MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Bazı çevreler, 2024 yılının içerisinde MHP’ye karşı çok büyük haksızlıklar, iftiralar, yalanlar, hakir görmeler, küçük görmeler, suçlamalarda bulunmuşlardır. Bunların toplamı 154 kişidir. Şu görmüş olduğunuz lise kimin hangi gün hangi saatte, hangi programda nasıl konuştuklarının, kimlerle konuştuklarının, MHP’ye hangi hakaretleri yaptıklarının toplamıdır. Bu dosya elimizdedir. Günü geldiğinde bu dosya eyleme de geçecektir. Eylem hukuki nitelikte olacaktır. Bizi hedef gösteriyorlar saçmalığından da korkaklığından da kendilerini kurtarsınlar. Onlarla muhatap olmayı dahi kabul etmeyiz’’ dedi.

(ANKARA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Bazı çevreler, 2024 yılının içerisinde MHP’ye karşı çok büyük haksızlıklar, iftiralar, yalanlar, hakir görmeler, küçük görmeler, suçlamalarda bulunmuşlardır. Bunların toplamı 154 kişidir. Şu görmüş olduğunuz lise kimin hangi gün hangi saatte, hangi programda nasıl konuştuklarının, kimlerle konuştuklarının, MHP’ye hangi hakaretleri yaptıklarının toplamıdır. Bu dosya elimizdedir. Günü geldiğinde bu dosya eyleme de geçecektir. Eylem hukuki nitelikte olacaktır. Bizi hedef gösteriyorlar saçmalığından da korkaklığından da kendilerini kurtarsınlar. Onlarla muhatap olmayı dahi kabul etmeyiz’’ dedi.
Devlet Bahçeli, MHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, ''yeni yüzyılın Türkiye için emsalsiz fırsatlarla dolu olduğunu" belirterek, milli birlik ve beraberlik içinde bu fırsatları yakalayabileceklerini düşündüğünü ifade etti. "Fakat milletimizin hassasiyetleri üzerinde oynama yapanlar, tahrip etmek için çaba harcayanlar çok tehlikeli provokasyonları birer birer sahneye sürmektedir'' diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
" 'Terörist’ Demirtaş ile ziyaretçi kuyruğuna girenlerin, profili çeşitlenen Soroscu Kavala’ya siyasi geleceğini bağlayanların ne milliyetçilikten ne de milli onurumuzun muhafaza temininden bahsetmeleri söz konusu değildir. Demlenen CHP milli güvenliğimize zarar vermektedir. CHP'nin şifreleri PKK'nın elindedir. Mersin'de bölücü örgüt adına halay çekenler, şımarıklıklarına katlanacaktır. Azgınlaşmış tahrikleri yakından takip ediyoruz. CHP ile DEM ateş ile oynuyor. Bugünlerde CHP liderinin 'Kürtler ben eşit hissetmiyorum, onlar eşit hissedene kadar mücadeleye devam edeceğiz' ifadesi bölücü bir ağızdır. Demlenen CHP demokrasimize leke sürmekte, milli birliği kundaklamakta, CHP şifreleri DEM'in kullanımındadır. CHP milli güvenliğe zarardır.
‘’Türkiye ekonomisi, yükseliş kulvarındadır’’
Karamsar tablolar çizenler, kötümser telaffuz ve telkinlerle vakit geçirenler, gerçek manada Türkiye’nin gücünü ve Türk milletinin gürbüz iradesini kavramaktan aciz düşenlerdir. CHP Genel Başkanı’nın tarihin en ağır ekonomik krizinin yaşandığını iddia etmesi, yalnızca ağır bir bühtan değil, aynı zamanda ülkesine ve milletine itibar etmeyen bir siyasetçinin deli saçmasıdır. Halbuki Türkiye ekonomisi güven verici adım ve hamlelerle istikrarlı ve umut uyandıran bir yükseliş kulvarındadır.
‘’İstismar edilen emeklilerimiz hak ettikleri ekonomik seviyeye kavuşacaklardır’’
Dezenflasyon süreci, her geçen gün tesirini göstermekte, büyüme, istihdam, ihracat, yatırım ve üretim cari fazla hedefleri iyimser beklentileri karşılamaktadır. Uluslararası derecelendirme şirketlerinin ekonominin pozitif ivmesini teyit etmesi, ayrıca değerli ve sevindirici bir gelişmedir. Azalan dış finansman ihtiyacıyla birlikte artan uluslararası rezervler, ekonomik dengelemeyi tetiklemektedir. Türkiye ekonomisi, en kötü senaryoların, engellemelerine takılmadan hızla ilerleme kaydetmektedir. Toplumun her kesimi büyümenin nimetlerinden elbette istifade edecek, özellikle istismar edilen emeklilerimiz hak ettikleri sosyal, ekonomik ve insani seviyeye kavuşacaklardır.
‘’Cumhur İttifakı’nın gayesi budur’’
MHP’nin ve Cumhur İttifakı’nın ortak gayesi budur. Kaldı ki ülkenin bekası ile milletin refahı en üst düzeyde tesis edilecektir. Dar gelirli ve muhtaç vatandaşlarımıza her desteğin verilmesi, sosyal devlet anlayışının bir mecburiyetidir. Aynı şekilde emeklilerimizin, memurlarımızın, işçilerimizin, esnaflarımızın, çiftçilerimizin ekonomisinin ve hayat standartının yükseltilmesi, siyasi ve manevi sorumluluk listesinde ilk sıradadır. Ancak CHP’nin siyasi ve ekonomik temelli söz ve eylemleri, esasen çelişkiler yumağıdır. Dişe dokunur ve sadra şifa hiçbir plan, proje ve teklif iktifa etmemektedir. CHP’nin tek yaptığı bol keseden atıp tutmaktadır. Üstelik parti içi gerilim ve hesaplaşmalar, CHP yönetimini sürekli zora sokmakta, gündemi değiştirme hevesleri de kursaklarında kalmaktadır. Krizlerin, kulislerin ve kutuplaşma dalgalarının partisi CHP’dir.
''Tuzağın mimarı da dış güdümlü zillet cephesidir''
Bu kimliksiz ve köşesiz partinin siyasi kozmik odası işgale uğramış, güvenlik duvarları yıkılmış, karar ve irade bünyesi çoklu organ yetmezliği ile komaya girmiştir. Yumuşama dayatması altında Türkiye’nin Türk siyaset ve demokrasi sisteminin ilkelerinden uzaklaşması, yine yumuşama, dedikodu altında ihanetin ve melanetin aklanma ve temize çıkarma uğraşları, stratejik bir tuzak olarak karşımızdadır. Bu tuzağın mimarı da dış güdümlü zillet cephesidir. Rotasını kaybeden CHP'nin yumuşama veya normalleşme çağrıları, zemzem diye ikram edilen baldıran zehrinden başka şey değildir. Nitekim CHP Genel Başkanı’nın Kıbrıs sorununun çözümünü vatan toprağından pay vermekle mümkün olacağını söyleyen eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı ziyaret etmesi, akıl tutulması olduğu kadar 50. yıl kutlamalarına gölge düşürmüştür.
''Tüm dikkatlerin odağı Kıbrıs’tır''
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’inci yıldönümü münasebetiyle Kıbrıs Türk halkıyla kucaklaşmak, hasret gidermek, ortak bir gelecek etrafında kenetlenmek kuşkusuz milli bir heyecan yaratmıştır. Türk milleti tek yürek halinde Kıbrıs davasına inanmakta ve arkasında durmaktadır. Kıbrıs Türklüğünün zulümden ve zulmetten kurtuluş gününde soydaşlarımızla beraber olmaktan, bu kutlu günde kabaran milli coşkuya şahit olmaktan şahsım adına büyük bir memnuniyet duyduğumu bilvesile açıklamak boynumun borcudur. Kıbrıs, sadece üzerinde hayat sürülen bir ada değil, Türk milletinin tarih, şehitlik, kardeşlik, var oluş anıtıdır. Bu nedenle tüm dikkatlerin odağı Kıbrıs’tır. Öteden beri açık veya gizli hesaplaşmaların, medeniyetler ve milletler arası devam edegelen seri ve sert mücadelelerin ağırlık merkezi Kıbrıs’tır. Kıbrıs Türklüğünün egemenlik haklarını ve tarihi emanetlerini göz ardı eden, yok sayan, hatta imhası için fırsat kollayan karanlık çevrelerin tahrikleri, tacizleri ve tuzakları hiç bitmemiştir. On yıllar boyunca çözümsüzlüğün çözüm olarak dayatılması, kurulan müzakere masalarının ve makul uzlaşma vasatının tahrip edilmesi boşuna değildir. Çünkü Kıbrıs’ta barış, huzur ve refah ikliminin tesisinden ödü kopanlar vardır ve bunların oyunları kesintisiz şekilde sahne almaktadır. Kıbrıs Türklüğünün onuruyla, milli kimliğiyle, dahası var oluş haklarıyla birlikte bağımsız yaşama gayesine tahammülsüzlük gösterenlerin nasıl bir yanlışa düştükleri her türlü izahtan varestedir.
''Ada’dan yükselen çığlıklara, kardeşin kardeşe feryat içindeki çağrılarına sessiz ve seyirci kalamazdık''
Girit’te ne yapıldıysa Kıbrıs’ta da aynısı planlanmıştır. Şayet Türkiye’nin 50 yıl önce müdahalesi olmasaydı Kıbrıs Türklüğü Hocalı’da, Kerkük’te, Doğu Türkistan’da ve Gazze’de yaşanan dramların, acıların ve insani felaketlerin aynısıyla karşılaşması mukadderdir. Sanmasınlar ki Taşkent, Taşpınar, Sinde, Gönyeli, Yuvalı, Paşaköy, Kanlı Noel, Limasol, Gazi Mağusa, Geçit Kale, Murat Ağa, Sandallar, Atlılar katliamlarını unuttuk. Sanmasınlar ki bebeklerimize, çocuklarımıza, kadınlarımıza, masum ve mazlum soydaşlarımıza yönelik kanlı saldırıları hafızamızdan çıkardık. 50 yıl önce Ada’dan yükselen çığlıklara, kardeşin kardeşe feryat içindeki çağrılarına sessiz ve seyirci kalamazdık. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti, Zürih ve Londra Antlaşmalarından kaynaklanan garantörlük hakları temelinde 20 Temmuz 1974 sabahı Ayşe'yi tatile, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerini de Kıbrıs'a göndermiştir. Bu askeri çıkarma Kıbrıs Türklüğünün hürriyetini, can ve mal güvenliğini, asayiş ve barış özlemlerini temin hedefini esas almıştır.
''Türk milleti Ada’ya barışın hakim olmasıyla ilgili kesin tavrını ve tarafını göstermiştir.''
Kıbrıs’ta işlenen vahşi cinayetlere, yapılan baskı ve zulümlere sözde medeni ülkeler tepkisiz kalırken, hatta alttan alta körüklerken, Türkiye haksızlığa boyun eğmemiş, soydaşlarımız çaresiz ve kimsesiz bırakılmamıştır. 20 Temmuz 1974’de Kıbrıs Türkü'nün gözyaşları silinmiştir. 20 Temmuz 1974’de Kıbrıs Türkü'nün ağıtları dindirilmiştir. Beşparmak Dağları’na istiklal şerefinin ebediyen çıkmayacak izleri şehit kanlarıyla kazınmış, Kıbrıs’taki Türk varlığının ebedi varlığı nice kahramanlıklarla yazılmıştır. Mehmet'lerimizle Mücahit'lerimiz ele ele vererek eziyetlere, çilelere, işkencelere, saldırılara ve suikastlara cesaretle direniş sergilemişlerdir. Kıbrıs Türklüğü bir yanda hürriyetine kavuşurken diğer yanda Türk milleti Ada’ya barışın hakim olmasıyla ilgili kesin tavrını ve tarafını göstermiştir.
Geçen günlerde Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden Yunanistan Savunma Bakanı’nın, 50’inci yıl kutlamalarını karalamak için 'Kıbrıslı Türklerin utanç şenlikleri' iftirası atması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin varlığından rahatsızlığını telaffuz etmesi kabalık, korkaklık, su katılmamış küstahlık olarak değerlendirilmelidir. 50’inci yıl kutlamalarına utanç şenlikleri demek bir müstevlinin hezeyanı, bir utanmazın hesap hatasıdır. 20 Temmuz Barış Harekatı, Kıbrıs Türklüğü'ne karşı yapılan soykırım teşebbüslerini sonlandırmış, EOKA’cılara bedel ödetmiş, Kıbrıs’ın bir Helen adası olmasını engellemiş, Kıbrıs Türkü'nün varlığını güvence altına alarak müteakiben 50 yıllık barış ve istikrar döneminin kapısını açmıştır. Bundan dolayı Türk düşmanları huzursuzdur, sancılıdır, uykuları kaçmıştır. Kıbrıs Türklüğü duruşuyla, haklı mücadelesiyle, uluslararası hukuk kapsamındaki tanınma çabalarıyla ve Türkiye’nin sonuna kadar desteğiyle muhasımları çileden çıkarmaya devam edecektir.
''Kıbrıs Türk devleti muhakkak tanınmalıdır''
Bir Yunan şarkıcının İzmir Çeşme’de Türk bayrağına ve Atatürk posterine karşı sergilediği saygısızlık ile egemenliğimiz altındaki bazı adalarda fiili durum yaratılması sabrımızı zorlayan ilkel ve istilacı ahlaksızlığa bir başka örnektir. Bu kafa yapısıyla iyi komşuluk hukuku ilişkisi kurmanın ne kadar mümkün ve muhtemel olduğu ayrıca ele alınmak durumundadır. CHP Genel Başkanı’nın, Kıbrıs’ta federasyon tezine ve AB sürecine aynen döneceklerini iddia etmesi Rumların değirmenine su taşıma gafletidir, çatlak bir sestir ve esef verici bir savrulmadır. Kıbrıs’ta eşit haklara sahip iki halk vardır. Kıbrıs’ta egemen iki devlet bulunmaktadır. Kıbrıs Türklüğünün eşit statüsüyle egemen eşitliği mutlaka teyit ve tescil edilmelidir. Uluslararası toplum Kıbrıs Türk halkının mahkum edildiği hukuk dışı ve insan haklarına aykırı izolasyonlara derhal son vermelidir. Kıbrıs Türk devleti muhakkak tanınmalıdır. Bunun dışında her öneri, her temenni ölü doğmaya müstahaktır.
''Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile güçlü dayanışmasını sonuna kadar azimle sürdürecek''
Unutulmamalıdır ki Kıbrıs Türkü asla yalnız değildir, asla kimsesiz değildir, asla yetim değildir. Anavatan Türkiye, Kıbrıs Türk vatanını her şart altında bağrına basmaya, anıda olduğu gibi acıda ve sevinçte de bir olmaya, ortak bir gelecek ülküsü etrafında tek nefes olmaya her zaman olduğu gibi yine hazırdır, buna kararlıdır. Allah’ın izniyle Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine birlikte ulaşılacaktır. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar tarafından 2021 yılında Cenevre’de muhataplarıyla paylaşılan çözüm vizyonu egemen eşitliğin ve eşit statünün tezahürü için tek çare, tek çıkar yoldur. Bizim de iki devletli çözüm vizyonuna desteğimiz tamdır. Ada’da iki halkın çıkarını ve varlığını, aynı zamanda eşit egemenlik haklarını müzakere etmekten kaçan ve kaçınan bir anlayışın barışa hizmeti düşünülemeyecektir. Kıbrıs’ın huzuru demek Doğu Akdeniz’in huzuru demektir. Bu huzur ortamı içinde, Akdeniz’in potansiyel yer altı kaynaklarının adaletli ve hukuk temelli paylaşımından başka bir seçenek de bize göre yoktur. Kıbrıs’ın refahı bölgenin yükseliş ve toparlanışı demektir. Şartlar ne olursa olsun Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile güçlü dayanışmasını sonuna kadar azimle sürdürecek, dostluk ve kardeşlik köprülerini titizlikle koruyacaktır.
''Kıbrıs Türk devletiyle Türkiye’nin alternatifsiz olmadığını bilmelerinde yarar vardır''
20 Temmuz 1974 yılının kutlu iradesi her zaman yaşayacaktır. Yükselen Türkiye, aynı şekilde yükselen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti anlamına gelecektir. Çünkü bizim iki devletimiz olsa da milletimiz tektir, adı da Türk’tür. Ada’nın ve tarihin gerçeklerinden tamamıyla kopuk, maksimalist, dürüstlükten uzak ve şımarık bir anlayışla Kıbrıs’ın tamamında hak iddia edenlerin ulaşacağı hiçbir yer yoktur.
Güney Kıbrıs’ı İsrail’in lojistik merkezi haline getirme çabaları, Rum yönetiminin Yunanistan’la dayanışma içinde Larnaka’da deniz üssü kurma girişimleri istikrarsızlık ortamını tırmandırmaktan ve Gazze katliamına destek vermekten başka bir anlam taşımayacaktır. Bu yanlışın faili olanlar samimi değildir. Umudum bu vahim skandaldan geri dönülmesidir. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de kurduğu tarih, kültür ve stratejik üssü her türlü mütecaviz emele cevap niteliğindedir ve gerekirse askeri olarak da tahkim edilmelidir. Çözüm yollarını tıkayarak alınacak bir mesafe, ulaşılacak bir hedef yoktur. Verilen sözde durmak bir erdemdir. Kıbrıs Türklüğü erdemlidir, sözü de senettir. Egemen eşitlik temelinde yapılacak müzakereleri reddedenlerin, Kıbrıs Türk devletiyle Türkiye’nin alternatifsiz olmadığını bilmelerinde yarar vardır.
''Biden’ın gidişi müjdedir’’
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bahçeli, ABD Başkanı Joe Biden'ın 2024 Kasım ayındaki seçimlerde başkan adaylığından çekilmesine ilişkin ''Biden’ın gidişi bir müjdedir. Netanyahu’nun gidişi de ikinci müjde olacaktır’’ ifadelerini kullandı.
''Türk milleti, köpekleri dost kabul eder’’
Bahçeli, Meclis’te görüşmeleri devam eden sokak hayvanlarına yönelik yasa teklifi hakkındaki görüşlerinin sorulması üzerine “Türk milleti hayvanları sever, köpekleri dost kabul eder. O sebepten dolayı köpeklere karşı uygulanacak her türlü yanlışın karşısında durur. MHP de üzerine düşeni yapacaktır. Hiç kimse merak etmesin. Köpekleri dost olanlar, köpekleri dost zannedenler, sokaklara dökülerek köpekleri taşlamaya devam etmesinler. Onlar Cenab-ı Allah’ın bir yaratığıdır” dedi.
''Günü geldiğinde bu dosya eyleme de geçecektir’’
Devlet Bahçeli, MHP’nin Sinan Ateş cinayetinde değerlendirmelerde bulunan gazeteci, siyasetçi, akademisyen ve hukukçuların yer aldığı listeye ilgili “hesaplaşacaklarını” söyledi. Bahçeli, şunları kaydetti:
“Bazı çevreler, 2024 yılının içerisinde MHP’ye karşı çok büyük haksızlıklar, iftiralar, yalanlar, hakir görmeler, küçük görmeler, suçlamalarda bulunmuşlardır. Bunların toplamı 154 kişidir. MHP olarak basın mensupları olan değerli kardeşlerime bu gerçeği hatırlatmak istiyorum; sizlerle çoğu zaman beraber oluyoruz ama televizyonlarda ayrıldığımız şahsiyetler var. Onları kabul etmekte zorlanıyoruz. Ama yakın takip altındayız. Şu görmüş olduğunuz liste kimin hangi gün hangi saatte, hangi programda nasıl konuştuklarının, kimlerle konuştuklarının, MHP’ye hangi hakaretleri yaptıklarının toplamıdır. Bu dosya elimizdedir. Günü geldiğinde bu dosya eyleme de geçecektir. Eylem hukuki nitelikte olacaktır. Bizi hedef gösteriyorlar saçmalığından da korkaklığından da kendilerini kurtarsınlar. Onlarla muhatap olmayı dahi kabul etmeyiz. Ama hukuk zemininde mutlaka hesaplaşacağız. Olayları abartıyorlar ve saptırıyorlar. Konuşmaması gerekenleri, konuşmaya mecbur ediyorlar. Bizim hedefimiz adalettir. Kendileri muhatabımız dahi değildir.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Batman İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Murat Solmaz’dan Basın Mensuplarına Bayram Mesajı

BATMAN – Batman İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Murat Solmaz, Kurban Bayramı dolayısıyla basın mensuplarına yönelik bir kutlama mesajı yayımladı. Solmaz, mesajında basının toplum sağlığının korunmasında ve sağlık alanındaki gelişmelerin kamuoyuna duyurulmasında önemli bir görev üstlendiğini vurguladı.
Uzm. Dr. Solmaz mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Toplum sağlığını ilgilendiren konularda halkı doğru bilgilendirme misyonunu büyük bir özveriyle yerine getiren tüm basın mensuplarımızın Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmelerini temenni ediyorum.”
Batman İl Sağlık Müdürlüğü Basın Birimi adına açıklamada bulunan M. Nurullah Öksüz de tüm basın emekçilerinin bayramını kutlayarak, sağlık ve huzur dolu nice bayramlar diledi.
İBB’den "Villa" İddialarına Yanıt: “Rüşvet De Taksitle Olmaz, Noterle Hiç Olmaz”

(İSTANBUL) – Son günlerde kamuoyunu meşgul eden "İSKİ’den ödeme çıkarılarak villa alındı" iddialarına İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) detaylı ve belgeli bir açıklama geldi. İddiaların tamamen asılsız ve belgelerle çürütülmüş olduğu vurgulanan açıklamada, hedef alınan Ekrem İmamoğlu ve İmamoğlu İnşaat A.Ş.’ye yönelik suçlamaların siyasi manipülasyon amaçlı olduğu savunuldu.
İBB: İSKİ ile İmamoğlu İnşaat Arasında Herhangi Bir Ticari İlişki Yok
İBB açıklamasında, kamuoyunda sıkça dile getirilen İSKİ üzerinden villa satın alındığı iddialarına net bir yanıt verildi. Açıklamaya göre, İSKİ ile İmamoğlu İnşaat arasında doğrudan hiçbir ihale ya da ödeme ilişkisi bulunmuyor. Belgelerde yalnızca Güllüce Tarımcılık A.Ş. ile İmamoğlu İnşaat A.Ş. arasında noter onaylı ticari işlemler yer alıyor.
Villa Alımı İddialarına Noter Belgeli Yanıt
Gündemdeki "villa kamu kaynağıyla alındı" söylemine karşılık, İBB şunları kaydetti:
-
Güllüce Tarımcılık A.Ş.’nin tamamı, İmamoğlu İnşaat A.Ş. tarafından 48 milyon TL bedelle satın alındı (04.03.2024 tarihli noter onaylı karar defteri).
-
Şirketin 87 milyon TL’lik borcunun ödenmesi karşılığında Beylikdüzü’nde bulunan iki taşınmazın devri taahhüt edildi.
-
Taşınmaz devrinin yapı kullanım izni sonrası gerçekleşeceği, şirketin borçlarıyla birlikte devralındığı açıkça protokole işlendi.
Açıklamada çarpıcı bir ifade yer aldı:
“Rüşvet noter huzurunda, taksitle ve protokolle verilmez.”
İmamoğlu’nun Mal Beyanı Tartışması: “Kurum ile Kişi Karıştırılıyor”
"Villalar İmamoğlu’nun mal beyanında yok" iddiasına da cevap veren İBB, bahsi geçen taşınmazların İmamoğlu İnşaat A.Ş.'ye ait ticari varlıklar olduğunu, Ekrem İmamoğlu'nun kişisel mal varlığıyla ilgisinin bulunmadığını belirtti.
500 Milyon TL’lik Alacak, 1.5 Milyar TL’lik Rüşvet Mi? “Matematiksel Skandal”
İBB, bir iş insanının İSKİ’den 500 milyon TL'lik alacak için İmamoğlu’na 1.5 milyar TL’lik villa “rüşveti” verdiği iddiasını da mantık dışı buldu:
“Bir kişi, 500 milyon TL’lik alacağını tahsil etmek için nasıl olur da 1.5 milyar TL’lik mal verir? Bu iddia sadece ticari değil, matematiksel olarak da çökmüştür.”
Üstelik İSKİ, daha önce yaptığı açıklamada ne Ekrem İmamoğlu’yla ne de İmamoğlu İnşaat’la herhangi bir ticari işlem yapılmadığını duyurmuştu.
215 Milyon TL’lik Kayıt Dışı Transfer İddiası Yalanlandı
İBB ayrıca, İSKİ’nin banka hesaplarından 2020–2024 yıllarında 215 milyon TL’lik kayıt dışı para transferi yapıldığı yönündeki iddiayı da reddetti. Açıklamaya göre bu ödemeler, önceki dönem AK Parti yönetimine ait işlerin hakediş ödemeleri kapsamında yapıldı ve tamamı yasal süreçlerle gerçekleşti.
İBB: “Algı Operasyonu Belgelere Yenildi”
Açıklamanın sonunda şu ifadelerle özet yapıldı:
“İddialar belgeye değil, kasıtlı yorumlara dayanıyor. Noter kayıtları, ödeme planları ve tapu taahhütleri şeffaf şekilde ortadadır. Emirgan’daki 3 villa iddiası ise belgelerde geçen taşınmazlarla örtüşmemektedir. Tüm bu süreçte kamuya ait tek bir kuruş zarar görmemiştir.”
Ekrem İmamoğlu'ndan Cezaevinden Taksi İhalesi Mesajı: “Engellemelere Rağmen 2500 Yeni Taksi Geliyor”

(İSTANBUL) – Silivri Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un kronikleşmiş taksi sorununa çözüm getirmesi beklenen mobil uygulama destekli taksi sistemiyle ilgili önemli bir çağrıda bulundu.
İBB tarafından duyurulan 2500 yeni taksilik ihale süreci başladı. Mobil uygulama tabanlı sistemle hizmet verecek yeni nesil taksiler için ihale başvuruları 11 Haziran saat 12.00'ye kadar yapılabilecek. İhale ise 12 Haziran saat 10.00'da Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
İmamoğlu: “Bu Sadece Taksi Değil, Bir Direniştir”
Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“Bütün engelleme çabalarına rağmen İstanbul’a yeni taksiler kazandırmak için verdiğimiz mücadelede ciddi bir kazanım elde ettik. Mobil uygulama ile çalışacak 2500 yeni taksinin ihalesi başlıyor. Dileyen herkesin katılabileceği bu ihaleye tüm ilgilileri davet ediyorum. ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’daki Yangın Faciası: Adalet Bakanı Tunç’tan Taziye Mesajı ve Soruşturma Talimatı

ANKARA – Diyarbakır’da bir apartman dairesinde çıkan yangında anne ve üç çocuğu hayatını kaybetti. Türkiye’yi yasa boğan olay sonrası Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından hem taziye mesajı yayımladı hem de olayla ilgili adli soruşturmanın başlatıldığını duyurdu.
Bakan Tunç açıklamasında, “Diyarbakır ilimizde meydana gelen elim yangın faciasında hayatını kaybeden üç yavrumuza ve annelerine Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Hepimizi derinden yaralayan bu trajik olayla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal adli soruşturma başlatılmıştır.” ifadelerine yer verdi.
Soruşturma Titizlikle Yürütülüyor
Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, soruşturma süreci bir başsavcıvekili koordinasyonunda yürütülüyor. Ayrıca iki Cumhuriyet savcısı da görevlendirilerek olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için kapsamlı inceleme başlatıldı.
Yangının çıkış nedeni ve ihmallerin olup olmadığına ilişkin araştırmaların hızla sürdüğü belirtilirken, kamuoyu gelişmeler hakkında bilgilendirilecek.
Elon Musk’tan Trump’a Şok Çıkış: “Azledilsin, Yerine JD Vance Gelsin!”

.ABD’nin en sansasyonel iş insanlarından Elon Musk, Beyaz Saray’daki görevinden ayrıldıktan sonra hedef tahtasına yerleştirdiği eski dostu Donald Trump’a çok sert yüklendi. Trump’ın görevden alınmasını açıkça destekleyen Musk, koltuğun Başkan Yardımcısı JD Vance’e devredilmesi gerektiğini savundu.
Musk, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, takipçilerinden Ian Miles Cheong’un “Başkan mı Elon mu? Kim kazanır? Benim param Elon’a. Trump azledilmeli, yerine JD Vance getirilmeli.” sözlerine tek kelimeyle “Evet.” diyerek onay verdi. Bu destek, ABD siyasetinde bomba etkisi yarattı.
Oval Ofis’te Gerilim: Trump “Şaşkın ve Kırgın”
Trump ile Musk arasındaki ipler ise Perşembe günü Oval Ofis’te tamamen koptu. Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile görüşen Trump, gazetecilere yaptığı açıklamada Musk’ın vergi politikalarına karşı başlattığı kampanyadan dolayı “şaşkın ve hayal kırıklığı içinde” olduğunu itiraf etti.
Musk: “Trump Epstein Dosyalarında Var!”
Elon Musk ise durmadı. Aynı gün yaptığı başka bir paylaşımda Trump’ı yerle bir eden bir iddiayı ortaya attı. Musk, hüküm giymiş finansçı Jeffrey Epstein’ın karanlık ağına Trump’ın da adının karıştığını ileri sürdü. Daha da ileri giderek, “Trump Epstein dosyalarında geçiyor. Bu dosyaların neden hâlâ açıklanmadığını artık anlıyoruz. Bu paylaşımı geleceğe not edin. Gerçekler ortaya çıkacak.” ifadelerini kullandı.
Siyasette Soğuk Savaş Başladı
Trump ve Musk arasındaki bu çatışma sadece kişisel değil, siyasi dengeleri de sarsacağa benziyor. Bir zamanlar yakın ilişkiler içinde olan ikilinin arasındaki bağ tamamen koparken, Elon Musk’ın “başkanlık kartını” açık oynamaya başlaması ABD’de yeni bir siyasi hesaplaşmanın fitilini ateşlemiş durumda.
Diyarbakır'da 13 Katlı Binada Yangın: 3 Ölü, 17 Yaralı

Diyarbakır'da bulunan 13 katlı bir binada çıkan yangın, acı sonuçlar doğurdu.
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu yaptığı açıklamada, yangın nedeniyle hastaneye kaldırılan 17 kişiden 3'ünün hayatını kaybettiğini belirtti. Hayatını kaybedenlerden ikisinin çocuk olduğu öğrenildi.
Yangının çıkış nedeni ve diğer detaylar hakkında ise henüz bir açıklama yapılmadı. Yetkililer, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Vergi Denetimleri Aralıksız Sürüyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi adaleti ve etkinliğini artırmaya yönelik çalışmaların ve denetimlerin aralıksız devam ettiğini açıkladı.
Bakan Şimşek, yapılan analizler sonucunda kazançlarını eksik beyan eden mükelleflerin tespit edildiğini ve bu kişilerin izaha davet edildiğini belirtti. Bakan, mükelleflerin gönüllü uyuma teşvik edildiğini de vurguladı.
Vergi denetimlerinin amacı hakkında bir açıklama yapmayan Bakan Şimşek, çalışmaların vergi sisteminin şeffaflığını ve güvenilirliğini artırmaya yönelik olduğunu kaydetti.
Elon Musk, Donald Trump’ın 1992 Yılına Ait Epstein Partisi Görüntülerini Paylaştı

Trump’ın Epstein ile Görüntüleri Sosyal Medyada Yankı Uyandırdı
Elon Musk, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden, Donald Trump’ın 1992 yılında Jeffrey Epstein ile bir partide çekilmiş fotoğraflarını paylaştı. Görüntüler, Trump’ın Epstein ile olan ilişkisine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Musk, fotoğrafların kaynağına dair herhangi bir açıklama yapmadı. Paylaşımın ardından kısa sürede büyük ilgi gördü ve çeşitli yorumlara yol açtı.
Görüntülerde, Trump ve Epstein’ın partide birlikte olduğu görülüyor. Fotoğrafların içeriği ve tam olarak hangi etkinlikte çekildiği henüz netleşmedi.
Paylaşımın ardından Trump cephesinden henüz bir açıklama gelmedi. Gelişmelerin devamında yeni detayların ortaya çıkması bekleniyor.
Silivri'de Kurban Bayramı Buluşması

Silivri Kaymakamı Tolga Toğan’ın ev sahipliğinde Kurban Bayramı dolayısıyla bir bayramlaşma töreni düzenlendi.
Törende Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ile ilçe protokolü bir araya geldi.
Bayramlaşma töreninde, Kaymakam Toğan ve Başkan Balcıoğlu, ilçe protokol üyeleriyle karşılıklı bayram dileklerinde bulundu. Etkinlikte sıcak bir atmosfer hakimdi.
Esenyurt Belediyesi, İhtiyaç Sahibi Vatandaşlara Evde Kişisel Bakım Desteği Sağlıyor

Esenyurt Belediyesi, ihtiyaç sahibi vatandaşlarının yaşam kalitesini artırmak amacıyla Evde Kişisel Bakım hizmetini sürdürüyor. Bu kapsamda, kimsesiz veya bakıma muhtaç olan vatandaşların kişisel temizlik ihtiyaçları karşılanıyor.
Belediye ekipleri, belirlenen hanelerde yaşayan vatandaşların temizlik ve kişisel bakım işlerini gerçekleştirerek, onların günlük yaşamlarını kolaylaştırmayı hedefliyor. Hizmet, ihtiyaç sahibi vatandaşların evlerinde sunuluyor.
Esenyurt Belediyesi yetkilileri, bu çalışmanın önemini vurgulayarak, "İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın her türlü temizlik ve kişisel bakımlarını gerçekleştiriyoruz. İşimizi sevgiyle yapıyoruz çünkü biz büyük bir aileyiz" ifadelerini kullandılar.
Bu hizmetten yararlanmak isteyen vatandaşlar, Esenyurt Belediyesi’nin ilgili birimlerine başvurarak detaylı bilgi alabilirler.
İlk Yorum yapan siz olun!