı ile yaptılar. Köy Enstitüleri’ni kuran Hasan Ali Yücel’i 70 yaşında öğretmenler anıyor, oysa o gün 40 yaşında olduğunu unutmamak lazım… Refik Saydam 39 yaşında Sağlık Bakanıydı. Bülent Ecevit, 1961’de 36 yaşında Çalışma Bakanıydı. Deniz Baykal, Bülent Ecevit’in ilk kabinesinde kendisi 35 yaşındaydı ve Maliye Bakanıydı. Önder Sav, Çalışma Bakanı olduğunda 36 yaşındaydı. 38 yaşında Ahmet Taner Kışlalı Kültür ve Turizm Bakanıydı. Hem bu isimlerle övünüp, sonra siyaseti belli yaş grupları ile yapıp, Gençlik Kollarını bayrak asacak, afiş asacak, bildiri dağıtacak, alkış yapacak bir gençlik kolları olarak göremeyiz. Gençlik Kolları Cumhuriyet’in ikinci yüzyılındaki iktidarınızı kuracak ve yönetecek olanlardır.
Genç arkadaşlarımızın listelerde olmaları lazım. CHP’nin gençlik kolları genel başkanı, listelerin yapıldığı güne kadar; o makama seçildiyse, PM’nin, MYK’nin doğal üyesi ise, o salonda her hafta partinin yönetimine katkı sağlayacak noktaya layık görülüyorsa; onu ilinde listenin başına layık göreceğiz. Gençlik Kolları İlçe Başkanlarından, siz çalışıp kriteri belirleyecekseniz; Gençlik Kolları İl Başkanlarından 4 Eylül ile 9 Eylül arasında yapacağımız Büyük Kurultayımızda Sivas’ta başlayacağız, Ankara’da devam edeceğiz… O tüzüğe yazacağız, en başarılı beş ilçe başkanını, beş gençlik kolları il başkanını, ön seçime sokmadan, görevini iyi yaptı diye, başardı diye, tüzüğe yazacağız, listenin başına koyacağız. Böyle bir hazırlık yapmaya hazırsanız, Türkiye’yi de yönetmeye hazırsınızdır.
“HEPİMİZ BİRDEN CHP’Yİ VE TÜRKİYE’Yİ DEĞİŞTİRMEYE KENDİMİZİ NEFER KILACAĞIZ”
Parti Meclisi’nde söz verdim, yaş ortalaması 43 PM’nin. Kadın erkek eşit temsil olacak dedim, 9 kadın, 9 erkek; hepsi MYK üyesi. Tayyip Erdoğan, 18’de bir kadın koydu. Senin yerin aile diyor, kadın bir tek o işten anlar diyor. Gerisi erkek işi, karışma elinin hamuruyla diyor. Bizim iktidarımızda bakanların yarısı kadın yarısı erkek olacak. İşte PM değişti, MYK değişti. Hepimiz birden CHP’yi ve Türkiye’yi değiştirmeye kendimizi nefer kılacağız. Biz başarırsak Türkiye başaracak. Bu salondakiler başarırsa hep birlikte başaracağız.
En büyük yatırımı size yapacağız. Eğitim alacaksınız, çalışacağız, deneyimleri paylaşacağız. Biz bundan sonraki seçimde iktidara geldiğimizde bu salondan bakanları çıkarabiliyorsak, o zaman başardık demektir. Yoksa 75 yaşında, karşınıza birileri geliyor, ‘ben 1960’ların gençlik kolları başkanıyım.’ Biz artık geçmişte gençlik kolları başkanı olmakla değil, gençlik kollarından çıkmış bakanlar olmakla, başbakan olmakla, Cumhurbaşkanı olmakla övünmemiz lazım.
“BEKA SORUNU DÜNYANIN BURADA HAYAL KURMASI DEĞİL, BU ÜLKENİN GENÇLERİNİN SİZİN YÜZÜNÜZDEN YURT DIŞINDA HAYAL KURMASIDIR”
Ülkenin en önemli sorunu var. Büyük bir beka sorunu olduğuna katılıyorum; Sayın Bahçeli gibi, Sayın Erdoğan gibi… O sorun, bu ülke dünyanın en güzel ülkesi, bu ülke üzerinde bütün dünya hesap yapıyor, hayal kuruyor. Onlara bakarsan sorun bu. Yarın gelebilirler, işgal edebilirler. Bu tarafı kolay, 100 yıl önce nasıl izin vermediysek, bütün dünya hayal kursa da kimsenin emellerine ulaşmasına izin vermeyiz. Ama bütün dünya bu güzel ülke üzerinde hayal kurarken, bu ülkenin gençleri dünyanın başka ülkelerinde hayal kuruyor. Türkiye’de gençlerin yüzde 75’i, bavulları kafada toplamış, fiilen toplaması an meselesi. Ey Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkenin beka sorunu dünyanın burada hayal kurması değil. Bu ülkenin gençlerinin sizin yüzünüzden yurt dışında hayal kurmasıdır…
Türkiye’de büyük bir umutsuzluk, büyük bir hayal kırıklığı var. Bu salonun görevi CHP’deki örgütlü gençlerle, bütün gençleri örgütleyip yeniden kurtuluşun mümkün olduğunu, demokrasinin yeniden kuruluşunun mümkün olduğunu; konserlerin, festivallerin iptal olduğu bir ülke değil bütün özgürlüklerin yaşanabileceğini, kimsenin yaşam biçimine müdahale edilmeyecek gerçek bir demokratik Cumhuriyete kavuşacağımızı, bu ülkenin kaynaklarının hepimize yeteceğini, bu ülkenin bizim için gerçekten yaşanılacak bir ülke haline gelmesi için bu ülkeye hep beraber inanmamız gerektiğini; onlara sizin anlatmanız, hep beraber onları ikna etmemiz gerekiyor.
“YURTTAN SESLER PROGRAMI…”
KYK yurtlarında yaşanan sorunlar… Bu hafta yurtlarda 3 ayrı grup milletvekili, PM üyeleri ve Gençlik Kollarından oluşan; Türkiye’de yurt ziyaretlerine, yurt raporlarının hazırlanması; yurttaki gençlerin seslerinin duyurulmasına Yurttan Sesler programına başlıyorlar. Bir ihbar hattı kuruyoruz. KYK yurtlarındaki sorunlara taraf olacağız. Güvenlik, temizlik, sıcak su yetersizliğini, yemeklerden zehirlenmeyi, asansör problemlerini büyüteç altına alacağız.
Gençleri kimse yukarıdan bakılacak ve kolayca ezilecek karınca gibi görmesin. Karıncanın kardeşi var, o da CHP’dir.
38 yaşında Yunus Emre Göçer hayatını kaybetti. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu sıkıştırdı ve öldürdü ve kaçtı. Bu mesele üzerinde çok durduk, durmaya da devam edeceğiz. Yunus Emre’nin eşine çocuklarına gittim. Bir tanesi özel eğitime muhtaç bir çocuk. Ekrem Başkan o sorunu çözüyor. Barınma sorunlarını Maltepe Belediyemiz çözecek. O sorunu gündemde tutmaya devam edeceğiz. Nihayet, Yılmaz Tunç’a mikrofon uzattılar. ‘Kurye öldü’ dediler, ‘Gündem Filistin’ dedi ittirdi mikrofonları. O Yılmaz Tunç, çıktı; sizin sayenizde diyor ki ‘Somalili sanık Türkiye’ye gelecek. Biz vatandaşımızın savunmasını, CHP’ye ve Özgür Özel’e bırakmayız.’ Bugüne kadar aklınız neredeydi? Yılmaz Tunç, bundan sora böyle sorumluluk yaparsanız, biz CHP Gençlik Kolları ile birlikte sizin yakanızı bırakmayız.
“BİZİM ZAMKIMIZ MENFAAT İLİŞKİSİ DEĞİL. VATAN, MİLLET, BAYRAK, ATATÜRK SEVGİSİ”
Geçen hafta Almanya’daydık… Vardığımız sonuç şu: Türkiye Cumhuriyeti, AB’ye layık bir ülkedir. AB yürüyüşünü, ancak ve ancak kendisine Avrupa’yı, Avrupa’nın gelişmişlik düzeyini, hukuk düzeyini; sosyal demokrat bir parti hayata geçirebilir. Biz bu hedefi önümüze koyuyoruz…
İnsan biriktireceğiz. Kin biriktirmeyeceğiz birileri gibi. Bu partide gözümüzün değdiği herkesi yanımıza alacağız. Karşımızda kimse yok. Benim karşımda AK Parti var, MHP var; bu ülkenin yarınları iyi olmasın isteyenler var. Bizim en kötümüz, onların en iyisinden iyidir. Bizim 40 yıldır iktidar olmadığımız halde, pırıl pırıl 81 il başkanımız var. Bizim zamkımız menfaat ilişkisi değil. Vatan, millet, bayrak, Atatürk sevgisi…
“FİLİSTİN MESELESİ; SİZ KULAĞINIZIN ÜSTÜNE YATARKEN, CHP’NİN MESELESİYDİ”
Bugün Tayyip Erdoğan halen bizi, Netanyahu ağzıyla konuşmakla suçluyor… Türkiye Filistin meselesini, iç politikada elverişli bir alan gördükleri için, biz meselede Yaser Arafat-Ecevit çizgisinden geldiğimizi görüyor ama görmezden gelmeye çalışıyor. Tayyip Erdoğan. Filistin meselesi; siz kulağınızın üstüne yatarken, CHP’nin meselesiydi, devrimci gençlerin meselesiydi, yine bizim meselemizdir.
Kendisine bir çağrıda bulundum: Eğer cesaretin varsa ben hazırım. Benim valizim hazır. Ben zaten izin bekliyorum, Gazze’ye gideceğim. Gel Devlet Bahçeli’yi çağır, bütün partilerin genel başkanlarını çağır; hep beraber Refah Sınır Kapısı’na dayanalım, Filistin meselesini bütün dünyaya anlatalım.
Yerel seçimlere gidiyoruz… Öncelikle 226 aday duyurduk. Hepsi bölgesinde tek adaydı. Şu an duyurulmayan belediye başkanlarının hiçbirisi, ‘acaba durumu riskte’ diye düşünmesin. Çünkü birden çok adayın olduğu yerlerde, aday duyurmadık. Belediyenin bizde olduğu, memnuniyet anketi yaptığımız yerlerde duyurmadık. Önümüzdeki dönemde peyderpey duyurulacak. Dört büyükşehri açıkladık. Biz belediye başkanı açıklarken, örneğin Halk Ekmeği kuran Ahmet İsvanları açıklıyoruz, suyun ilk 10 tonunu bedava veren Osman Özgüvenleri açıklıyoruz, Türkiye’nin ilk metrosunu yapanları, sosyal belediyecilikle Türkiye’yi tanıştıranları açıklıyoruz. Tabii ki bu listelerde çok istememize rağmen arzu ettiğimiz kadar genç ve kadın olmayacak. Bir öğrenilmiş çaresizlikten, bir cam tavandan dolayı olmuyor… Kazanmaya en yakın, kazanabilecek adaylarla yol yürüyoruz. Ama burada kadın varsa, genç varsa onları tercih ediyoruz… Belediye Meclis listelerinde kadın ve gençlik kotası uygulanacak…
“CHP’NİN OKLARININ ARASINDA SEFACILIK YOK”
Bu koltuğa kimse sefa sürmek için gelmiyor. CHP’nin oklarının arasında sefacılık yok. Devrimcilik var, Atatürk nasıl cesaret ettiyse, biz de cesaret edeceğiz. Bu neye mal olursa, olsun. Bu yaptığımız; gençleştiren, kadınlara alan açan işler neye mal olursa, kim bozulacak olursa, kim karşımıza geçecek olursa olsun; biz bu işi usulüne uygun, olması gerektiği gibi, CHP’nin değerlerine uygun, bir sosyal demokrat partide nasıl olması gerekiyorsa o şekilde yapacağız… Bize güçlü erkeklerin atadığı kadınların olduğu listeler değil; güçlü kadınların ve gençlerin bileğinin hakkıyla geldiği listeler lazım, böyle listeler yapacağız.
Bir genci kim yıldırıyorsa sizin haberiniz olacak, Gençosman’ın haberi olacak, Özgür Özel’in olacak. Üç telefonla genel başkan. Siz sadece haberi verecekseniz, gerekli tutumu ben alacağım.
“ATATÜRK CUMHURİYETİ CHP GENEL BAŞKANI’NA EMANET ETMEDİ, SİZE EMANET ETTİ”
Biz önümüzdeki seçimlere giderken, seçmen baktığında; bu CHP bu ülkeyi yönetir diyecek. Bak, yüzde 50’si kadın ülkenin, CHP’de de öyle. Şunlara bak pırıl pırıl gençler var diyecek. Kimin nasıl inandığı, nasıl yaşadığı değil; önemli olan kafanın içindeki. Başının üzerine sardığı ile ilgilenmiyoruz, çok da saygı duyuyoruz. Herkesin kafasının içine bakıyoruz. Dürüst mü, ahlaklı mı, çalışkan mı; bu partiyi seviyor mu, bu ülkeyi seviyor mu? Bütün gençleri kucaklayın. Ailesi hangi görüşte olursa olsun, kucaklayın. Hep birlikte Türkiye’yi kucaklarsak, başaracağımıza önce kendimizi sonra Türkiye’yi inandırırsak, Türkiye’yi kurtaracağız. Size inanıyorum.
Atatürk Cumhuriyeti CHP Genel Başkanı’na emanet etmedi, benim öyle bir sorumluluğum yok. Ben partiyi yönetmekle meşgulüm. Atatürk Cumhuriyet’i size emanet etti. Sizin sorumluluğunuz çok ağır, Gereğini yerine getirin. Cumhuriyeti kurtarın.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!