CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da, partinin gençlik kolları üyelerine; “Türkiye’de büyük bir umutsuzluk, büyük bir hayal kırıklığı var. Bu salonun görevi CHP’deki örgütlü gençlerle, bütün gençleri örgütleyip yeniden kurtuluşun mümkün olduğunu, demokrasinin yeniden kuruluşunun mümkün olduğunu; konserlerin, festivallerin iptal olduğu bir ülke değil bütün özgürlüklerin yaşanabileceğini, kimsenin yaşam biçimine müdahale edilmeyecek gerçek bir demokratik Cumhuriyete kavuşacağımızı, bu ülkenin kaynaklarının hepimize yeteceğini, bu ülkenin bizim için gerçekten yaşanılacak bir ülke haline gelmesi için bu ülkeye hep beraber inanmamız gerektiğini; onlara sizin anlatmanız, hep beraber onları ikna etmemiz gerekiyor” sözleri ile seslendi.

Haber: SULTAN EYLEM KELEŞ / Kamera: KERİM UĞUR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da, partinin gençlik kolları üyelerine; “Türkiye’de büyük bir umutsuzluk, büyük bir hayal kırıklığı var. Bu salonun görevi CHP’deki örgütlü gençlerle, bütün gençleri örgütleyip yeniden kurtuluşun mümkün olduğunu, demokrasinin yeniden kuruluşunun mümkün olduğunu; konserlerin, festivallerin iptal olduğu bir ülke değil bütün özgürlüklerin yaşanabileceğini, kimsenin yaşam biçimine müdahale edilmeyecek gerçek bir demokratik Cumhuriyete kavuşacağımızı, bu ülkenin kaynaklarının hepimize yeteceğini, bu ülkenin bizim için gerçekten yaşanılacak bir ülke haline gelmesi için bu ülkeye hep beraber inanmamız gerektiğini; onlara sizin anlatmanız, hep beraber onları ikna etmemiz gerekiyor” sözleri ile seslendi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da; CHP Gençlik Kolları İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Özel, şunları söyledi:
“Hepiniz, Fatih Sultan Mehmet’in yetiştiği topraklardasınız. 17 şehzadenin yetiştiği, altısının tahta geçtiği topraklardasınız. Kanuni Sultan Mehmet’i yetiştiren topraklardasınız. 2. Selim’i, 3. Murad’ı, 3. Mehmet’i, 1. Mustafa’yı yetiştirip; tahta yollayan memlekettesiniz. Dünyanın en eski festivallerinden bir tanesi olan Mesir Festivali’nin yapıldığı kenttesiniz… Bir emek kentindesiniz. Dünyada paranın ilk kez basıldığı kenttesiniz. Şehzadeler Kenti demek sadece sağ siyasetçilerin, Osmanlıyı kendilerince sahiplenenlerin bütün kibrine rağmen; yaptıkları iyisi kötüsüyle Cumhuriyet ilan edilene kadar, yükselme döneminde dünyaya kattıkları ile çok önemli topraklardayız…
CHP’liler olarak tarihi ile barışık; tek adam yönetiminin, denetimsiz bir tek adamın koca bir imparatorluğu önce hasta adam, sonra işgale uğramış bir ülke yaptığını; ondan bir Kurtuluş Savaşı’nın nasıl örgütlendiğini, önce Kurtuluş’un sonra Kuruluş’un nasıl gerçekleştiğini; bunun sonucunda Cumhuriyet’in kıymetini en iyi bilenler bizleriz. Biz Hezarfen Ahmet Çelebi’yiz, Galata Kulesi’nden uçmayı hayal edebilen, hesabı kitabı yapan Hezarfen Ahmet Çelebi’ye sahip çıkıyoruz biz… Biz Mimar Sinan’ı destekliyoruz. Biz; bilime sahip çıkan, bu toprakların gelişimi için taş üstüne taş koyan herkesi destekliyoruz. Biz en çok, bu toprakların yetiştirdiği en büyük devrimci Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü destekliyoruz.
Gençlik demek, umut demek; heyecan demek, yeni fikirlere açık olmak demek. Geleceğe dair bir hedef koymak demek. Geleceğe umutla bakabilmek demek. Bugün ülkeyi yönetenler, ‘hedef 2023’ dediler. Hedeflerine belki kendilerini iktidarda tutmaya, bizim yaptıklarımızla yapamadıklarımızla çok başarmışken Cumhuriyet’in 100. Yılında, iktidarı yine CHP’ye, yani kurucunun kurduğu partiye almayı; çok ufak bir farkla kaybettik. Bizim bundan sonra Atatürk’ün bize vermiş olduğu en önemli görevi, gelişmiş ülkeleri yakalama ve geçme görevini, onun vasiyetini yerine getirmektir.
Bu vasiyet yerine gelecekse, mesela 2023’ü hedefleyenler kendi hedeflerine ulaştılar belki. Ancak milli gelir hedefleri 25 bin dolardı, 10 bin 660 dolarda bıraktılar. İhracat hedefi, yarısını bile tutturamadı, Ülkenin ekonomi büyüklüğünde, 2023 hedefinin yarısındayız. İstihdamda yarısındayız, enflasyonda kat kat ilerisindeyiz. Bütün hedeflerin tutabilmesi için bu ülkeyi Osmanlı’yı felaketlere sürükleyen bir tek adam anlayışının değil, bu ülkeyi bir demokrasinin yönetiyor olması lazım. Kuvvetler ayrılığının, hukukun üstünlüğünün, güçlü bir parlamento, bağımsız yasama ve güçlü denetim yapabilen milletvekillerinin olması lazım. Parlamentonun denetimine tabi bir yürütme organının olması lazım. Bunların olduğu yerler var. Olmadığı yerler var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk batıyı işaret ederken; gelişmişliği, hukuku, bilimi gösterdi. Onun gösterdiği yerde bugün, 45 bin dolar milli gelir var AB’de. 70 bin dolar var İskandinav ülkelerinde. Bizde 10 bin dolar. Geminin rotasını batıdan doğuya çeviren ve Şangay İşbirliği Örgütü’ne girmek istiyoruz diyenin gösterdiği yerde 4 bin 500 dolar milli gelir var.
“GENÇLİK KOLLARI CUMHURİYET’İN İKİNCİ YÜZYILINDAKİ İKTİDARINIZI KURACAK VE YÖNETECEK OLANLARDIR”
Türkiye, önümüzdeki günlerde, CHP’ye oy verip AB’ye mi girecek, yoksa recep Tayyip Erdoğan’ın hayallerine teslim olup, 4 bin 500 dolarla Şangay İşbirliği Örgütü’nde mi sürünecek, buna karar verecek. Burada mütevazi yöneticiler, zengin bir halk; bu tarafta kocaman saraylar, en pahalı makam arabaları, yüzen saraylar, uçan saraylar; itibardan tasarruf etmeyen otoriter liderler ama sürünen bir halk var. Biz vatandaşlarımıza en çok bu konunun üzerinde düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyoruz. Biz vasiyeti yerine getireceksek, 100 yıl önce yapanlar nasıl yaptıysa, öyle yapacağız. 100 yıl önce yapanlar, bu işi 42 yaşında bir Cumhurbaşkanı ile yaptılar. Köy Enstitüleri’ni kuran Hasan Ali Yücel’i 70 yaşında öğretmenler anıyor, oysa o gün 40 yaşında olduğunu unutmamak lazım… Refik Saydam 39 yaşında Sağlık Bakanıydı. Bülent Ecevit, 1961’de 36 yaşında Çalışma Bakanıydı. Deniz Baykal, Bülent Ecevit’in ilk kabinesinde kendisi 35 yaşındaydı ve Maliye Bakanıydı. Önder Sav, Çalışma Bakanı olduğunda 36 yaşındaydı. 38 yaşında Ahmet Taner Kışlalı Kültür ve Turizm Bakanıydı. Hem bu isimlerle övünüp, sonra siyaseti belli yaş grupları ile yapıp, Gençlik Kollarını bayrak asacak, afiş asacak, bildiri dağıtacak, alkış yapacak bir gençlik kolları olarak göremeyiz. Gençlik Kolları Cumhuriyet’in ikinci yüzyılındaki iktidarınızı kuracak ve yönetecek olanlardır.
Genç arkadaşlarımızın listelerde olmaları lazım. CHP’nin gençlik kolları genel başkanı, listelerin yapıldığı güne kadar; o makama seçildiyse, PM’nin, MYK’nin doğal üyesi ise, o salonda her hafta partinin yönetimine katkı sağlayacak noktaya layık görülüyorsa; onu ilinde listenin başına layık göreceğiz. Gençlik Kolları İlçe Başkanlarından, siz çalışıp kriteri belirleyecekseniz; Gençlik Kolları İl Başkanlarından 4 Eylül ile 9 Eylül arasında yapacağımız Büyük Kurultayımızda Sivas’ta başlayacağız, Ankara’da devam edeceğiz… O tüzüğe yazacağız, en başarılı beş ilçe başkanını, beş gençlik kolları il başkanını, ön seçime sokmadan, görevini iyi yaptı diye, başardı diye, tüzüğe yazacağız, listenin başına koyacağız. Böyle bir hazırlık yapmaya hazırsanız, Türkiye’yi de yönetmeye hazırsınızdır.
“HEPİMİZ BİRDEN CHP’Yİ VE TÜRKİYE’Yİ DEĞİŞTİRMEYE KENDİMİZİ NEFER KILACAĞIZ”
Parti Meclisi’nde söz verdim, yaş ortalaması 43 PM’nin. Kadın erkek eşit temsil olacak dedim, 9 kadın, 9 erkek; hepsi MYK üyesi. Tayyip Erdoğan, 18’de bir kadın koydu. Senin yerin aile diyor, kadın bir tek o işten anlar diyor. Gerisi erkek işi, karışma elinin hamuruyla diyor. Bizim iktidarımızda bakanların yarısı kadın yarısı erkek olacak. İşte PM değişti, MYK değişti. Hepimiz birden CHP’yi ve Türkiye’yi değiştirmeye kendimizi nefer kılacağız. Biz başarırsak Türkiye başaracak. Bu salondakiler başarırsa hep birlikte başaracağız.
En büyük yatırımı size yapacağız. Eğitim alacaksınız, çalışacağız, deneyimleri paylaşacağız. Biz bundan sonraki seçimde iktidara geldiğimizde bu salondan bakanları çıkarabiliyorsak, o zaman başardık demektir. Yoksa 75 yaşında, karşınıza birileri geliyor, ‘ben 1960’ların gençlik kolları başkanıyım.’ Biz artık geçmişte gençlik kolları başkanı olmakla değil, gençlik kollarından çıkmış bakanlar olmakla, başbakan olmakla, Cumhurbaşkanı olmakla övünmemiz lazım.
“BEKA SORUNU DÜNYANIN BURADA HAYAL KURMASI DEĞİL, BU ÜLKENİN GENÇLERİNİN SİZİN YÜZÜNÜZDEN YURT DIŞINDA HAYAL KURMASIDIR”
Ülkenin en önemli sorunu var. Büyük bir beka sorunu olduğuna katılıyorum; Sayın Bahçeli gibi, Sayın Erdoğan gibi… O sorun, bu ülke dünyanın en güzel ülkesi, bu ülke üzerinde bütün dünya hesap yapıyor, hayal kuruyor. Onlara bakarsan sorun bu. Yarın gelebilirler, işgal edebilirler. Bu tarafı kolay, 100 yıl önce nasıl izin vermediysek, bütün dünya hayal kursa da kimsenin emellerine ulaşmasına izin vermeyiz. Ama bütün dünya bu güzel ülke üzerinde hayal kurarken, bu ülkenin gençleri dünyanın başka ülkelerinde hayal kuruyor. Türkiye’de gençlerin yüzde 75’i, bavulları kafada toplamış, fiilen toplaması an meselesi. Ey Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkenin beka sorunu dünyanın burada hayal kurması değil. Bu ülkenin gençlerinin sizin yüzünüzden yurt dışında hayal kurmasıdır…
Türkiye’de büyük bir umutsuzluk, büyük bir hayal kırıklığı var. Bu salonun görevi CHP’deki örgütlü gençlerle, bütün gençleri örgütleyip yeniden kurtuluşun mümkün olduğunu, demokrasinin yeniden kuruluşunun mümkün olduğunu; konserlerin, festivallerin iptal olduğu bir ülke değil bütün özgürlüklerin yaşanabileceğini, kimsenin yaşam biçimine müdahale edilmeyecek gerçek bir demokratik Cumhuriyete kavuşacağımızı, bu ülkenin kaynaklarının hepimize yeteceğini, bu ülkenin bizim için gerçekten yaşanılacak bir ülke haline gelmesi için bu ülkeye hep beraber inanmamız gerektiğini; onlara sizin anlatmanız, hep beraber onları ikna etmemiz gerekiyor.
“YURTTAN SESLER PROGRAMI…”
KYK yurtlarında yaşanan sorunlar… Bu hafta yurtlarda 3 ayrı grup milletvekili, PM üyeleri ve Gençlik Kollarından oluşan; Türkiye’de yurt ziyaretlerine, yurt raporlarının hazırlanması; yurttaki gençlerin seslerinin duyurulmasına Yurttan Sesler programına başlıyorlar. Bir ihbar hattı kuruyoruz. KYK yurtlarındaki sorunlara taraf olacağız. Güvenlik, temizlik, sıcak su yetersizliğini, yemeklerden zehirlenmeyi, asansör problemlerini büyüteç altına alacağız.
Gençleri kimse yukarıdan bakılacak ve kolayca ezilecek karınca gibi görmesin. Karıncanın kardeşi var, o da CHP’dir.
38 yaşında Yunus Emre Göçer hayatını kaybetti. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu sıkıştırdı ve öldürdü ve kaçtı. Bu mesele üzerinde çok durduk, durmaya da devam edeceğiz. Yunus Emre’nin eşine çocuklarına gittim. Bir tanesi özel eğitime muhtaç bir çocuk. Ekrem Başkan o sorunu çözüyor. Barınma sorunlarını Maltepe Belediyemiz çözecek. O sorunu gündemde tutmaya devam edeceğiz. Nihayet, Yılmaz Tunç’a mikrofon uzattılar. ‘Kurye öldü’ dediler, ‘Gündem Filistin’ dedi ittirdi mikrofonları. O Yılmaz Tunç, çıktı; sizin sayenizde diyor ki ‘Somalili sanık Türkiye’ye gelecek. Biz vatandaşımızın savunmasını, CHP’ye ve Özgür Özel’e bırakmayız.’ Bugüne kadar aklınız neredeydi? Yılmaz Tunç, bundan sora böyle sorumluluk yaparsanız, biz CHP Gençlik Kolları ile birlikte sizin yakanızı bırakmayız.
“BİZİM ZAMKIMIZ MENFAAT İLİŞKİSİ DEĞİL. VATAN, MİLLET, BAYRAK, ATATÜRK SEVGİSİ”
Geçen hafta Almanya’daydık… Vardığımız sonuç şu: Türkiye Cumhuriyeti, AB’ye layık bir ülkedir. AB yürüyüşünü, ancak ve ancak kendisine Avrupa’yı, Avrupa’nın gelişmişlik düzeyini, hukuk düzeyini; sosyal demokrat bir parti hayata geçirebilir. Biz bu hedefi önümüze koyuyoruz…
İnsan biriktireceğiz. Kin biriktirmeyeceğiz birileri gibi. Bu partide gözümüzün değdiği herkesi yanımıza alacağız. Karşımızda kimse yok. Benim karşımda AK Parti var, MHP var; bu ülkenin yarınları iyi olmasın isteyenler var. Bizim en kötümüz, onların en iyisinden iyidir. Bizim 40 yıldır iktidar olmadığımız halde, pırıl pırıl 81 il başkanımız var. Bizim zamkımız menfaat ilişkisi değil. Vatan, millet, bayrak, Atatürk sevgisi…
“FİLİSTİN MESELESİ; SİZ KULAĞINIZIN ÜSTÜNE YATARKEN, CHP’NİN MESELESİYDİ”
Bugün Tayyip Erdoğan halen bizi, Netanyahu ağzıyla konuşmakla suçluyor… Türkiye Filistin meselesini, iç politikada elverişli bir alan gördükleri için, biz meselede Yaser Arafat-Ecevit çizgisinden geldiğimizi görüyor ama görmezden gelmeye çalışıyor. Tayyip Erdoğan. Filistin meselesi; siz kulağınızın üstüne yatarken, CHP’nin meselesiydi, devrimci gençlerin meselesiydi, yine bizim meselemizdir.
Kendisine bir çağrıda bulundum: Eğer cesaretin varsa ben hazırım. Benim valizim hazır. Ben zaten izin bekliyorum, Gazze’ye gideceğim. Gel Devlet Bahçeli’yi çağır, bütün partilerin genel başkanlarını çağır; hep beraber Refah Sınır Kapısı’na dayanalım, Filistin meselesini bütün dünyaya anlatalım.
Yerel seçimlere gidiyoruz… Öncelikle 226 aday duyurduk. Hepsi bölgesinde tek adaydı. Şu an duyurulmayan belediye başkanlarının hiçbirisi, ‘acaba durumu riskte’ diye düşünmesin. Çünkü birden çok adayın olduğu yerlerde, aday duyurmadık. Belediyenin bizde olduğu, memnuniyet anketi yaptığımız yerlerde duyurmadık. Önümüzdeki dönemde peyderpey duyurulacak. Dört büyükşehri açıkladık. Biz belediye başkanı açıklarken, örneğin Halk Ekmeği kuran Ahmet İsvanları açıklıyoruz, suyun ilk 10 tonunu bedava veren Osman Özgüvenleri açıklıyoruz, Türkiye’nin ilk metrosunu yapanları, sosyal belediyecilikle Türkiye’yi tanıştıranları açıklıyoruz. Tabii ki bu listelerde çok istememize rağmen arzu ettiğimiz kadar genç ve kadın olmayacak. Bir öğrenilmiş çaresizlikten, bir cam tavandan dolayı olmuyor… Kazanmaya en yakın, kazanabilecek adaylarla yol yürüyoruz. Ama burada kadın varsa, genç varsa onları tercih ediyoruz… Belediye Meclis listelerinde kadın ve gençlik kotası uygulanacak…
“CHP’NİN OKLARININ ARASINDA SEFACILIK YOK”
Bu koltuğa kimse sefa sürmek için gelmiyor. CHP’nin oklarının arasında sefacılık yok. Devrimcilik var, Atatürk nasıl cesaret ettiyse, biz de cesaret edeceğiz. Bu neye mal olursa, olsun. Bu yaptığımız; gençleştiren, kadınlara alan açan işler neye mal olursa, kim bozulacak olursa, kim karşımıza geçecek olursa olsun; biz bu işi usulüne uygun, olması gerektiği gibi, CHP’nin değerlerine uygun, bir sosyal demokrat partide nasıl olması gerekiyorsa o şekilde yapacağız… Bize güçlü erkeklerin atadığı kadınların olduğu listeler değil; güçlü kadınların ve gençlerin bileğinin hakkıyla geldiği listeler lazım, böyle listeler yapacağız.
Bir genci kim yıldırıyorsa sizin haberiniz olacak, Gençosman’ın haberi olacak, Özgür Özel’in olacak. Üç telefonla genel başkan. Siz sadece haberi verecekseniz, gerekli tutumu ben alacağım.
“ATATÜRK CUMHURİYETİ CHP GENEL BAŞKANI’NA EMANET ETMEDİ, SİZE EMANET ETTİ”
Biz önümüzdeki seçimlere giderken, seçmen baktığında; bu CHP bu ülkeyi yönetir diyecek. Bak, yüzde 50’si kadın ülkenin, CHP’de de öyle. Şunlara bak pırıl pırıl gençler var diyecek. Kimin nasıl inandığı, nasıl yaşadığı değil; önemli olan kafanın içindeki. Başının üzerine sardığı ile ilgilenmiyoruz, çok da saygı duyuyoruz. Herkesin kafasının içine bakıyoruz. Dürüst mü, ahlaklı mı, çalışkan mı; bu partiyi seviyor mu, bu ülkeyi seviyor mu? Bütün gençleri kucaklayın. Ailesi hangi görüşte olursa olsun, kucaklayın. Hep birlikte Türkiye’yi kucaklarsak, başaracağımıza önce kendimizi sonra Türkiye’yi inandırırsak, Türkiye’yi kurtaracağız. Size inanıyorum.
Atatürk Cumhuriyeti CHP Genel Başkanı’na emanet etmedi, benim öyle bir sorumluluğum yok. Ben partiyi yönetmekle meşgulüm. Atatürk Cumhuriyet’i size emanet etti. Sizin sorumluluğunuz çok ağır, Gereğini yerine getirin. Cumhuriyeti kurtarın.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Dervişoğlu: "Kırmızı Kartı PKK'nın Metnine Gösteremeyenlere Soru Sormak Gerek"

İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, terörle mücadele konusunda sert açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, partisi adına yaptığı açıklamada, terör örgütlerinin metinlerini ve söylemlerini yeterince analiz edemeyen ve kırmızı kartı gösteremeyenlere yönelik eleştirilerde bulundu. Bu eleştiriler, terör örgütlerinin ideolojisinin ve hedeflerinin tam olarak anlaşılmasının önemine dikkat çekiyor.
Terörün Kök Nedenleri ve Analiz İhtiyacı
Dervişoğlu, terör örgütlerinin söylemlerini ve ideolojisini derinlemesine anlamanın, etkili bir mücadele için kritik olduğunu belirtti. Terör örgütlerinin propagandasının ve hedeflerinin anlaşılmaması durumunda, mücadelede önemli eksiklikler yaşanabileceği vurgulandı. Bu kapsamda, terör örgütlerinin metinlerinin ve söylemlerinin dikkatle incelenmesi gerektiği, bu analizlerin de halkı bilinçlendirmesi gerektiği ifade edildi.
"Kırmızı Kartı Gösteremeyenlere Soru Sormak Gerek"
Genel Başkan Dervişoğlu, yaptığı açıklamada, "Cebimde gezdirdiğim kırmızı kartı, PKK'nın metnine gösteremeyenlere soruyorum" ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Dijital Ödeme Platformlarında Gelir Arayanlar da Vergi Yükümlülüğünü Yerine Getirmeli

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıt dışı ekonomiye karşı mücadelenin dijital platformlarda da devam ettiğini bildirdi. Özellikle sanal POS cihazları ve diğer dijital ödeme sistemleri aracılığıyla gelir elde edenlerin de vergi yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği vurgulandı.
Sanal POS Kullanıcılarına Vergi Uyarı
Bakan Şimşek'in açıklamalarına göre, sanal POS cihazları ve mobil ödeme sistemleri üzerinden yapılan satışlardan elde edilen gelirler de vergilendirme kapsamındadır. Bu platformları kullanarak gelir elde eden işletmelerin ve şahısların, elde ettikleri gelirleri beyan ederek vergi yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekmektedir. Bu durum, özellikle küçük işletmeler ve serbest çalışanlar için büyük önem taşımaktadır.
Gönüllü Uyuma Teşvik, Aksi Takdirde İnceleme
Hazine ve Maliye Bakanlığı, işletmeleri ve şahısları gönüllü olarak vergi uyumuna geçmeleri konusunda teşvik ediyor. Vergi dairesine kayıtlı olmayan ve düzenli olarak vergi beyannamesi vermeyenler için gönüllü uyum süreci, vergi incelemesi ve cezai işlem sürecini önleyebilecek bir fırsat sunuyor. Bu süreç, işletmelerin olası cezaları ve ek maliyetleri en aza indirmelerine yardımcı olabilir.
Vergi İncelemesi ve Cezai İşlemler
Vergi uyumuna gönüllü olarak uyulmaması durumunda, vergi dairesi tarafından vergi incelemesi başlatılabilecek. İnceleme sonucunda tespit edilen eksiklikler ve usulsüzlükler nedeniyle ek vergi ödeme yükümlülüğü doğabilir. Ayrıca, gecikme faizi ve cezai işlem uygulanabilir. Bu nedenle, vergi mükelleflerinin kayıt dışı faaliyetlerden kaçınarak, vergi yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeleri büyük önem taşımaktadır.
Örnekler ve Detaylar
* Sanal POS kullanıcıları: Online satış yapan işletmeler, freelance çalışanlar ve diğer sanal POS kullanıcıları, elde ettikleri geliri düzenli olarak beyan etmek zorundadır.
* Mobil ödeme uygulamaları: Mobil ödeme uygulamaları aracılığıyla gelir elde eden kullanıcılar da vergi yükümlülüklerini yerine getirmelidir.
* Kripto para alım satımı: Kripto para alım satımı yoluyla elde edilen gelir de vergilendirme kapsamındadır.
DEM Parti İmralı Heyeti Öcalan’ın Mesajını Paylaştı: “Bozulan, Türk-Kürt kardeşliğidir”

📍Ankara – 18 Mayıs 2025
Terör örgütü PKK'nın kendini feshetme kararı sonrası gündeme gelen temaslar kapsamında DEM Parti İmralı Heyeti, Abdullah Öcalan’la görüşmek üzere İmralı Adası’na gitti. Görüşme sonrası kamuoyuyla paylaşılan mesajda, Öcalan “Türk-Kürt ilişkisinin mahiyeti bambaşkadır. Bozulan kardeş ilişkisidir. Kardeşler kavga eder ama birbirisiz olmaz” ifadelerini kullandı.
“Yeni bir kardeşlik sözleşmesine ihtiyaç var”
DEM Parti yetkilileri, görüşmenin ardından Öcalan’ın kaleme aldığı açıklamayı kamuoyuna duyurdu. Açıklamada, özellikle “kardeşlik hukuku” vurgusu öne çıktı:
“Kardeşlik hukuku üzerinde yeni bir sözleşmeye ihtiyaç var. Yaptığımız şeyler büyük bir paradigma değişikliğini ifade ediyor. Türk-Kürt ilişkisinin mahiyeti bambaşkadır. Bozulan şey kardeşliktir. Kardeşler kavga eder ama biri diğerisiz olmaz.”
“Tuzakları temizliyoruz, bozulan köprüleri onarıyoruz”
Öcalan, mesajında geçmişte yaşanan kırılmalara da değinerek, ortak yaşamın yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı:
“Bu ilişkiyi bozan tuzakları, mayınları tek tek temizliyoruz. Bozulan yolları, köprüleri onarıyoruz.”
“Sırrı Süreyya Önder’le bir kez daha konuşamamak içimde ukde kaldı”
Mesajda, eski milletvekili ve sanatçı kimliğiyle bilinen Sırrı Süreyya Önder’e de özel bir paragraf ayrıldı:
“Sırrı Süreyya Önder ile son bir defa daha konuşamamak içimde ukde kaldı. Türkiye için bilge bir kişiydi. Onun boşluğunu hissettirmeyeceğiz.”
Zizek ve Badiou’ya selam
Açıklamanın devamında, uluslararası entelektüel çevrelere de teşekkür edildi. Öcalan, sosyalist ve enternasyonalist mücadeleye destek veren isimlere özel teşekkürlerini iletti:
“Heyetimiz aracılığıyla bana ve geliştirdiğimiz barış sürecine dair mesajlarını ileten tüm aydınlara; Alain Badiou ve Slavoj Zizek şahsında teşekkür ediyorum. Ortak enternasyonal çalışmalarda buluşmayı diliyorum.”
Okan Buruk: “5. Yıldızı Kazanmak Bu Sezonun En Büyük Gururuydu”

Trendyol Süper Lig'de bitime iki hafta kala Kayserispor'u 3-0 mağlup ederek üst üste 3., toplamda 25. şampiyonluğunu ilan eden Galatasaray’da Teknik Direktör Okan Buruk, tarihi başarı sonrası duygularını basın mensuplarıyla paylaştı. “5 yıldızı kazandığımız için çok mutluyum” diyen Buruk, Avrupa’da yaşanan talihsizliğe rağmen, iki kupayla tamamlanan sezondan gurur duyduklarını belirtti.
“Hak Edilen Bir Şampiyonluktu”
Okan Buruk, sezon boyunca gösterilen performansa dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Oyun olarak da puan olarak da her anlamda hak ettiğimiz bir şampiyonluğu kazandık. Oyuncularıma emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Sezon boyunca çok çalıştık ve bu emeklerin karşılığını aldık. Hafta içinde Türkiye Kupası’nı kazandık, ardından Süper Lig şampiyonluğu geldi. 4 gün arayla iki kupa kaldırmak büyük bir mutluluk.”
“Taraftarımız Bu Başarının En Büyük Mimarı”
Galatasaray taraftarına da özel bir teşekkür sunan Buruk, tribünlerin sezon boyunca hiç boş kalmadığını belirtti:
“Sezonun başından itibaren kapalı gişe oynadık. Deplasmanlarda, havaalanlarında, sokaklarda yanımızda oldular. Onların yüzündeki mutluluğu görmek benim için en büyük ödül. Taraftarımıza kazandırdığımız kupaların yanında, kulübe kazandırdığımız yeni bir nesil taraftar kitlesi de ayrı bir değer.”
“İlk İki Sene İcardi, Bu Sene Osimhen Lokomotif Oldu”
Okan Buruk, takımın gol yollarındaki liderliğini üstlenen yıldız isimlere de değinerek, “İlk iki sezonda lokomotifimiz İcardi’ydi, bu sezon ise Osimhen öne çıktı. Her iki isim de bu camiaya büyük katkı sundu” dedi.
“Muslera’nın Golüne Verilen Takım Tepkisi Birlikteliğimizin Göstergesiydi”
Takım içindeki uyum ve kardeşlik duygusuna da vurgu yapan Buruk, “Muslera’nın golünden sonra tüm takımın sahaya koşması, o duygusal anlar, bu takımın ne kadar kenetlendiğini gösterdi. Oynayan oynamayan herkes aynı hissi yaşadı. Bu da teknik direktör olarak beni ayrıca gururlandırıyor” dedi.
“Avrupa’da Daha İleri Gidebilirdik, Ama 5. Yıldız Her Şeye Değer”
Avrupa kupalarında hedeflenen başarıya ulaşamadıklarını da samimiyetle ifade eden Buruk, şöyle konuştu:
“Bu sezonun en büyük üzüntüsü Avrupa’da bu güçlü kadroyla devam edememekti. Ocak-şubat dönemi istediğimiz gibi geçmedi. Ancak 5. yıldızı kazanmak bizim için çok değerliydi. Bu, Galatasaray tarihine altın harflerle yazılacak bir başarı. Üç şampiyonluk bana nasip oldu, bu da benim için çok özel.”
Esenyurt'ta Gülbahçe Mesire Alanı Bakıma Alındı

Esenyurt Belediyesi, Gülbahçe Mesire Alanı'nda vatandaşların keyifli vakit geçirebilmesi için kapsamlı bakım ve iyileştirme çalışmalarına başladı. Alanın daha bakımlı, yeşil ve düzenli hale getirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar, vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı.
Kapsamlı Bakım Çalışmaları
Gülbahçe Mesire Alanı'nda gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında, çalı çapası, form budaması, tamirat, temizlik ve sulama gibi çeşitli işlemler yapıldı. Bu sayede, alanın doğal güzelliği korunurken, aynı zamanda daha düzenli ve bakımlı bir görünüm kazandırıldı. Önemli olarak belirtilen, bu çalışmaların amacı, vatandaşların daha huzurlu ve keyifli bir ortamda vakit geçirmesini sağlamaktır.
- Çalı çapası çalışmalarıyla bitki örtüsü düzenlendi.
- Form budamasıyla ağaç ve bitkilerin sağlıklı gelişimi desteklendi.
- Alan içerisindeki hasarlı bölgeler onarıldı.
- Temizlik çalışmalarıyla çevre düzeni sağlandı.
- Sulama sistemleri kontrol edilerek bitki örtüsünün ihtiyacı olan su sağlandı.
Yeşil Alanların İyileştirilmesi Devam Ediyor
Esenyurt Belediyesi, ilçenin yeşil alanlarını iyileştirme ve güzelleştirme çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Bu kapsamda, Gülbahçe Mesire Alanı'nın yanı sıra diğer parklar ve yeşil alanlarda da benzer çalışmaların yapılması planlanıyor. Belediye yetkilileri, Esenyurt'u daha yaşanabilir bir ilçe haline getirmek için yeşil alanların önemine dikkat çekiyor. Vatandaşların önerileri doğrultusunda, yeşil alanların daha da geliştirilmesi hedefleniyor.
Vatandaşların Memnuniyeti
Gülbahçe Mesire Alanı'ndaki iyileştirme çalışmaları, vatandaşlar tarafından olumlu karşılandı. Alanı ziyaret eden bazı vatandaşlar, yapılan çalışmaların bölgeye değer kattığını ve daha keyifli hale geldiğini ifade etti. Çalışmaların düzenli olarak devam etmesi ve alanın korunması konusunda beklentiler dile getirildi.
Beylikdüzü'nde Kırlangıç Gençlik Festivali Başladı

Beylikdüzü Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın coşkusunu yaşatmak amacıyla bu yıl 4'üncü kez Kırlangıç Gençlik Festivali'ni başlattı. Festival, Beylikdüzü'nün önemli yaşam alanlarından Yaşam Vadisi 1. Etap'ta düzenleniyor.
Festival Programı ve Etkinlikler
Festival kapsamında, gençlere yönelik çeşitli etkinlikler ve programlar düzenleniyor. Bu etkinlikler arasında konserler, yarışmalar, spor aktiviteleri ve daha birçok eğlenceli aktivite yer alıyor. Festivalin tam programı ve detaylı etkinlik bilgileri için Beylikdüzü Belediyesi'nin internet sitesi ziyaret edilebilir.
Yaşam Vadisi'nde Gençlik Coşkusu
Beylikdüzü Belediyesi, Yaşam Vadisi projesiyle bölgeye modern ve yaşanabilir yaşam alanları kazandırmayı hedefliyor. Yaşam Vadisi 1. Etap, festivalin düzenlendiği nokta olarak, gençlerin bir araya gelerek eğlenebileceği ve sosyalleşebileceği bir ortam sunuyor. Bu yılki festival, Yaşam Vadisi'nin canlılığını ve gençlere sunduğu imkanları bir kez daha gözler önüne seriyor.
19-Mayıs Coşkusu
Festival, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın anlamını vurgularken, gençlerin bayram coşkusunu doyasıya yaşamasını amaçlıyor. Beylikdüzü Belediyesi, bu etkinliklerle gençlere unutulmaz bir bayram yaşatmayı hedefliyor.
- Konserler
- Yarışmalar
- Spor Aktiviteleri
- Sürpriz Etkinlikler
Festivalle ilgili daha fazla bilgi ve detaylı program için Beylikdüzü Belediyesi'nin resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Hamit Cilalı’dan 19 Mayıs’ta Şehitlere Vefa: “Haklarınızı Helal Ediniz, Bizler Vatan Nöbetindeyiz”

📍 İstanbul
Milli Yol Partisi İstanbul İl Başkanı Hamit Cilalı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında Edirnekapı Şehitliği’ni ziyaret ederek anlamlı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Cilalı, şehitlikte yaptığı konuşmada aziz şehitleri rahmet ve minnetle anarken, “Haklarımız sizlere helal olsun ama aslolan sizlerin bizlere haklarınızı helal etmenizdir” dedi.
“Şehitlerimizin Kutlu Mücadelesi Sayesinde Bu Topraklardayız”
Hamit Cilalı, şehitlerin canları pahasına vatanı savunarak en kutsal mertebeye ulaştıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Ülke çıksın diye dardan, candan geçen siz aziz şehitlerimiz; sizler bu vatan bölünmesin, bayrak inmesin, ezan susmasın diye can verdiniz. Sayenizde bu kutsal coğrafyada huzurla yaşıyoruz.”
“Bizler Bu Vatanın Yılmaz Delileriyiz”
Cilalı, Türkiye’yi bölmek için 50 yıldır süren kirli senaryolara dikkat çekerek, Milli Yol Partisi'nin bu tür girişimlere karşı dimdik durduğunu vurguladı:
“Kim olursa olsun, bu toprakları bölme cüreti gösteren her yapının karşısındayız. Bizler bu vatanın yılmaz delileriyiz. Bizler vatan nöbetindeyiz.”
“Kapalı Kapılar Ardında Neler Vaad Ettiniz?”
Basın açıklamasında güncel siyasi tartışmalara da yer veren Hamit Cilalı, kamuoyunun merak ettiği soruları gündeme taşıdı:
“Kapalı kapılar ardında PKK ile DEMlenerek anayasa planları yapanlara sesleniyoruz. Binlerce Türk evladının canına kıymış bir terör örgütüne ne vaat ettiniz ki bugün silah bırakma açıklamaları yapılıyor? Aziz milletimiz bu soruların cevabını beklemektedir.”
“Şehit Liderimiz Yazıcıoğlu’nun Yolundayız”
Hamit Cilalı, açıklamasında merhum şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun kararlı ve milli duruşunu da hatırlattı:
“Bizler onun gerçek yol arkadaşlarıyız. Genel Başkanımız Sayın Remzi Çayır önderliğinde, onun hayallerini yaşatmak ve tamamlamak için mücadele veriyoruz.”
“Güvenlik Güçlerimizin Yanındayız”
Cilalı, başta polis, asker, korucu ve bekçiler olmak üzere tüm güvenlik güçlerinin yanında olduklarını belirterek şunları söyledi:
“Bu kutsal vatan topraklarını savunmak için gerekirse canımızı ortaya koyarız. Milli Yol Partisi’nin tüm teşkilatları güvenlik güçlerimizin yanındadır.”
“Ruhları Şad, Mekanları Cennet Olsun”
Konuşmasını duygusal bir vefa mesajıyla tamamlayan Hamit Cilalı, şu ifadelere yer verdi:
“Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere, vatanın bekası için mücadele etmiş tüm atalarımızın ruhları şad, mekanları cennet olsun. Ne mutlu Türküm diyene!”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gençlerle İstanbul'da Buluştu

İstanbul'da düzenlenen GENÇFEST programı kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarınlarımızın mimarları olarak gördüğü gençlerle bir araya geldi. Etkinlikte, Türkiye'nin dört bir yanından katılan gençlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin enerjisi ve potansiyeliyle Türkiye'nin geleceğine dair umutlarını dile getirdi.
GENÇFEST Etkinliği: Gençlerin Buluşma Noktası
GENÇFEST, gençlerin sosyalleşebileceği, bilgi edinebileceği ve geleceğe yönelik vizyonlarını geliştirebileceği bir platform olarak tasarlandı. Etkinlikte konserler, söyleşiler, atölye çalışmaları ve çeşitli eğlence aktiviteleri yer aldı. Bu yılki GENÇFEST, gençlerin ilgi alanlarına ve ihtiyaçlarına yönelik geniş bir yelpazede içerik sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gençlere Yönelik Mesajları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında gençlerin Türkiye'nin geleceği için taşıdığı önemi vurguladı. Gençlere, ülkenin sorunlarına çözüm üretmekten, bilimsel ve teknolojik gelişmelere katkıda bulunmaktan ve kültürel değerleri yaşatmakta önemli roller üstlenmeleri gerektiği mesajını verdi.
Erdoğan, gençlere yönelik şunları ifade etti: "Sizler, geleceğimizin teminatısınız. Ülkenizin geleceğini şekillendirecek olan sizlersiniz. Sizlerin enerjisi, potansiyeli ve azmiyle Türkiye'nin daha parlak bir geleceğe ulaşacağına inanıyorum."
Gençlerin Geleceği İçin Yatırımlar Devam Ediyor
Hükümetin gençlerin eğitimi, istihdamı ve sosyal gelişimine yönelik çeşitli yatırımlar yaptığı belirtildi. Bu yatırımların, gençlerin potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına ve Türkiye'nin geleceğine daha etkin bir şekilde katkıda bulunmalarına olanak sağlayacağı ifade edildi.
- Eğitim Reformları: Gençlerin daha iyi bir eğitim alabilmeleri için eğitim sisteminde sürekli iyileştirmeler yapılıyor.
- İstihdam Teşvikleri: Gençlerin iş hayatına girmelerini kolaylaştırmak için çeşitli istihdam teşvikleri uygulanıyor.
- Girişimcilik Destekleri: Genç girişimcilere yönelik destek programları ile yeni iş fikirlerinin hayata geçirilmesi teşvik ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere "Kendinize inanın, hayallerinizin peşinden gidin ve Türkiye'nin geleceğine umutla bakın" şeklinde bir çağrıda bulundu.
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’ndan 19 Mayıs Mesajı: “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir!”

📍Silivri – 18 Mayıs 2025
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla anlamlı bir mesaj yayımladı. 19 Mayıs’ın Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olduğunu belirten Balcıoğlu, “O gün yanan meşale, bugün de yolumuzu aydınlatıyor” dedi.
“106 Yıl Önceki İnançla Yürümeye Devam Ediyoruz”
Başkan Balcıoğlu, 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş hareketinin, sadece bir askeri hamle değil, aynı zamanda bir ulusun yeniden doğuşunun simgesi olduğunu vurguladı.
“Tıpkı 106 yıl önce olduğu gibi bugün de umutluyuz. Samsun’a çıkan o inancın, kararlılığın ve cesaretin izindeyiz. Anadolu’nun dört bir yanında özgürlük meşalesini yakan kahramanlar gibi kararlıyız” ifadelerini kullandı.
“19 Mayıs, Bir Ulusun Ayağa Kalkışının Sembolüdür”
19 Mayıs’ın yalnızca bir tarih değil; bir milletin yeniden ayağa kalktığı, birlik ve beraberlikle umudu büyüttüğü bir gün olduğuna dikkat çeken Başkan Balcıoğlu, şöyle konuştu:
“Bandırma Vapuru’ndan başlayan o büyük yolculuk, bugün de bizlere ilham veriyor. 19 Mayıs, umudunu yitirmeyenlerin, geleceğe inananların bayramıdır. Bugün, o yolculuğun 106. yılında, aynı inanç ve azimle geleceğe yürümeye devam ediyoruz.”
“Milli Bayramlar, Geçmişten Geleceğe Taşınan Ruhun Adıdır”
Balcıoğlu, milli bayramların yalnızca bir gün değil, toplumsal hafızanın canlı tutulduğu özel anlar olduğunu belirtti:
“19 Mayıs, geçmişten güç alarak geleceğe yürüdüğümüz, toprağımıza ve bağımsızlığımıza sahip çıktığımız gündür. Bugün bir kez daha haykırıyoruz: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!”
“Gençlik, Cumhuriyetin Teminatıdır”
Gençlere seslenen Başkan Balcıoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ı gençliğe emanet etmesinin ardındaki derin anlamı hatırlattı:
“Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek hepimizin görevi. Çünkü bu ülkenin yarınları, gençlerimizin hayalleriyle şekillenecek. Sizler bu büyük milletin gerçek mirasçılarısınız.”
“Atatürk ve Silah Arkadaşlarını Minnetle Anıyoruz”
Mesajının sonunda başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere istiklal mücadelesinin tüm kahramanlarını saygı ve minnetle anan Bora Balcıoğlu, tüm gençlerin ve milletin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Enerji Bağımsızlığına Yönelik Kararlılık Sürüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin enerji alanında tam bağımsızlığa ulaşma hedefine ulaşana kadar çalışmaların aralıksız devam edeceğini belirtti. Erdoğan, eleştirilere ve engellere rağmen bu hedefe ulaşma kararlılığını vurguladı. Enerji bağımsızlığının Türkiye'nin ekonomik ve stratejik çıkarları açısından büyük önem taşıdığı belirtiliyor.
Enerji Politikalarında Devam Eden Dönüşüm
Türkiye, son yıllarda enerji üretiminde ve tüketiminde önemli dönüşümler yaşıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, yerli kaynakların kullanımı ve enerji verimliliğinin artırılması gibi adımlar, enerji bağımsızlığı hedefine ulaşma yolunda atılan kritik adımlar arasında yer alıyor. Örneğin, son yıllarda güneş enerjisi santrallerinin sayısı ve kapasitesi önemli ölçüde artırıldı.
Yerli ve Yabancı Yatırımların Rolü
Enerji bağımsızlığı hedefine ulaşmak için hem yerli hem de yabancı yatırımların teşvik edilmesi gerekiyor. Türkiye, yatırım ortamını iyileştirerek ve cazip teşvikler sunarak bu alandaki yatırımları artırmayı hedefliyor. Bu yatırımlar, yeni enerji projelerinin hayata geçirilmesine ve yerli kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlayacak.
Karşılaşılan Zorluklar ve Çözüm Yolları
Enerji bağımsızlığı yolunda ilerlerken çeşitli zorluklarla karşılaşılması kaçınılmaz. Bunlar arasında finansman sorunları, teknolojik eksiklikler ve dış müdahaleler sayılabilir. Bu zorlukların üstesinden gelmek için Türkiye, farklı stratejiler izliyor:
- Yerli teknoloji geliştirme: Enerji sektöründe kullanılacak teknolojilerin yerli olarak üretilmesi için destek sağlanıyor.
- Uluslararası işbirlikleri: Enerji alanında deneyimli ülkelerle işbirliği yapılarak bilgi ve know
- how aktarımı sağlanıyor.
- Yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanma: Güneş, rüzgar, hidroelektrik ve jeotermal gibi kaynakların daha fazla kullanılması hedefleniyor.
Ekonomik ve Stratejik Avantajlar
Enerji bağımsızlığına ulaşılması, Türkiye'ye önemli ekonomik ve stratejik avantajlar sağlayacak. Enerji ithalatına olan bağımlılığın azaltılması, cari açığın düşürülmesine ve ülke ekonomisinin güçlenmesine katkıda bulunacak. Ayrıca, enerji güvenliğinin artırılması, Türkiye'nin dış politikada daha etkin bir rol oynamasına olanak tanıyacak. Enerji bağımsızlığı, Türkiye'nin bölgesel ve küresel arenadaki konumunu güçlendirecek önemli bir faktör olarak görülüyor.
İlk Yorum yapan siz olun!