.jpg)
RÖPORTAJ/NİLGÜN EGE
Son dönemde, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen 9. Yargı Paketi resmî gazetede yayınlandı. Asıl tartışılan düzenleme, geri çekilen “Etki Ajanlığı’’ yasası. Peki, nedir bu etki ajanlığı yasası, neden böyle bir düzenleme getirilmek istendi ve geri çekilmesinin ardındaki sebepler nelerdi? Eğer yasalaşsaydı, Türkiye’nin hukuki yapısını nasıl etkilerdi?
Bu soruların yanıtlarını, Gelecek-Saadet TBMM Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ ile gerçekleştirdiğimiz röportajda detaylı olarak ele aldık. Özdağ, yasa taslağının neden büyük bir tepkiyle karşılandığını ve geri çekilmesinin ardında yatan dinamikleri bizlere aktardı.Doç. Dr. Selçuk Özdağ: "Etki Ajanlığı Yasa Tasarısı, Özgürlükleri Kısıtlamaktan Başka Bir Anlama Gelmez"
Nilgün Ege: Sayın Özdağ muhalefetin "etki ajanlığı" olarak tanımlanan yasa teklifi geri çekildi. Bu yasa, sizin ve muhalefet tarafından sıkça eleştirilen ve adeta "Putin Yasası" olarak adlandırılan bir düzenleme olarak biliniyor. Öncelikle bu yasanın ne amaçla getirileceğini sizin ve muhalefetin bu yasal düzenlemeye neden karşı çıktığını sormak istiyorum.
Doç.Dr.Selçuk Özdağ: Nilgün Hanım, öncelikle şunu ifade edeyim ki, hükümet bu yasayı "devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme" şeklinde tanımlıyor. Ancak, buradaki en önemli nokta, aslında son derece belirsiz ve muğlak bir düzenleme yapılması. Bu yasa, devletin ve siyasal iktidarın güvenliği ve yararları aleyhine suç işleyenleri cezalandırmayı öngörüyor. Ama en kritik kısmı burada, "siyasal yarar" tanımının muğlak olması. Kimse tam olarak bu terimin ne anlama geldiğini bilmiyor ve bu durum, bir sonraki iktidarın keyfi şekilde, kendi siyasi rakiplerini hedef almasına olanak tanıyabilir. Bunu "etki ajanlığı" olarak adlandırmak da yanlış değil; çünkü bu yasa, halkın, gazetecilerin, akademisyenlerin ya da siyasetçilerin, kendi fikirlerini özgürce ifade etmelerini engellemek için bir araç.
Nilgün Ege: Peki Sayın Özdağ, "etki ajanlığı" olarak tanımlanan bu yasa teklifi geri çekildi. Ancak bu düzenleme pek çok soru ve endişeyi beraberinde getirdi. Teklifin amacı neydi ve neden bu kadar tartışıldı?
Doç.Dr.Selçuk Özdağ: Nilgün Hanım, bu yasa tasarısının amacı, adeta ülkenin kalan az sayıda ifade özgürlüğüne son noktayı koymaktı. Hükümet, etki ajanlığı yapıyor diyerek, kendi vatandaşlarını, gazetecileri, akademisyenleri, siyasetçileri yabancı güçlerle ilişki içinde olan ajanlar gibi göstermek istiyordu. Bu, ülkedeki her türlü muhalefeti, eleştiriyi ve hatta bağımsız düşünceyi susturma çabasıydı. Aynı zamanda, yasanın getirilmek istenen tanımları, oldukça belirsiz ve muğlak bir dil içeriyordu. Bu da, iktidarın hoşlanmadığı kişi ve toplulukları hedef alarak onları “ajan” ilan etmesine zemin hazırlayacaktı. Özellikle "devletin güvenliği" ve "siyasal yararları" gibi soyut kavramlarla her türlü eleştiriyi kriminalize etmek mümkün oluyordu.
Nilgün Ege: Yasa teklifinin içeriğinde “devletin güvenliği aleyhine suç işleyenlere" 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyordu. Ancak bu tanımlamalar çok geniş ve belirsiz değil miydi?
Doç.Dr.Selçuk Özdağ: Evet, işte tam da bu noktada endişeler büyüyor. Bu tür yasalar, muhalefet ve özgürlüklerin zayıflatılması için bir araç olabilir. Örneğin, bir kişi başka bir ülkedeki ekonomik ya da siyasi durumu eleştirdiğinde, bu yasanın getirdiği tanımlar çerçevesinde bu kişi ajan olarak suçlanabilir. Hatta, yabancı ajanslara ilişkin eleştiriler veya analizler bile "devletin güvenliği" aleyhine sayılabilir. Bu da demektir ki, bu yasa ile aslında Türkiye’deki özgür düşünceyi ve konuşma özgürlüğünü yok etmeye çalışıyorlar. Bu tasarı, siyasetin doğası gereği her yeni iktidarın, kendi muhalefetini kriminalize etmesinin önünü açar.
Nilgün Ege: Geçtiğimiz yıllarda İsveç'ten gelen bir kişiyle ilgili örnek verilmişti. O kişinin başka bir ülkenin istihbarat teşkilatları tarafından taşeron kullanılarak kaçırılmaya çalışıldığından bahsedilmişti. Yasa, casuslukla mücadele amacı güdüyor gibi görünüyor. Fakat bunun yalnızca yabancı casuslarla sınırlı olması gerektiği gibi bir izlenim var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Doç.Dr.Selçuk Özdağ: Yasa tasarısı, yalnızca yabancı casuslarla mücadele etmeyi amaçlıyormuş gibi sunuluyor. Ancak bu tür örnekler, devletin yalnızca dışarıdaki casuslara değil, içerdeki muhalefet seslerine de karşı kullanılabilir. Bu, bir türlü kapanmayan bir kapı gibi. Sadece dışarıdan gelen tehditleri değil, aynı zamanda kendi vatandaşlarını da hedef alabilecek bir düzenlemeydi. Bunu anlatmaya çalıştık ve sonunda “etki ajanlığı” olarak bilinen kavramı da bu yasayla bağlantılı gördük. Gerçekten de bu yasa, sadece dış casusları değil, iktidara karşı çıkan herkesi hedef alacak bir çerçeve sunuyor. Hükümetin “etki ajanı” ilan ettiği herkes, belirsiz suçlamalarla yargılanıp cezaevine gönderilebilir.
Nilgün Ege: Bu tasarının, sadece dışardan gelen ajanlarla ilgili değil, muhalefet veya eleştirmenlere karşı da kullanılabileceğini mi düşünüyorsunuz?
Doç.Dr.Selçuk Özdağ: Kesinlikle. Bu yasa ile iktidar, muhalefet seslerini susturmayı hedefliyor. Mesela, bir ekonomist veya bir gazeteci döviz kuru hakkında tahminlerde bulunursa, ya da bir akademisyen ülkenin ekonomik sorunlarını tartışırsa, bu da bir ajanlık faaliyeti olarak nitelendirilebilir. Bu, yalnızca Türkiye’deki siyasetin değil, dış dünyadaki gelişmelerin de iktidarın kontrolü altında şekillendirilmesi anlamına gelir. Düşünsenize, bir kişi yurt dışında bir Türkiye karşıtı açıklama yaptı diye, o kişi ajan olarak suçlanabilir. Veya bir kişi bir yabancı ülkenin menfaatlerine uygun bir analiz yaptı diye, hapisle cezalandırılabilir.
Nilgün Ege: Söz konusu yasa teklifinin Türkiye’deki muhalefet ve özgürlükler için potansiyel bir tehdit olduğunu söylüyorsunuz. Peki, bu tür bir düzenleme gerçekten gerekli miydi?
Doç.Dr.Selçuk Özdağ: Kesinlikle gerekli bir düzenleme değildi. Zaten Türk Ceza Kanunu'nda devletin güvenliğiyle ilgili suçlar düzenlenmiş durumda. Eğer gerçekten casusluk faaliyetleriyle mücadele edilmek isteniyorsa, mevcut yasalar çerçevesinde, somut ve açık tanımlarla yeni düzenlemeler yapılabilir. Amaç, bilinen casusluk faaliyetlerini hedef almak olmalıydı, fakat hükümetin burada açıkça ortaya koyduğu amaç, muhalefeti kriminalize etmek ve özgür düşünceyi susturmaktı. Bu yasa, sadece belirli grupları hedef almak ve onları hapisle cezalandırmak için tasarlanmış bir araçtır.
Nilgün Ege: Bu düzenleme kabul edilseydi, günlük yaşamda ne gibi sonuçlar doğurabilirdi?
Doç.Dr.Selçuk Özdağ: Bu yasa, aslında sadece muhalefete değil, tüm topluma zarar verebilirdi. Çünkü insanlar, "ajan" olmamak için seslerini çıkarmaktan, hükümeti eleştirmekten korkarlardı. Buda, ülke genelinde büyük bir otosansüre yol açardı. Akademisyenler, gazeteciler, sivil toplum kuruluşları ve hatta vatandaşlar, kendilerini sürekli bir tehlike altında hissederlerdi. Bu tür belirsiz tanımlar, güvenli alanları daraltarak, halkın özgürce düşünmesini engellerdi. Türkiye’de zaten ekonomik, sosyal ve siyasal birçok sorun varken, böyle bir yasanın geçmesi, ülkenin daha da kutuplaşmasına ve huzursuz bir ortama yol açabilirdi.
Nilgün Ege: Gelişen durumu bir örnekle anlatmak gerekirse, benzer bir durumun Gürcistan’da yaşandığını görüyoruz. Orada yapılan yasal düzenlemeye karşı halk büyük bir direnç göstermişti. Sizce bu düzenleme Türkiye için de tehlike yaratabilir miydi?
Doç.Dr.Selçuk Özdağ: Elbette yaratırdı Nilgün Hanım. Gürcistan örneği, bu tür yasaların ne kadar zararlı olabileceğini açıkça gösteriyor. Gürcistan’da halk, hükümetin getirdiği "etki ajanlığı" yasasına karşı büyük bir direniş gösterdi ve sonuçta Cumhurbaşkanı bu yasa tasarısını veto etti. Ancak, hükümetin baskıları sonucu, parlamento tekrar kabul etti. Eğer Türkiye’de de benzer bir durum yaşanırsa, halkın buna büyük bir tepkisi olabilir. Ancak, bu sefer siyasi iktidar, toplumsal direnişi bastırmaya yönelik daha sert bir tutum sergileyebilir. Bu yasa, Türkiye’nin demokratik değerlerine ciddi şekilde zarar verebilir.
Nilgün Ege: Yani bu yasa, gerçekten de demokrasinin kırıntılarının son bulması anlamına mı geliyor?
Doç.Dr.Selçuk Özdağ: Evet, aynen öyle. Bu yasa, Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyor. Zira "siyasal yarar" tanımının belirsizliği, bu yasayı iktidarın hoşlanmadığı her türlü muhalif sesin susturulması için kullanabilecekleri bir araç haline getiriyor. Ülkemizde çok net bir şekilde ifade özgürlüğü son yıllarda ciddi anlamda daraltıldı. Bu yasa da aslında halkın ve diğer muhalif kesimlerin sesini kesmek için son çivi olabilir. Kendi vatandaşlarını, yazarları, gazetecileri ve siyasetçileri "ajan" ilan etmek için bir fırsat sunuyordu.
Nilgün Ege: Sayın Özdağ, verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederim.
Selçuk Özdağ: Ben teşekkür ederim, Nilgün Hanım.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Gercüş Toplum Sağlığı Merkezi’nde Hizmette Aksama Yok: Sağlıkta Güçlü Altyapı, Memnuniyetle Devam Ediyor

ARKA HABER / GERCÜŞ – Röportaj: Hasan Mesut Ekmen
"Hizmette Aile Gibi Çalışıyoruz"
Gercüş Toplum Sağlığı Merkezi Müdürü Muhammed Enes Bulut, Arka Haber’e konuştu
Gercüş Toplum Sağlığı Merkezi’ni ziyaret ederek kurumun çalışmaları hakkında bilgi aldık. Müdür Muhammed Enes Bulut, hem yürütülen hizmetleri hem de sağlık çalışanlarının motivasyonunu Arka Haber’e anlattı. “Burası bir kurumdan çok daha fazlası; biz burada aile gibi çalışıyoruz” diyen Bulut, ilçede sağlık alanında yürütülen tüm faaliyetleri detaylı biçimde aktardı.
Hasan Mesut Ekmen (Arka Haber): Gercüş’teki sağlık altyapısında Aile Sağlığı Merkezleri nasıl bir yapılanma içinde?
Muhammed Enes Bulut (Gercüş TSM Müdürü):
Toplum Sağlığı Merkezimize bağlı olarak dört Aile Sağlığı Merkezimiz var: Merkez ASM, Kayapınar ASM, Vergili ASM ve Yolağzı ASM. Kayapınar ASM’de bir aile hekimi görev yapmakta ve yakın zamanda yapılan atamayla bir hemşire daha göreve başladı. Merkez ASM’de dört aile hekimi ve iki aile sağlığı çalışanımız var. Vergili ASM’ye ise Uzman Aile Hekimi Dr. Samet Öz atandı.
Hasan Mesut Ekmen: Eğitim çalışmaları kapsamında yürütülen projeler hakkında bilgi verir misiniz?
Muhammed Enes Bulut:
Batman İl Sağlık Müdürlüğü’nün talimatıyla Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı “Sağlıklı Hayat Akademisi” kapsamında ilçemizde çeşitli saha eğitimleri düzenleniyor. Bunun yanında, Toplum Sağlığı Merkezimiz bünyesinde Gebe Bilgilendirme Okulu’nu faaliyete geçirdik. Gebelerimiz gebelik süresince düzenli eğitim alıyor. Eğitimlerini tamamlayan annelere, Gercüş Kaymakamlığı ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın desteğiyle “Gebe Çantası” hediye ediyoruz.
Hasan Mesut Ekmen: Acil sağlık hizmetleri konusunda ilçede nasıl bir yapı oluşturuldu?
Muhammed Enes Bulut:
Gercüş Devlet Hastanesi’ne ek olarak Kayapınar 2 Nolu ve Gercüş Merkez 3 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonlarımız aktif durumda. Özellikle Kayapınar 2 Nolu İstasyonumuz, tüm tadilat ve malzeme desteğiyle birlikte 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet verir hale getirildi.
Hasan Mesut Ekmen: Yeni yapılmakta olan ASM binasıyla ilgili de bilgi alabilir miyiz?
Muhammed Enes Bulut:
Yolağzı Mahallesi’nde iki katlı yeni bir ASM binası inşa ediliyor. Bu binayı 31 Aralık 2025 tarihinde tamamlamayı planlıyoruz. Halkımıza daha modern ve ferah bir sağlık hizmeti sunmak için çalışıyoruz.
Hasan Mesut Ekmen: Gercüş’teki sağlık hizmetlerinin genel işleyişi ve ekip motivasyonu hakkında neler söylemek istersiniz?
Muhammed Enes Bulut:
Gercüş Kaymakamımız Sayın Muhammed Öztaş’ın sağlık konusundaki hassasiyeti bizlere büyük destek sağlıyor. İl Sağlık Müdürlüğümüz de tüm ihtiyaçlarımızı hızlıca karşılıyor. Denetimler düzenli yürütülüyor. Hijyen, düzen ve hasta memnuniyeti en büyük önceliğimiz. Doktorlarımız büyük özveriyle çalışıyor, hemşire ve personelimizle birlikte burayı bir aile gibi yönetiyoruz. Hiçbir aksama yaşamadan hizmet vermeye devam ediyoruz.
Hasan Mesut Ekmen: Ziyaretimizin sonunda bize ve kamuoyuna iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Muhammed Enes Bulut:
Kapımız her zaman açık. Gercüş halkına hizmet bizim için sadece görev değil, gönül meselesidir. Arka Haber ailesine gösterdiğiniz ilgi ve destek için teşekkür ederiz. Sizi her zaman burada görmekten mutluluk duyarız.
Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’dan Gözaltı Sonrası İlk Açıklama: “Başımız Dik, Alnımız Açık”

“Halkın ve Hukukun Üstünde Hiçbir Gücü Tanımadım”
AVCILAR – 31 Mayıs 2025
Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, sabah saatlerinde emniyet güçleri tarafından evinde gözaltına alındı. Gözaltı işleminin ardından el yazısıyla kaleme aldığı açıklama ile kamuoyuna seslenen Başkan Çaykara, “Bugüne kadar halkın ve hukukun gücünün üstünde hiçbir gücü tanımadım” ifadeleriyle demokrasi vurgusu yaptı.
“Avcılar’a Hizmet Aralıksız Sürecek”
Açıklamasında, belediyenin tüm birimleriyle hizmete devam edeceğini belirten Çaykara, şu mesajı verdi:
“Belediyemiz tüm birimleriyle birlikte Avcılar’ı, komşularımıza hizmete aralıksız bir şekilde devam edecektir.”
“Başımız Dik, Alnımız Açık”
Tüm çalışma arkadaşlarıyla birlikte görevlerini onurla yürüttüklerini belirten Utku Caner Çaykara, mesajını şu cümlelerle tamamladı:
“Tüm yol arkadaşlarımızla birlikte başımız dik, alnımız açık bir şekilde kendimizi milletimize emanet ediyoruz.”
“Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” notunu yazarak bitirdi.
Aydın Merkezli Dev Dolandırıcılık Operasyonu: 1,1 Milyar TL’lik Vurgun Ortaya Çıkarıldı

“Şirinleme Yöntemi” ile Kredi Kartı Bilgilerini Ele Geçirdiler, Paravan Şirketlerle Kara Para Akladılar
AYDIN – 31 Mayıs 2025
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Aydın merkezli dev bir organize dolandırıcılık operasyonunun detaylarını kamuoyuyla paylaştı. Jandarma ekipleri tarafından düzenlenen baskınlarda, elebaşı H.Ö.’nün de aralarında bulunduğu 20 şüpheli gözaltına alındı ve tamamı tutuklandı.
27 Adrese Eş Zamanlı Operasyon
Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı ve Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı koordinesinde gerçekleştirilen operasyonlarda, Aydın merkezli olmak üzere Muğla, İzmir, Antalya ve İstanbul’da toplam 27 adrese baskın düzenlendi.
1,1 Milyar TL’lik Suç Ağı Ortaya Çıkarıldı
Yapılan tespitlere göre örgüt üyeleri:
-
Tatil rezervasyonu yapmak isteyen şahısların kart bilgilerini ele geçirdi,
-
Bu bilgilerle elde ettikleri haksız kazançları “şirinleme yöntemi” ile kendi hesaplarına aktardı,
-
Paravan şirketler aracılığıyla taşınmaz alım satımı yaparak kara para akladı.
MASAK verilerine göre, şüphelilerin toplam işlem hacmi 1 milyar 150 milyon TL’ye ulaştı.
Mal Varlıklarına El Konuldu
Operasyon kapsamında:
-
484 banka hesabı donduruldu,
-
201,5 milyon TL değerinde 16 taşınmaz, 1 şirket ve 14 araça el konuldu,
-
Çok miktarda döviz, cep telefonu, bellek ve tablet ele geçirildi.
Şüpheliler hakkında “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak” ve “Nitelikli Dolandırıcılık” suçlarından soruşturma başlatıldı.
Yerlikaya’dan Tebrik: “Gece-Gündüz Demeden Mücadeleye Devam”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonun koordinasyonunu sağlayan Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı, Aydın İl Jandarma Komutanlığı ve MASAK çalışanlarını tebrik etti.
“Organize suç örgütlerine karşı operasyonlarımıza şafak sökerken de gün batarken de kararlılıkla devam ediyoruz” diyen Yerlikaya, bu tür yapılarla mücadelenin süreceğini vurguladı.
Hasan Akgün : “Başımız Dik, Vicdanımız Tertemiz”

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'den İlk Açıklama: “Umudumuzu Kaybetmeyeceğiz”
İSTANBUL – 31 Mayıs 2025
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, sabah saatlerinde gözaltına alındı. Gözaltı sonrası sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Akgün, “Biz bugüne kadar hiçbir kirli düzenin parçası olmadık. Başımız dik, vicdanımız tertemiz” ifadeleriyle kamuoyuna seslendi.
Yarım asrı aşan kamu hizmeti geçmişine vurgu yapan Akgün, halkla kurduğu bağa dikkat çekerek şu mesajı verdi:
“Bu yol, hakka, hukuka, adalete ve halka hizmete adanmış bir yoldur. Umudumuzu da, cesaretimizi de, inancımızı da asla kaybetmeyeceğiz.”
Özgür Özel Düzce’de Konuştu: “Bu Ülkenin Umudu Adalet, Bu Mücadelenin Adı Hak!”

CHP Lideri Özel’den Sert Mesajlar: “Düzce Kaleleri Aştı, Milletin Vicdanı Konuşuyor”
DÜZCE – 31 Mayıs 2025
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Düzce’de “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingine katıldı. Miting alanında coşkulu kalabalığa hitap eden Özel, iktidarın uygulamalarını sert sözlerle eleştirirken, “Artık Düzce, ne AK Parti’nin ne bir başkasının; sadece milletin kalesidir” ifadelerini kullandı.
“Düzce’yi Tanımayanlar Bizi Anlayamaz”
Özgür Özel, Düzce’nin tüm kültürel zenginliklerini ve doğasını selamlayarak başladığı konuşmasında, “Düzce’nin yüreği büyük, vicdanı engin” dedi. AK Parti’nin kalesi olarak görülen şehre yönelik ön yargılara tepki gösteren Özel, “Düzce bizi çağırdı, biz geldik. Bu artık kutuplaşmaların değil, birleşmenin siyasetidir” ifadelerini kullandı.
“19 Mart Darbesi’ne Duruşun Adı: Düzce”
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanlarının gözaltına alınmasına karşı ülke genelinde yükselen itirazları hatırlattı. “Saraçhane’de başlayan direniş, Maltepe’de milyonlarla birleşti. Bugün bu sesi Düzce’den yükseltiyoruz” dedi.
“O günler geride kaldı. Biz artık sosyal demokratlar, muhafazakâr demokratlar, milliyetçi demokratlar, Aleviler, Sünniler, Kürtler... Türkiye’nin bütün renkleri bir aradayız.”
“Darbeye Postalla Değil, Cübbe ile Gelindi”
CHP Genel Başkanı, 31 yıl önce alınmış bir diplomayı iptal ettiren süreci “postalsız darbe” olarak nitelendirdi. Özel, “Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemek için hukuksuz bir süreç başlatıldı. Sayın Erdoğan, dünün mağduru iken bugün zulmün mimarı oldu” diye konuştu.
“Ekrem İmamoğlu’nun Afişinden Bile Korkuyorlar”
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya erişimlerine ve görsellerine getirilen yasaklara tepki göstererek, “Posterlerden korkanlar, bu gençliğin gönlünden İmamoğlu’nu silemez. Bu afişler değil, gönüller konuşur” dedi.
“Savcıların Görevi Adalet Değil, İftira Üretmek”
Mitingde, CHP’li belediye başkanlarına yönelik yolsuzluk soruşturmaları ve hukuksuz gözaltılar gündeme geldi. Özel, Düzce’den tüm Türkiye’ye seslenerek şunları söyledi:
“Savcılar, sadece 2019 sonrası dosyaları inceliyor. AKP dönemine dokunmadan, İmamoğlu dönemini hedef alıyor. Bu adalet değil, kumpastır. Türkiye’nin geleceğini çalmak istiyorlar.”
“Kadriye Kasapoğlu’nun Gözyaşlarında Boğulacaksınız”
CHP lideri, İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu’nun tutuklanmasını da gündeme taşıyarak şu ifadeleri kullandı:
“13 yaşındaki çocuğunun doğum gününde annesini evden aldılar. Bu vicdansızlığı yapanlar, Çınar’ın gözyaşlarında boğulacak. Bu bir adalet meselesidir, bu mücadele bir insanlık meselesidir.”
“Cumhuriyet’in Umudu CHP’dir”
Özel, CHP’nin artık sadece bir siyasi parti değil, tüm mağdurların ortak çatısı olduğunu vurguladı. “Cumhuriyet Halk Partisi, Ekrem İmamoğlu ile birlikte sadece adayını değil, halkın umudunu temsil ediyor. Ne onu bırakırız, ne bu mücadeleyi yarım bırakırız” dedi.
“60 Milyar Dolar İftira Operasyonuna Gitti!”
Ekonomik krize de dikkat çeken Özel, 19 Mart sonrası yapılan yargı operasyonlarının ülkeye maliyetini şöyle ifade etti:
“Emekliye, işsize, çiftçiye harcanması gereken 60 milyar dolar, sadece bir korkunun bedeli olarak heba edildi. Bu parayla tüm emeklilere iki kat maaş verilebilirdi.”
“İhale Alan Serbest, Başkanlar İçeride”
Belediye ihaleleriyle ilgili yolsuzluk iddialarının yalnızca CHP’li başkanlara yöneltildiğini söyleyen Özel, “Yüzlerce kamu kurumu ve AK Partili belediyeler aynı şirketle çalışmış ama yalnızca bizimkiler suçlu ilan ediliyor. Çünkü mesele adalet değil, siyasi operasyon” dedi.
“Bu Bir Darbedir, Cuntanın Başında Erdoğan Vardır”
Konuşmasının son bölümünde çok sert mesajlar veren Özel, 19 Mart’tan sonra yaşanan süreci darbe olarak tanımlayarak, “Cumhurbaşkanı artık milletin değil, cunta rejiminin lideridir. Ancak biz bu darbeye teslim olmayacağız. Tıpkı Gençliğe Hitabe’de söylendiği gibi, şartlara aldırmadan bu ülkeyi savunacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Medeniyetimizin İhtişamını Gençlerimiz Temsil Ediyor”

Erdoğan, Türkiye Gençlik Zirvesi’nde Gençlere Seslendi: “Biz Büyük Davaların Kadrolarıyız”
İSTANBUL – 31 Mayıs 2025
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik STK'ları Platformu (TGSP) tarafından İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 4. Türkiye Gençlik Zirvesi'nde gençlerle bir araya geldi. Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin geleceğini gençlerin inşa edeceğini vurgulayarak, “Medeniyetimizin ihtişamını ülkemizin gençleri temsil ediyor” dedi.
“Türkiye Yüzyılı Yolculuğumuzu Sizlerle Gerçekleştireceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında gençlere hitaben şunları söyledi:
“Biz büyük davaların ve büyük ideallerin bir araya getirdiği kadrolarız. Türkiye Yüzyılı yolculuğumuz henüz yeni başladı. Bu kutlu yürüyüşte sizlerle birlikte büyük ve güçlü Türkiye mefkûremizi hayata geçireceğiz.”
Erdoğan, gençlerin sadece teknolojiyle değil, ahlaki duruşları, vicdan ve merhametleriyle de ülkenin geleceğine yön vereceğini belirtti.
“Geçmişi Reddeden Bir Anlayışın Geleceği Olamaz”
Konuşmasının bir bölümünde CHP'yi eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“CHP zihniyeti, milletimizin asırlara sari mazisini sahiplenmek yerine reddi miras yaparak, bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlıyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti, 6 asırlık imparatorluk çınarının taze bir fidanıdır.”
Erdoğan, gençlerin tarihten koparılmak istenmesine karşı dikkatli olmaları gerektiğini belirtti ve tarih bilinci, milli kimlik ve kültürel miras vurgusu yaptı.
"TEKNOFEST Kuşağı Gümbür Gümbür Geliyor"
Cumhurbaşkanı, gençlerin savunma sanayi, bilim, teknoloji ve spordaki başarılarına dikkat çekerek:
“Gencecik mühendislerimiz savunma sanayisinde destan yazıyor. Genç zihinlerimiz kültür, sanat ve bilimde başarıdan başarıya koşuyor. Milli sporcularımız dünya arenasında İstiklal Marşı’mızı gururla okutuyor.”
dedi. Gençlerin Türkiye Yüzyılı vizyonunun mimarı olacağını belirtti.
“Terörsüz Türkiye’yi Gençlerle İnşa Edeceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelede gençlerin rolüne dikkat çekerek şunları söyledi:
“Terörün olmadığı, kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye'yi sizlerle inşa edeceğiz. Bu mücadelede sizlerin desteği çok önemli.”
Ayrıca kimlik siyasetine karşı birlik ve beraberlik mesajı verdi.
“Fatih’in Torunları Olarak Her Alanda Başarı Yazıyoruz”
İstanbul’un fethinin 572. yılını da anan Cumhurbaşkanı, Filyos’ta göreve başlayan Osman Gazi Yüzer Üretim Tesisi örneğiyle, Türkiye’nin enerji ve teknoloji alanındaki ilerlemesini hatırlattı:
“Bugün gemileri karadan yürüten ecdadın torunları olarak, enerjide ve savunma sanayisinde yeni başarılar ekliyoruz.”
"Eğitimde, Teknolojide, Sosyal Haklarda Gençlere Alan Açtık"
Erdoğan, 23 yıllık iktidarlarında gençler için yapılan reformlara dikkat çekti:
-
İmam hatip ve meslek liselerine yönelik engellerin kaldırıldığını
-
Başörtüsü ve kıyafet yasaklarının sona erdirildiğini
-
Üniversite yurtlarının sayısının artırıldığını
-
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile eğitimde kalite hedeflendiğini söyledi.
Gençlik Ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan
Zirvede başarılı gençler de ödüllendirildi. Erdoğan, şu isimlere ödüllerini takdim etti:
-
Akademi Ödülü: Mustafa Akgün
-
Spor Ödülü: Barış Telli (Mesut Özil ile birlikte)
-
Kültür-Sanat: Ceydanur Sarraç
-
Sağlık: Zülal Tannur
-
Teknoloji: Toprak Kaan Kahraman
-
Aile Yılı Ödülü: Aslı & Talha Demirkapı
-
Vefa Ödülü: Muhammed Üsame Okutan adına Enes Okutan
-
Girişimcilik: İsmail Dinçer (Hulusi Akar ile birlikte)
-
Liderlik Ödülü: Burak Can Özdemir ve Zeynep Ün
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye “Reddi Miras” Eleştirisi: “Tarihi 100 Yılla Sınırlamak Kimliğimizi Zedeliyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti teşkilat toplantısında yaptığı konuşmada CHP'yi sert sözlerle eleştirdi. CHP'nin Türkiye’nin köklü geçmişini görmezden geldiğini söyleyen Erdoğan, “Milletimizin asırlara dayanan mazisini reddederek tarihi 100 yılla sınırlandırıyorlar” dedi.
"CHP, Tarihimize Sırtını Dönüyor"
Erdoğan, CHP’nin tarih anlayışının Türkiye’nin derin kültürel birikimini yok saydığını ifade ederek, “Bu reddi miras anlayışı, milletimizin kimliğine zarar veriyor. Geçmişine sahip çıkmayan bir anlayışın geleceğe dair vizyonu da olamaz” değerlendirmesinde bulundu.
“Şanlı Mazimize Sahip Çıkmak Hepimizin Görevi”
Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin tarihinin yalnızca son yüzyılla sınırlı olmadığını belirterek, her dönemin ve her değerin korunması gerektiğini vurguladı. “Bu toprakların binlerce yıllık bir geçmişi var. Tarihimizin her bir parçası, milletimiz için birer kıymet taşır” dedi.
“Gençlerin Kimliği Zedeleniyor”
Erdoğan, CHP'nin bu yaklaşımının özellikle genç nesillerde tarih bilincini zayıflattığını savundu. “Bu ülkenin gençleri köklerinden koparılmak isteniyor. Tarihi 100 yıla hapsetmek, milli kimlik duygusunu da örseliyor” diye konuştu.
CHP Avcılar İlçe Başkanı Gök: Bu Kent Teslim Alınamaz, Bu Halk Susturulamaz!

AVCILAR – Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’nın sabah saatlerinde gözaltına alınmasına Cumhuriyet Halk Partisi’nden sert tepki geldi. CHP Avcılar İlçe Başkanı Ahmet Selçuk Gök, yazılı açıklamasında yaşananları “hukuk garabeti” olarak niteledi ve “Bu olay sadece bir kişiye değil, halkın iradesine, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne açık bir saldırıdır,” ifadelerini kullandı.
"Yargı Eliyle Gasp" Tepkisi
Açıklamada, iktidarın seçimde kazanamadığı yerleri yargı yoluyla gasp etmeye çalıştığı iddia edilerek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik davalar ve kayyum atamaları hatırlatıldı. “Bu, halk iradesinden korkulduğunun göstergesidir,” denildi.
“Utku Çaykara’nın Gözaltına Alınması, Avcılar’ın Onuruna Saldırıdır”
CHP Avcılar İlçe Başkanı Gök, Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’nın gözaltına alınmasının halkın seçme hakkını hedef aldığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Utku Caner Çaykara, bu kentin sokağını, insanını, sorununu bilen; gece gündüz çalışan, tertemiz bir belediyecilik anlayışını hayata geçiren bir halk emekçisidir. Onun gözaltına alınması, Avcılar’ın onurunun, emeğinin ve seçme hakkının hedef alınmasıdır.”
“Bu Kent Teslim Alınamaz, Bu Halk Susturulamaz!”
CHP’nin halkın seçtiği belediye başkanının arkasında olduğu belirtilen açıklamada, şu çağrıya yer verildi:
“Başkanımızı serbest bırakın ve halkın iradesine saygı duyun! Tüm örgütümüzü ve demokrasiye inanan yurttaşlarımızı Belediye Binası önünde dayanışmaya çağırıyoruz.”
Meteoroloji'den 7 İl İçin Sağanak Uyarısı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, bazı iller için şiddetli sağanak yağış uyarısında bulundu. Uyarı, özellikle İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerindeki illeri kapsıyor.
Etkilenen İller
Meteoroloji tarafından yapılan açıklamaya göre, aşağıdaki illerde sağanak yağış bekleniyor:
- Sivas
- Kayseri
- Tokat
- Kastamonu
- Çankırı
- Çorum
- Yozgat
Yağışların Beklenen Etkileri
Uyarıda, beklenen sağanak yağışların sel, su baskını, heyelan ve ulaşımda aksamalara neden olabileceği belirtildi. Vatandaşların ve yetkililerin dikkatli olması ve gerekli önlemleri alması gerektiği vurgulandı.
Son Durum ve Uyarılar
Meteoroloji, sağanak yağışların etkili olacağı bölgelerdeki vatandaşların, dere yataklarına yakın yerlerden uzak durması, çatı ve baca temizliklerinin yapılması ve olası risklere karşı hazırlıklı olması yönünde uyarılarda bulundu. Ayrıca, ulaşımda aksamalar yaşanabileceği göz önünde bulundurularak, seyahat planlarının dikkatli bir şekilde yapılması tavsiye edildi.
Dışişleri Bakanı Fidan, Kırımoğlu ile Kiev'de Görüşüldü

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kırım Tatarlarının Milli Lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Kırımoğlu'nu Kiev'de kabul etti. Görüşme, iki ülke ilişkileri ve Kırım Tatarlarının durumu konularını içerdi.
Görüşmenin İçeriği Hakkında Bilgiler
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, görüşmede Kırım Tatarlarının hakları ve Kırım'daki son gelişmeler ele alındı. Ukrayna'daki siyasi durum ve bölgesel güvenlik konuları da görüşmede yer aldı.
Kırımoğlu'nun Önemi
Mustafa Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının uluslararası alanda tanınan bir temsilcisidir. Ukrayna Parlamentosu'ndaki çalışmalarıyla Kırım Tatarlarının sesini duyurmaktadır.
İki Ülke İlişkileri
Türkiye ve Ukrayna arasındaki ilişkiler, son yıllarda stratejik bir ortaklık seviyesine yükselmiştir. Dışişleri Bakanı Fidan'ın Kırımoğlu'nu kabul etmesi, bu ilişkinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
- Görüşmede, Kırım Tatarlarının güvenliği ve refahı vurgulandı.
- Türkiye'nin Ukrayna'ya olan desteği teyit edildi.
- Bölgesel istikrarın sağlanması için işbirliği imkanları tartışıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!