İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, önce Çatalca’nın köylerini ziyaret etti, sonra Cumhuriyet Meydanı’nda halkla buluştu. Cumhuriyet rejiminde yöneticilerin vatandaşa had bildiremeyeceğini vurgulayan İmamoğlu, "Cumhuriyette yönetici, vatandaşına bakarken haddini bilecek haddini. Öyle oy verenmiş, oy vermeyenmiş… Yok, o devir bitti. Öyle mülk sahibi falan yok. Mülk sahibi, 86 milyon yurttaş. Onun için, ‘Ben karar verdim, olacak!’ O iş bitti kardeş. Kanal İstanbul gibi felaket projelerine nasıl ‘dur’ dediysek, ‘dur’ demeye devam edeceğiz. Asla izin vermeyeceğiz” dedi. İmamoğlu, iktidarın ekonomi karnesini değerlendirirken de "Bir kişi çıktı, ‘Ekonomiyi ben bilirim’ dedi; yandık. ‘Ben ekonomistim’ dedi mi? Dedi. O gün yandık işte. Ekonomi yüzümüze bir daha gülmedi... Yakında enflasyonu suçlarsa, şaşırmayın. ‘Bütün suç enflasyonda’ derse, şaşırmayın" diye konuştu.

Haber: OKTAY YILDIRIM - Kamera: ADEM KARABAYIR
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, önce Çatalca’nın köylerini ziyaret etti, sonra Cumhuriyet Meydanı’nda halkla buluştu. Cumhuriyet rejiminde yöneticilerin vatandaşa had bildiremeyeceğini vurgulayan İmamoğlu, "Cumhuriyette yönetici, vatandaşına bakarken haddini bilecek haddini. Öyle oy verenmiş, oy vermeyenmiş… Yok, o devir bitti. Öyle mülk sahibi falan yok. Mülk sahibi, 86 milyon yurttaş. Onun için, ‘Ben karar verdim, olacak!’ O iş bitti kardeş. Kanal İstanbul gibi felaket projelerine nasıl ‘dur’ dediysek, ‘dur’ demeye devam edeceğiz. Asla izin vermeyeceğiz” dedi. İmamoğlu, iktidarın ekonomi karnesini değerlendirirken de "Bir kişi çıktı, ‘Ekonomiyi ben bilirim’ dedi; yandık. ‘Ben ekonomistim’ dedi mi? Dedi. O gün yandık işte. Ekonomi yüzümüze bir daha gülmedi... Yakında enflasyonu suçlarsa, şaşırmayın. ‘Bütün suç enflasyonda’ derse, şaşırmayın" diye konuştu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Çatalca Belediye Başkan adayı Erhan Güzel ile birlikte; ilçenin kırsalında bulunan Muratbey, Ovayenice, Elbasan ve Çakıl mahallelerinde köy turu yaptı. Vatandaşlar, kendilerini selamlayan İmamoğlu ve Güzel’e sevgi gösterilerinde bulundu. İmamoğlu, köy meydanlarında kendisini karşılayan Çatalcalılara kısa konuşmalar yapıp, anı fotoğrafları çektirdi.
Turun ardından ilçe merkezine ulaşan İmamoğlu ve Güzel, Çatalca Cumhuriyet Meydanı’nda halkla buluştu. Meydanı dolduran vatandaşlar, İmamoğlu ve Güzel’e sevgi gösterilerinde bulundu. Halk buluşmasına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, CHP Parti Meclisi üyesi Berker Esen, CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün de İmamoğlu ve Güzel’e destek oldu. Konuşma yapacağı platforma eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte çıkan İmamoğlu, vatandaşların ellerindeki yaratıcı dövizlere yine kayıtsız kalmadı. İmamoğlu, “Ekrem abi seninle olan aşkımız, çiftçinin borcu gibi hiç bitmesin” dövizini okuduktan sonra, şunları söyledi:
“ÇİFTÇİYE 1 VER 10 AL, 2 VER 50 AL; BİR AVUÇ İNSANA 1000 VER, BİR TANE 1 LİRA GELMEZ”
"Kurban olurum sana. Allah korusun. Çiftçinin borcunu bitireceğiz. Çiftçiye, Çatalca'da güzel günleri daha fazlasını yaşatacağız. Çiftçiye desteklerimizi, tam iki katına çıkaracağız önümüzdeki dönemde. İstanbul'da çiftçiye 1 ver 10 al, 2 ver 50 al. Bak öyle bir şey bu. Bereket bu bereket. Bir avuç insana 1000 ver, bir tane 1 lira gelmez size. Bu bir avuç insana var ya, 1000 ver, hepsi gider. Onun için ver çiftçiye, bereket gelsin İstanbul'a kardeşim. Ver, üretene ver. Üretene ve üreten ahlaklı insanlara, bu güzel insanlara, bu memleketin yurdum insanına ver. Vereceksin. Emekliye ver. Emekliye vereceksin. Emeklinin başı öne eğildiği zaman, bu milletin başı öne eğik demektir. Bunlar saygıyı, hürmeti bile ezdiler. Emekliye verilecek 1 lirayı, ‘Bütçeye yük’ diye tariflediler. Doğru mu? Ama ‘Kanal İstanbul’ deyince gözleri böyle fır fır dönüyor bunların. İçinde bir para işareti var, onun adını söylemeyeceğim. Anladınız siz ne olduğunu. Ama bu memleketin, bu güzel şehrin havasını, suyunu, toprağını, çiftçisini, memleketin Boğaz’ını, o güzel coğrafyayı, tarihini, maneviyatını bu bir avuç insana, -bu kardeşiniz muhafızlık yapacak, 16 milyon İstanbullu muhafızlık yapacak- onlara yedirmeyeceğiz, yedirmeyeceğiz onlara"
“ÇİFTÇİNİN MAZOTUNU TRAKTÖRÜNÜN YANINA KADAR GÖTÜRDÜK”
"İBB, tarihinde ilk kez tarıma destek oluyor” diyen İmamoğlu şöyle devam etti:
“Hem de öyle böyle değil. 8.200’ün üzerindeki çiftçi sayımız nasıl oldu biliyor musunuz? Bir anda 10 katına çıktı. 700-800 kişiyken, 8.200’ün üzerindeki çiftçimize tohum verdik, fide verdik, mısır verdik, büyükbaş hayvan yemi verdik, arı yemi verdik, gübre verdik, mazot desteği verdik. Hem de çiftçinin mazotunu ne yaptık biliyor musunuz? ‘Yolda mazot harcamasın diye, traktörünün yanına kadar götürün’ dedim. Pendik’in Göçbeyli Köyü’ne uzak-yakın demeden nasıl hizmet ettiysek, diğer ucunda da Çatalca'nın bütün köylerine hizmet edip, bütün yapılan ihmallerin önüne geçtik. Geçmeye bu dönemde de devam edeceğiz.
“CUMHURİYET NE DİYOR BİLİYOR MUSUNUZ?”
Hizmetlerimizi partizanlıktan uzak bir anlayışla gerçekleştiriyoruz. Ben memleketimin hiçbir insanını birbirinden ayırmadım ki, belediye başkanını birbirinden ayırayım. Bunlar öyle yapmaz. Parti devleti kurmak istiyorlar, söyleyeyim. 100 seneyi aşmış, Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş, Allah'ın bir lütfu, bir çift mavi göz gelmiş, milletimizin atasıyla, dedesiyle Cumhuriyeti kurmuş, bize emanet etmiş ve bize görev vermiş: Bu şehri, bu ülkeyi koruyun, insanlarına saygı gösterin. Cumhuriyet ne diyor biliyor musunuz? Her insan eşit. Yok birbirimizden farkımız biliyor musunuz? Hiç kimsenin birbirinden farkı yok. Birbirinden şu kadar üstünlüğü yok, şu kadar. Cumhuriyette yönetici nasıl bakar biliyor musunuz? Gülerek bakar. Yönetici vatandaşına şefkatle bakar. Yönetici, vatandaşına sert bakamaz. Talimat veremez. Had bildiremez. Cumhuriyette yönetici, vatandaşına bakarken haddini bilecek haddini. Öyle oy verenmiş, oy vermeyenmiş… Yok, o devir bitti. Öyle mülk sahibi falan yok. Mülk sahibi, 86 milyon yurttaş. Onun için, ‘Ben karar verdim, olacak!’ O iş bitti kardeş. Kanal İstanbul gibi felaket projelerine nasıl ‘dur’ dediysek, ‘dur’ demeye devam edeceğiz. Asla izin vermeyeceğiz.
“KIRIK SANDALYE”Yİ HATIRLATTI
İstanbul’da görev yapan 39 belediye başkanına, ilçelerine yaptığım her ziyaret için davetiye yolladım. Hiç ayrımcılık yapmadık. Çünkü niye biliyor musunuz? Ben ilçe belediye başkanıyken, bir kez bile ziyaretime gelinmedi. Randevu vermediler. Telefonuma bakılmadı. Ben, kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi başkasına yapmayacak kadar, sizler gibi güzel, sizler gibi iyi anne-baba terbiyesi aldım, anne. Onun için ben kendime yapılmasının istemediğin bir şeyi, başkasına yapmam. Doğrusu da budur. Oysa, sadece İstanbul'un sorunlarını konuşmak için, mesela Sayın Cumhurbaşkanı'ndan defalarca, yıllarca randevu istedim. Doğru mu? Verdi mi? Ayrımcılığa uğradık. Böyle bir şey olabilir mi? Bir kere bile randevu vermedi. Sadece ilk seçildiğimizde, fazla ısrarcı olunca, 30 tane büyükşehir belediye başkanını davet etti. Hatırlar mısınız? Ne tesadüfse, 30 kişinin orada herkesin önünde ismi yazıyor, bana kırık sandalye denk geldi. Bak, bak, bak. Hatırlıyor musunuz? Az kalsın düşüyorduk. Allah'tan sporcuyum da yerden böyle ayağa kalktık hemen yani. Sonra da bana demez mi? ‘Bak israf ediyorsun, sandalyeyi kırdın.’ Dedim ki, ‘Vallahi birincide değil ama ikincide daha sağlam oturuyorum da ondan’ dedim.
“BU NASIL BİR KİBİR?”
Tabii işin esprisi ama bu gerçek. İBB Başkanı'na, yani 16 milyon insanının Belediye Başkanı’na randevu vermemek, yanıt vermemek; bu nasıl bir kibir? Başka da bir randevu talebimize yanıt almadım zaten. Onlar zannetti ki, İmamoğlu'nu yok sayarsak, İmamoğlu'nun işlerine engel olmaya çalışırsak, İmamoğlu da böyle yerine sinecek, bir dahaki seçimi de İstanbul'da kolayca alırız zannettiler. Öyle mi? Pışık! Biz öyle pes eder miyiz? Mümkün mü? Etmeyiz. Ben hayatımda, bir tek şeyi hiç yapmadım. Asla yılmadım. Ama yıldırdım. Ama yıldırırım onu söyleyeyim. Ne kadar kötülük yaparsa yapsınlar, biz ne yaptık biliyor musunuz? Daha fazla çalıştık. Engel çıkardılar; daha çok koştuk. O yüzden 5 yılda, onların dönemine göre daha az gelir elde ettiğimiz halde, onların 2 katı iş yaptık. Bereket geldi bütçemize, İstanbul'umuza. 31 Mart günü, hep birlikte sandığa gideceğiz. Doğru mu? İstanbul'u ne yapacak? Bir kez daha gücünü gösterecek mi? Eşit, adil hizmet üreten, vatandaşı ayırt etmeyen, herkese eşit bakan, 650 bin anneye çocuk kartı verirken, 100 bin gence burs verirken, çiftçiye destek dağıtırken ya da 600-700 bin haneye destek verirken, Allah aşkına bir kişiye Ekrem İmamoğlu, ‘Hangi partidensin’ diye sorar mı? Vatandaşı ayırt etmeye asla müsaade etmeyiz biz.
“MİLLETİN EFENDİ OLDUĞUNU ANLAYACAKLAR”
İşte vatandaşını bir gören bizler, sizlerle birlikte bu seçimi tekrar kazanacağız. Ve 31 Mart'tan sonra, her şey çok daha güzel olacak. Çünkü, 5 yıl boyunca engelleyici tavrın işe yaramadığını görecekler bu pazar günü. Engellemenin yanlış olduğunu, ‘o parti, bu parti’ demenin yanlış olduğunu, bu halkımız onlara öğretecek. Milletin efendi olduğunu anlayacaklar. Anlayacaklar mı? Çatalca gösterecek mi bunu? Ne olacak ondan sonra biliyor musunuz? Hemen geri adım atacaklar. Yöntem değiştirecekler. Uyguladıkları planın yanlış olduğunu görecekler. Geri adım atacaklar. Hem de tam vites. Bakın; yıllardır imzalamadıkları projelerimizi tek tek imzalayacaklar. Engeller tek tek kalkacak. O yüzden 31 Mart'tan sonra her şey çok güzel olacak. Sizin sayenizde biliyor musunuz? Siz, yanlış yapana haddini bildiren insanlarsınız. Benim yurdum insanı, benim hemşehrilerim, 16 milyon İstanbullu yanlışa evet demez. Vicdanıyla, ahlakıyla hareket eder.
“BİR KİŞİ ÇIKTI, ‘EKONOMİYİ BEN BİLİRİM’ DEDİ, O GÜN YANDIK İŞTE”
En büyük meselemiz hayat pahalılığı değil mi? Yüksek enflasyon değil mi? Mayıs seçimlerinde vaatler verdiler mi? ‘Her şey güzel olacak’ dediler mi? Hayat pahalılığı iki kat arttı. Bakın; yıllardır akla, bilime, ekonomi kurallarına aykırı işler yaptılar. Biz de ceremesini çekiyoruz. Çiftçi ceremesini çekiyor. Emekli ceremesini çekiyor. Öğrenci ceremesini çekiyor. İftarı huzurlu bir şekilde hazırlayamayan bir ailenin sıkıntısını düşünsenize. Bu politikalar niye oldu? Niye oldu biliyor musunuz? Bir kişi çıktı, ‘Ekonomiyi ben bilirim’ dedi; yandık. ‘Ben ekonomistim’ dedi mi? Dedi. O gün yandık işte. Ekonomi yüzümüze bir daha gülmedi. Hatırlıyor musunuz; bir bakan dedi ki, ‘Gözümüzdeki parıltıya bakın’ dedi. Ne parıltı kaldı ne bakan. Şimdi ne diyor? ‘İyi ücret veriyoruz ama iki ayda eriyor.’ Doğru mu? Size bir şey söyleyeyim mi? Yakında enflasyonu suçlarsa, şaşırmayın. ‘Bütün suç enflasyonda’ derse, şaşırmayın. Şimdi o yüzden zam vermeye devam etmek zorunda. Enflasyon karşısında her şeye eriyecek. ‘Zam vermeye gerek yok, nasılsa verdiğimiz eriyor’ diyen bir ekonomi aklını bana biri öğretsin, biri söylesin bunu. Vallahi billahi, biri anlatsın bana.
"HANİ FAİZ DÜŞMANDI? FAİZ ALDI BAŞINI GİDİYOR”
Enflasyonu siz yarattınız. Hani faiz düşmandı? Faiz aldı başını gidiyor. Öyle değil mi? Tutabiliyor mu faizi? Bakın; milyarlarca dolar bozdular sırf bu seçim için. Neymiş? Dolar artmayacakmış! Tutabiliyorlar mı doları, Euro’yu? Tutamazlar. Enflasyon düşmez. Enflasyonu istediği kadar suçla. Suçlu sizsiniz. Siz, ekonomiyi yönetemediniz. Siz, bir de kalktınız Kanal İstanbul projeleri için parayı vermeyi göze alıyorsunuz, ihaleleri yapıyorsunuz. Ama emeklilere vereceğiniz birkaç lirayı, emekliye fazla görüyorsunuz. Neymiş? Para eriyecekmiş. Kanal felaketine para verirken güzel, emeklinin başı öne eğilirken, ona vereceğiniz parayı bütçeye yük görüyorsunuz. Dertleri başka. Bakın onların derdi millet değil. Onların derdi millet olmaz. Onların derdi millet olsa, emeklinin yanında olurlar. Onların derdi millet olsa, mülakatı kaldırırlar mıydı? Kaldırırlardı. Ama kaldırmazlar. Çünkü işlerine gelmez. İki tane laf diyecek. ‘Mülakatı kaldırın’ diyecek; demiyor. Çünkü, daha yapacakları kötülükler var.
“2023’TE VERDİKLERİ VAATLERİ TUTTULAR MI?”
Bakın; bir yıl geçti neredeyse seçim geçeli. 2023’te verdikleri vaatleri tuttular mı? Hayır. Yokmuş gibi davranıyorlar. Biz gayret gösteriyoruz, çok çalışıyoruz, adil oluyoruz, dürüst hizmet yapıyoruz. Onun için kasamızda bereket var. Eskiden, ‘Çalıyor ama çalışıyor’ derlerdi, öyle mi? Şimdi onu biz yok ettik. Ne çalması ya? Hem çalmıyor hem de çalışıyor. İşini yapacak bu memleketin insanı, bu memleketin yöneticisi. Bizden önceki 5 yılda, 147 kez, çoğu da rutin denetleme, rutin denetleme yapmışlar Büyükşehir Belediyesi’nde. Bu kardeşinizi, 5 yıl bile değil, 3 ayımızı çaldılar biliyorsunuz, tam bin 19 kere soruşturmaya gelmişler. 1,5 günde bir müfettiş bir kapıdan giriyor. O daha çıkmadan, öbür kapıdan öbürü giriyor. Ben bundan şikayetçi değilim. Niye? Devlet işi yapıyoruz biz. Tabii ki teftiş yapılacak. Ama kendileri, kendilerine bunu yapmazken, bize onun 10 katını yapmışlar. Yani aslında ne yaptılar biliyor musunuz? Bize dürüstlük madalyası verdiler, dürüstlük. Dürüstlüğümüzü onlar tescilledi, biz de onların yalanlarını tescilledik. Nedir yalanları biliyor musunuz? Hatırlar mısınız; 2019’da ne dediler? ‘Gelirseler, bunlar sosyal yardımları kesecekler.’ Biz ne yaptık? 6 kat arttırdık. Kimin dürüst, kimin iftira attığını milletimiz gördü. Şimdi ne olacak biliyor musunuz? Dürüstlük kazanacak. Vicdan kazanacak. Biz, icraatçıyız. Biz, halkçıyız. Bizim işimiz icraat, hizmet, yatırım. Onların işi ihanet, israf"
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!