Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Al Arabiya'ya verdiği röportajda, 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan İsrail-Hamas çatışmalarına ilişkin; "İsrail esas itibarıyla kendi amacını, kendi niyetlerini gizlemek için Hamas’ı sürekli bir öcü olarak kullanıyor. Uluslararası topluma Hamas’ı radikal, anlaşmaya yanaşmayan irrasyonel bir örgüt olarak sunuyor" ifadelerini kullandı.

(ANKARA) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Al Arabiya'ya verdiği röportajda, 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan İsrail-Hamas çatışmalarına ilişkin; "İsrail esas itibarıyla kendi amacını, kendi niyetlerini gizlemek için Hamas’ı sürekli bir öcü olarak kullanıyor. Uluslararası topluma Hamas’ı radikal, anlaşmaya yanaşmayan irrasyonel bir örgüt olarak sunuyor" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Fidan, Dubai merkezli Al Arabiya televizyonuna verdiği özel röportajda İsrail-Hamas çatışmaları başta olmak üzere mevcut bölgesel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Fidan'ın değerlendirmelerinden öne çıkanlar şöyle:
"MISIR VE KATAR TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN MÜZAKERE GÖRÜŞMELERİNİ DESTEKLİYORUZ"
(Filistin müzakereleri) "Mısır ve Katar tarafından yürütülen müzakere görüşmelerini destekliyoruz. Türkiye, 2008-2009’daki ilk Gazze savaşından itibaren bütün arabuluculuk ve ateşkes çalışmalarının içerisinde yer aldı. Cumhurbaşkanımız o dönem başbakandı. O dönem bu konuda beni görevlendirmişti. 2008’deki savaşta konunun içindeydik, daha sonraki Gazze savaşlarında da konu içindeydik.
Türkiye’nin bu konuda devam eden bir duruşu var. Şimdi bu meselede şu an için Katar ve Mısır’ın yürüttüğü müzakerelerin bir sonuç vermemiş olması ve şu an itibarıyla bir sonuç vermiyor gibi gözükmesi, bu iki ülkenin müzakere pozisyonlarının başarısız olduğu manasına gelmiyor. Bu meselenin zor olduğunu kabul etmek lazım. İsrail’in burada çok anlaşmaya, uyuşmaya yanaşmayan bir tavır içerisinde olduğunu kabul etmek lazım. Şu an kardeşlerimiz, iki tarafın isteklerini belirli bir noktaya getirmeye çalışıyor. Biz burada bu kardeşlerimize ve Hamas’a elimizden gelen desteği veriyoruz. Onlara müzakereler için Türkiye’nin olumlu ve yapıcı katkısını sunmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.
Bu Gazze savaşında ise başta Türkiye olarak biz ilk günden itibaren hep şunu söyledik: Eğer bu trajediden bir ders çıkarmazsak, kalıcı bir çözüme yani iki devletli bir çözüme gitmeksek bu, bu son Gazze savaşı olmayacak. Tam tersine, gelecekte daha başka savaşlar, daha büyük yıkımlar ve gözyaşları bizi bekliyor olacak. Dolayısıyla bizim daha fazla çalışıp iki devletli çözüme ulaşmamız gerekiyor.
(Hamas) İsrail esas itibarıyla kendi amacını, kendi niyetlerini gizlemek için Hamas’ı sürekli bir öcü olarak kullanıyor. Uluslararası topluma Hamas’ı radikal, anlaşmaya yanaşmayan irrasyonel bir örgüt olarak sunuyor. İsrail böyle yaparak kendi asıl hedefini ve amacını kamuoyundan gizlemeye çalışıyor.
Bir defa İsrail’in şunu yapması lazım. Demeli ki, 'Ben, 1967 sınırlarını, uluslararası toplumun kabul ettiği sınırları kabul ediyorum. Benim başkasının toprağında gözüm yok. Bu sınırlar benim toprağım ve ben devlet olarak bu sınırlar içerisinde kalmayı kabul ediyorum. Başkasının toprağı ile ilgilenmiyorum, Filistin toprağına bakmıyorum' demesi lazım.
(Rehine takası) İsrail’in şu anda özellikle ilgilendiği tek konu rehinelerin geri alınması meselesi. Bu insani bir durumdur. Bu konuda biz de çok hassasız. Cumhurbaşkanımız rehinelerle ilgili olarak kendisine ulaşan talepler konusunda son derece hassas. Bu konuda hem istihbarat servisimize hem bizlere, gerekli çalışmaları yapma talimatı verdi. İsrail ile bu konuda temaslarımız var. İsraillilerden gelen, hatta başka ülkelerden gelen talepleri Hamas’a aktarıyoruz. Yani özellikle rehinelerin bırakılması konusunda temaslarımız devam ediyor. Fakat Hamas’ın rehinelerin bırakılmasıyla eş zamanlı olarak insani yardımların başlaması, Filistinlilerin tekrar kuzeye dönmelerine imkan tanınması gibi talepleri var. Biliyorsunuz esas itibarıyla uluslararası toplum da bunları istiyor.
"BU GERGİNLİK DAHA BÜYÜK BİR SAVAŞIN HABERCİSİ OLABİLİR"
(Çatışmaların bölgeye yayılması) İsrail ile İran arasında başlayan gerginlik bizim uyardığımız bir konuydu. Bu gerginlik daha büyük bir savaşın habercisi de olabilir. Şu an için durum sakinleşmiş görünse de bu potansiyel her zaman var. Gerginlik 1 Nisan’da İsrail’in Şam Büyükelçiliği’ne yaptığı saldırıyla başladı. Ki biz bu saldırıyı kınadık. Bu uluslararası hukukun ve geleneklerin ayaklar altına alındığı bir olaydı. İran açık bir provokasyona maruz kaldı. Bunun neticesinde yapılan misilleme harekatıyla, bölge büyük bir facianın eşiğinden döndü. Bu esnada taraflarla görüşme içerisinde olduk. Gerek Amerikalılarla gerekse İranlılarla görüştük. Bununla, her iki tarafın da yapmak istediklerinin yanlış anlaşılmasını, asıl niyetlerinin dışında bir senaryonun hayata geçmesini engellemeyi amaçladık.
(Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri) Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler, son derece iyi bir rotada ilerliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ile gerek Sayın Kral hem Sayın Veliaht Prens birçok kez bir araya geldiler. Bunların neticesinde alınan son derece stratejik kararlar var. En son biliyorsunuz, Gazze krizi başladıktan sonra, İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Ligi Ortak Zirvesi Cidde’de yapıldı ve burada alınan kararlar var. Orada Cumhurbaşkanımız ve Veliaht Prens bir araya geldiler.
"MISIR CUMHURBAŞKANI'NIN ZİYARETİNİN TARİHİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"
(Mısır Cumhurbaşkanı'nın Türkiye ziyareti) Ziyaretin tarih üzerinde çalışıyoruz. Tüm bunlar, ilişkilerimizin geldiği seviyeyi gösteriyor. Tabii liderler düzeyinde varılan bu mutabakat, esas itibariyle biz bakanlara da bazı yükümlülükler doğuruyor. Bizler, özellikle siyasi konularda, askeri konularda, ekonomik konularda şu anda çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Mısır’la şu an gündemimizde olan belli başlı konular var. Bunlar üzerinde beraberce çalışıyoruz. Zaten Filistin meselesi, fevkalade önemli bir konu. Özellikle Refah üzerinden Gazze’ye yardım konusunda şu anda çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Biliyorsunuz Gazze’ye gönderdiğimiz yardım miktarı, 50 bin tona ulaştı. Gazze’ye yardım gönderen ülkeler sıralamasında, bazen birinci oluyoruz, bazen ikinci. Şu anda tüm yardımlar Refah üzerinden gidiyor, El Ariş Limanı’na götürülüyor. Bu konuda Mısır ile çok büyük bir işbirliği var. Onlara ayrıca teşekkür etmek gerekiyor. Bugüne kadar oraya dokuz tane gemi yardım gönderdik. Çok sayıda uçakla da yardım sevkiyatı yaptık.
(Libya) Türkiye olarak Libya’da 2019’dan itibaren bizim birinci önceliğimiz, doğu ile batı arasında artık hiçbir silahlı çatışmanın olmamasıdır. Eğer silahlı çatışma olmazsa, biz ortadaki bu barış döneminin, özellikle siyasal çözüm için büyük bir fırsat sunacağına inanıyoruz. Şu anda da aslında olan o. Sizin dediğiniz gibi, bizim doğu ile olan temaslarımızın artması, doğunun batıyla temaslarının artması, bizim Mısır ile konuşmamız, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile bir araya gelmemiz, özellikle Libya konusunda görüş alışverişinde bulunmamız fevkalade önemli. Burada Mısır, BAE, Katar, Türkiye bir masa etrafına oturup, doğudaki ve batıdaki aktörlerle hep beraber meseleye bakarsak, aslında çözüme ne kadar yakın olduğumuzu da görürüz diye düşünüyorum.
(Libya ile deniz yetki alanları anlaşması) Mısır ile bizim kendi anlaşmalarımız var. Libya ile olan anlaşmamız ayrı bir anlaşma. Ama biz tabii ki Mısır ile Akdeniz’deki durumları tekrar oturup görüşmek, konuşmak, bir noktaya ulaştırmak isteriz. Burada başka aktörler de var Akdeniz’de, şu anda söylemek istemiyorum.
"SURİYE SINIRIMIZIN ÖTESİNDEKİ PKK VARLIĞINA MÜSAMAHA GÖSTEREMEYİZ"
(Suriye) Suriye meselesinde biz durduğumuz yerde duruyoruz, bizim pozisyonumuz çok net. İslam coğrafyasının bölünmüş, kavgalı, çatışmalı yerlerinde olduğu gibi Suriye konusunda da tıpkı Libya gibi, ülke içindeki siyasal düzenin tesis edilmesini diliyoruz. Temel hizmetlerin bu ülkedeki halkın tüm kesimlerine ulaşmasını arzu ediyoruz. Biz bu konuda elimizden gelen her türlü katkıyı sunmaya hazırız.
Türkiye’nin hassas olduğu birkaç konu var. Bunlardan birincisi, halen ülkemizde misafir etmekte olduğumuz 3,5 milyon Suriyeli kardeşlerimiz. Bunlar kendi ülkelerindeki iç savaştan kaçıp, Türkiye’ye gelmiş olan kardeşlerimiz. Kendileri 10 yıldan fazladır, bizim misafirlerimiz; bizim ülkemizde bizimle beraber yaşıyorlar. Bunların kendi ülkelerinde hayatlarını kurabilmeleri için Suriye rejiminin adım atması gerekiyor.
İkincisi, Suriye’de muhaliflerin kontrolü altında yaşayan 5 milyon Suriyeli kardeşimiz daha var. O bölgede bir çatışma yaşanması halinde, bu kardeşlerimizin bir kısmı Türkiye’ye gelmek zorunda kalabilir. Biz bunu önlemek için orada birtakım tedbirler almış durumdayız. O bölgedeki 5 milyon insanın beslenmesi, sağlık ve eğitim hizmetlerinin yanı sıra güvenliklerinin sağlanması; dolayısıyla bu insanların vatanlarını terk etmeden orada yaşayabilmeleri için Türkiye’nin aldığı tedbirler var.
Bizim için önem arz eden bir diğer konu ise, 911 kilometrelik Suriye sınırımızın hemen öbür tarafında, terör örgütü PKK’nın varlığını devam ettirmekte olmasıdır. Buna müsamaha gösteremeyiz. Bu konuda bizim hiçbir tavizimiz olamaz. Terörle mücadelemize devam edeceğiz. Bunu Suriye rejimi ile koordinasyon içerisinde yapabilirsek, ne ala. Aksi taktirde biz kendimiz, bu mücadeleye devam ederiz.
(Irak temasları ve PKK ile mücadele) Özellikle Bağdat yönetimi, yakın zamana kadar, PKK’yı sadece Kürt bölgesindeki bir sorun gibi görüyor, o nedenle de merkezi yönetim olarak bu konuda herhangi bir inisiyatif geliştirmiyordu. Ama biz Sincar’da, Süleymaniye’de, Mahmur’da ve bazı tartışmalı bölgelerde PKK faaliyetlerinin varlığını kanıtlayınca, Bağdat yönetimi artık bu sorunun merkezi yönetim tarafından halledilmesi gerektiğine ikna oldu.
Cumhurbaşkanımızın Bağdat ziyaretinde, Irak’la Kalkınma Yolu Projesi imzalandı. Bu çok önemli bir proje. Bu proje hayata geçirildiğinde, Körfez’den gelen mallar, Irak ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılacak. Hakeza Avrupa’dan gelecek mallar da aynı yol üzerinden Körfez’e ulaştırılacak. Muazzam bir proje. Bu hat üzerinde, sadece demiryolu ve karayolu olmayacak, burada petrol ve doğal gaz boru hatları da olacak. Bu, projeyi tabii ki daha stratejik bir hale getiriyor. Böylesine stratejik bir projenin güzergahı üzerinde, kontrolsüz silahlı terör örgütlerinin varlığı söz konusu olamaz. Zira güvenli bir ortam yoksa, o bölgeye uluslararası finans getiremezsiniz.
"KARA HAREKATLARIMIZ DEVAM EDİYOR"
(Irak ve Suriye'ye kara harekâtı) Şu anda Irak hükümetiyle, PKK ile mücadelede ne türden somut adımlar atabiliriz, yani koordinasyon mekanizması nasıl olur, ona bakıyoruz. Bir koordinasyon mekanizmasına ihtiyacımız var. Fakat koordinasyon mekanizmasından önce Türkiye olarak Irak tarafının da bu örgütü, tehdit olarak algıladığını ve bununla mücadele etme konusunda bir irade ortaya koyduğunu ve harekete geçtiğini görmemiz gerekiyor. Bunu gördükten sonra, koordinasyon süreci zaten kendiliğinden gelir. Koordinasyondan maksat, Türkiye'nin yapacağı operasyonlara engel çıkarmak ise, o zaman bunun adı koordinasyon değil başka bir şey olur.
Bizim, sınırımızın hemen ötesinde konuşlanmış durumdaki PKK’nın o bölgelerdeki mevzilerine yönelik kara harekatlarımız devam ediyor. Bunlar sürekli, kesintisiz ve planlı bir şekilde zaten devam etmekte olan harekatlar."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Özgür Özel’den Anahtar Parti Ziyareti : “AK Parti Ülkeyi Yönetemiyor, Paçalarından Acemilik Akıyor”

📍 ANKARA – 3 Haziran 2025 / ARKA HABER
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’nu ziyaret etti. Ziyaretin ardından düzenlenen ortak basın açıklamasında hem infaz düzenlemesi hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “emri hak” çıkışına yönelik dikkat çeken mesajlar verdi. Özel, iktidarın ülkeyi yönetemediğini belirterek, “Paçalarından 23 yıllık tecrübeye tezat bir acemilik akıyor” dedi.
“AK Parti’nin Yönetme Kabiliyeti Kalmadı”
İnfaz düzenlemesine ilişkin eleştirilerde bulunan Özel, düzenlemenin teknik ve toplumsal olarak kötü hazırlandığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Covid affının mevcut hali zaten anayasaya aykırı ayrımcılık içeriyor. Yeni düzenleme ise kötü hazırlanmış, kamuoyunda beklenti yaratıp hayal kırıklığına yol açmıştır. AK Parti’nin ülkeyi yönetme kapasitesinin kalmadığı, paçalarından acemilik aktığı açıkça ortadadır.”
Erdoğan’ın “Emri Hak” Sözlerine Yanıt: “Asgari Ücretli Sürünüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Emri hak vaki olana kadar buradayız” sözleri üzerine konuşan Özel:
“Sayın Erdoğan’ın yaşamasına kimsenin itirazı yok. Ancak onun iktidarda kalması uğruna emeklinin perişan olmasına, gençlerin umutsuzluğa sürüklenmesine, suçsuz siyasetçilerin hapiste tutulmasına itirazımız var.”
Erdoğan’ın “Biz bu ülkede hancıyız” sözlerine ise şu yanıtı verdi:
“Ayıptır söylemesi, biz hanı yapanız. O yolu açan, inşa eden biziz. Yolu kendine ait gören yolcu kibire düşer. Yol yolcudan uludur.”
“CHP Kaleleri Millete Aittir”
Özel, CHP’nin 31 Mart seçimlerinde 47 yıl sonra birinci parti olmasına da değinerek, kutuplaştırıcı siyaseti reddettiklerini belirtti. CHP’nin artık farklı toplumsal kesimlerle temas ettiğini ifade eden Özel, Anahtar Parti’nin de bu süreçte önemli bir rol üstlenebileceğini söyledi.
Kurultay Soruşturması: “Sonuç Odaklı Değil, Gündem Saptırma Aracı”
CHP Kurultayı hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin açıklamasında Özel, bu sürecin “CHP’yi tartışmalı hale getirme ve toplumsal gündemi değiştirme amacı taşıdığını” dile getirdi:
“Bu mesele sonuç doğurmaz, sadece süreci bulandırma çabasıdır. Yoksulluk, işsizlik ve dış politikadaki zafiyet konuşulmasın diye ortaya atılmış yeni bir gündem oyunudur.”
İzmir'deki Grev İçin Dengeli Mesaj: “Toplumun Ortalamasına Bakmak Lazım”
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde devam eden grev hakkında da konuşan Özel, işçinin grev hakkının anayasal bir hak olduğunu hatırlattı ancak kamu vicdanına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Grevde haklıyken toplumsal destek kaybediliyorsa oturup düşünmek gerekir. Belediyelerin yasal hakları da vardır. İzmir halkı kendi evinin önündeki çöpü kaldırıyorsa buna da grev kırıcılığı denemez. CHP her iki tarafın hukukuna da saygılıdır.”
Ağıralioğlu: “İşsizliği Yönetiyorlar, Çözmüyorlar”
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu ise hükümetin artık ülkenin potansiyelini değerlendiremediğini belirterek:
“İktidar sorunları çözmüyor, sadece yönetiyor. Anayasa hükümete değil, hepimize lazımdır. Ama iktidar, anayasa sadece işine geldiğinde varmış gibi davranıyor.”
Özgür Özel'den Erdoğan’a “Hak Vaki” Yanıtı: “Biz Hanı Yapanlarız, Yakasından Düşsün”

ANKARA – 3 Haziran 2025 / ARKA HABER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “Emri hak vaki olana kadar buradayız” açıklamasına CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den sert bir yanıt geldi. Özel, “Kimse Sayın Erdoğan’ın yaşamasına itiraz etmiyor, itirazımız ülkeyi süründürerek yönetmesine” dedi.
“Vatandaşın Yakasından Düşsün”
Özgür Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın sözlerine şu ifadelerle karşılık verdi:
💬 “Sayın Erdoğan’ın yaşamasına kimsenin itirazı yok. Ama hak vaki olana kadar asgari ücretlinin sürünmesine, Erdoğan’a hak vaki olana kadar emeklinin perişanlık çekmesine, gençlerin umutsuzluk çekmesine, suçsuz siyasetçilerin hapis tutulmasına itirazımız var.”
💬 “Bizim derdimiz, Sayın Erdoğan’ın vatandaşın yakasından düşmesidir.”
“Biz Hanı Yapanlarız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce kullandığı “Biz bu ülkede yolcu değil, hancıyız” sözüne de atıfta bulunan Özgür Özel, şu yanıtı verdi:
💬 “'Biz bu ülkede yolcu değil, hancıyız' sözünü bize söylüyorsa, ayıptır söylemesi, biz o hanı yapanlarız. O hanı inşa edenleriz. Yani bu memleketi imar edenleriz.”
CHP Kurultayında Usulsüzlük İddiası: Ekrem İmamoğlu Dahil 12 İsim Hakkında İddianame Hazırlandı

ANKARA – 3 Haziran 2025
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 38’inci Olağan Kurultayı’nda usulsüzlük yapıldığı iddialarına ilişkin başlattığı soruşturmayı tamamladı. Hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 12 kişi hakkında “seçim kanununa muhalefet” suçlamasıyla cezalandırılmaları talep edildi.
İddianame Tamamlandı
Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, kurultay sürecinde seçim mevzuatına aykırı hareket edildiği, özellikle delege listeleri ve oy kullanma işlemlerinde usulsüzlük yapıldığı ileri sürüldü. Söz konusu iddialar, CHP içerisindeki muhalif grupların suç duyuruları üzerine başlatılan incelemeler neticesinde yargı sürecine taşındı.
Ekrem İmamoğlu da Sanıklar Arasında
İddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra CHP kurultayında aktif görev alan 11 kişinin daha adı geçiyor. Bu kişilerin, “298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun”a muhalefet ettikleri öne sürülüyor. Başsavcılık, şüphelilerin bu kapsamda yargılanmalarını talep etti.
14 Yaşındaki Çocuğa Taciz İçeren Mesajlar Sosyal Medyaya Sızdı! İstanbul Emniyeti Harekete Geçti, Şüpheli Gözaltında

İSTANBUL – 3 Haziran 2025 / ARKA HABER
2 Haziran 2025 tarihinde sosyal medya platformu X'te paylaşılan ve 14 yaşındaki bir çocuğa ait olduğu belirtilen taciz içerikli WhatsApp yazışmaları, kamuoyunda büyük tepki topladı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, olayla ilgili aynı gün içerisinde hızla harekete geçti ve yürüttüğü çalışmalar sonucunda şüpheli A.D. (22) isimli şahsı gözaltına aldı.
Çocuk: “Görüşmek İstemeyince Tehdit ve Şantaj Başladı”
Yapılan incelemelerde mesajlaşmaların H.Ş. (14) adlı çocuk şahsa ait olduğu tespit edildi. H.Ş. ile görüşen emniyet yetkilileri, çocuğun ifadesine göre; birkaç hafta önce bir oyun uygulaması üzerinden "C." ismini kullanan biriyle tanıştığını, ardından bu kişiyle cep telefonları üzerinden yazıştıklarını öğrendi. Görüşmek istemediğini söylemesine rağmen şahsın kendisini rahatsız etmeye devam ettiği, tehdit ve şantajda bulunduğu belirtildi.
Şüpheli A.D. Avcılar’da Yakalandı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, teknik ve saha çalışmaları sonucunda 22 yaşındaki A.D.’yi 2 Haziran 2025 tarihinde Avcılar ilçesinde yakalayarak gözaltına aldı.
Emniyet: "Gereği Yapıldı"
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan resmi açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“02.06.2025 tarihinde X sosyal medya hesabı üzerinde ‘taciz’ içerikli paylaşılan WhatsApp yazışmaları ile ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerince hızlıca harekete geçilmiştir. Yapılan çalışmalarda şüpheli A.D. (22) yakalanarak gözaltına alınmıştır. ‘Çocuğun Cinsel İstismarı’ suçundan adli tahkikat işlemleri devam etmektedir.”
Dijital Güvenlikte Ailelere Uyarı
Olay sonrası birçok sivil toplum kuruluşu ve uzman, çocukların dijital platformlardaki güvenliğine dikkat çekerek ailelere uyarılarda bulundu. Uzmanlar, çocukların kullandığı mobil uygulamaların ve sosyal medya hesaplarının düzenli olarak gözlemlenmesi gerektiğini vurguladı.
DİSK Ege Temsilciliği'nden Maaş Talebi Açıklaması

DİSK Ege Bölge Temsilciliği, yaptığı açıklamayla çalışanların maaş artışı talebini dile getirdi.
DİSK Ege Bölge Temsilciliği yetkilileri, yaptıkları açıklamada, çalışanların taleplerinin yüksek olmadığını vurguladı. Açıklamada, "Bizim talebimiz yüksek değil, sizin maaşlarınız düşük" ifadeleri kullanılarak, çalışanların mevcut maaşlarının yeterli olmadığına dikkat çekildi.
DİSK Ege Bölge Temsilciliği, taleplerinin karşılanması için ilgili mercilerle görüşmeler yapmaya devam edeceğini belirtti. Açıklamada, taleplerinin karşılanması durumunda çalışanların motivasyonunun artacağı ve iş verimliliğinin yükselmesi beklentisi vurgulandı
Esenyurt Belediyesi Kurban Bayramı'nda tüm ekipleriyle sahada!

Kurban Bayramı öncesinde vatandaşların kurbanlık alışverişlerini ve kesim işlemlerini hijyenik, güvenli ve düzenli bir ortamda yapabilmesi için hazırlıklarını tamamlayan Esenyurt Belediyesi, kurban kesim alanlarında da gerekli önlemleri aldı. Yetkililer, tüm ekiplerin bayram boyunca sahada olacağını söyledi.
Selahaddin Eyyubi Mahallesi'nde kurulan 38 dönümlük kurban satış ve kesim alanında, 120 büyükbaş ve 30 küçükbaş hayvan çadırı vatandaşlara hizmet verirken, pazarın alt bölümünde yer alan 2 kesim merkezi de bayram süresince kullanılmak üzere eksiksiz şekilde hazırlandı. Alanın ulaşımını kolaylaştırmak adına yol düzenlemeleri de belediye ekipleri tarafından tamamlandı.
Kurban Bayramı boyunca 24 saat esasına göre görev yapacak belediye ekipleri hem vatandaşların hem de satıcıların ihtiyaçlarını karşılamak için sahada olacak. Esenyurt Belediye Başkan Yardımcıları Yusuf Ulutaş ve Yeşil Aytulum Turgut, birim müdürleriyle birlikte kurban satış ve kesim alanında incelemelerde bulunarak hazırlıkları yerinde değerlendirdi.
Belediye yetkilileri, vatandaşların huzurlu ve sorunsuz bir bayram geçirebilmesi için gerekli tüm önlemlerin alındığını ve ekiplerin bayram sonuna kadar görev başında olacağını belirtti.
10. Yargı Paketi’nde “İnfazda İnsan Odaklı Dönem”: Evde Ceza İnfazı Genişliyor

ANKARA – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla, 10. Yargı Paketi kapsamında özel infaz usullerine ilişkin önemli düzenlemeleri kamuoyuyla paylaştı. Yeni yasal düzenlemeyle infaz sisteminde daha insan odaklı ve topluma entegreyi esas alan bir yaklaşım benimsendiğini vurgulayan Tunç, özellikle konutta infaz imkanlarının genişletildiğini duyurdu.
Hafta Sonu ve Geceleyin İnfaz Süreleri Artırılıyor
Yeni düzenlemeyle birlikte, hafta sonu veya geceleyin infaz usulünün kapsamı genişletiliyor:
-
Kasten işlenen suçlarda infaz süresi 1 yıl 6 aydan 3 yıla çıkarılıyor.
-
Taksirle işlenen suçlarda (taksirle öldürme hariç) bu süre 3 yıldan 5 yıla yükseltiliyor.
Bu değişiklik, cezanın infazı sürecinde hükümlünün sosyal ve aile yaşamını tamamen koparmadan ceza sürecini geçirmesine olanak tanıyor.
Konutta Ceza İnfazına Yaş ve Durum Bazlı Genişleme
Bakan Tunç’un açıklamasına göre, konutta ceza infazı alanında önemli değişiklikler devreye giriyor. Yeni düzenlemeyle;
-
Kadınlar, çocuklar ve 65 yaş üstü kişiler için 1 yıl olan sınır 3 yıla çıkarılıyor.
-
70 yaşını bitirmiş kişiler için ceza sınırı 2 yıldan 4 yıla,
-
75 yaşını bitirmiş kişiler için 4 yıldan 5 yıla,
-
80 yaşını geçen hükümlüler için ise 6 yıla kadar olan hapis cezaları evde infaz edilebilecek.
Ağır Hastalar ve Engelliler için Evde İnfaz İmkanı
Ağır hastalık veya engellilik nedeniyle cezaevi koşullarında yaşamını tek başına sürdüremeyecek durumda olan hükümlüler için de yeni bir kapı aralanıyor. Eğer bu kişilerin toplum güvenliği açısından somut ve ciddi bir tehdit oluşturmadığı tespit edilirse, cezalarının konutta infaz edilmesine karar verilebilecek.
Doğum Yapmış Kadınlara Konutta İnfaz Kolaylığı
Önceki yasal düzenlemede 3 yıla kadar hapis cezası alan doğum yapmış kadınlar konutta infaz imkanından faydalanabiliyordu. Yeni teklifle bu sınır 5 yıla kadar yükseltiliyor. Bu değişiklik, hem anne hem çocuk açısından daha insani koşulların oluşturulmasını amaçlıyor.
Adalet Sisteminde Yeni Vizyon: Topluma Kazandıran İnfaz
Bakan Tunç, tüm bu düzenlemelerin "infazda insan odaklı yaklaşım" anlayışıyla hazırlandığını vurgulayarak, hükümlülerin cezalarını çekerken sosyal bağlarını koparmadan, daha rehabilite edici ve topluma kazandırıcı bir süreçten geçmelerinin hedeflendiğini ifade etti.
iPhone 17 Pro Max Tasarımıyla İlgili İlk Görüntüler Ortaya Çıktı

Yeni iPhone Modeli Tasarımıyla Merak Uyandırdı
Sosyal medyada dolaşıma giren bir video, Apple'ın gelecek nesil iPhone 17 Pro Max modeline ait olduğu iddia edilen tasarım özelliklerini gösteriyor. Videoda, cihazın arka panelindeki kamera düzenlemesinde değişiklikler olduğu görülüyor.
Kamera Düzenlemesinde Yenilik
Paylaşılan videoda, iPhone 17 Pro Max'in kamera modüllerinin dikey olarak sıralanmak yerine, yatay bir şekilde konumlandırıldığı dikkat çekiyor. Bu değişiklik, cihazın genel tasarımında farklı bir görünüm oluşturuyor.
Detaylar Henüz Net Değil
Video, cihazın diğer özelliklerine dair detaylı bir bilgi sunmuyor. Ancak, kamera düzenlemesindeki bu değişiklik, Apple'ın yeni iPhone modelinde tasarımda önemli yeniliklere gidebileceği yönünde spekülasyonlara yol açıyor. Cihazın diğer teknik özellikleri ve çıkış tarihi hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Kayserispor Teknik Direktörüne Taraftar Tepkisi: Alkışla Kırmızı Kart

Kayserispor teknik direktörü Jakirovic, müsabaka sırasında kendisine yönelik atılan su şişelerine alkışlarla karşılık vermesi üzerine kırmızı kart gördü.
Olay, müsabaka esnasında tribünlerden atılan su şişelerinin ardından yaşandı. Jakirovic'in bu tepkisi, hakem tarafından kırmızı kart ile cezalandırıldı.
Teknik direktörün bu sıra dışı davranışı, futbolseverler ve spor yorumcuları arasında şaşkınlık ve tartışmalara yol açtı. Olayın detayları ve sonrasında yaşanacak gelişmelerin takipçisi kalınacak.
Kırklareli'nde 11 Yaşındaki Eren Beniz Sayan İngilizce Konuşma Alanında Türkiye Birincisi Oldu

Kırklareli’nde yaşayan 11 yaşındaki öğrenci Eren Beniz Sayan, katıldığı festivalde büyük bir başarı elde etti. Sayan, topluluk önünde İngilizce konuşma alanında tüm Türkiye’deki rakiplerini geride bırakarak birincilik ödülünü kazandı.
Öğrencinin bu başarısı, ailesi ve öğretmenleri tarafından büyük bir gururla karşılandı. Sayan’ın İngilizce konuşma becerileri ve sahne performansıyla jüri üyelerini etkilediği belirtildi.
Eren Beniz Sayan’ın bu başarısı, Kırklareli’ndeki eğitim camiasına da moral verdi. Öğrencinin bu başarısının diğer öğrencilere de örnek olması bekleniyor.
Eren Beniz Sayan, gelecekte de İngilizce öğrenmeye devam edeceğini ve bu alanda daha da başarılı olmak istediğini ifade etti.
İlk Yorum yapan siz olun!