CHP’li Zeynel Emre’den Milli Emlak’ta “Usulsüz Depolama ve Dağıtım” İddiaları İçin Soru Önergesi

CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Milli Emlak birimlerinde yaşandığı iddia edilen “usulsüz depolama, dağıtım ve siyasi nüfuz” tartışmalarını Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Gümrüklerde el konulan ve Milli Emlak’a devredilen eşyaların mevzuata aykırı biçimde depolandığı, piyasaya sürüldüğü ve bazı belediyeler ile siyasi teşkilatlar üzerinden “sosyal yardım” adı altında dağıtıldığı iddiaları üzerine Emre, kapsamlı bir soru önergesi sundu.

Önergede, basında geniş yer bulan İstanbul Milli Emlak Müdürlüğü Taşınır Mal ve Tasfiye Şube Müdürü Müzeyyen Yazıcı hakkındaki iddialar ayrıntılı şekilde ele alındı. Emre, iddiaların kamu kaynaklarının yanlış kullanımına, siyasi bağlantılara ve büyük ölçekli kamu zararına işaret ettiğine dikkat çekti.


“Gümrükte El Konulan Eşyalar Nasıl Dağıtıldı?”

Emre, 28 Kasım 2018 tarihli Resmî Gazete düzenlemesini hatırlatarak, gümrükte el konulan eşyaların Milli Emlak’a devrinin ciddi bir sorumluluk içerdiğini belirtti. Bu sürecin:

  • Depolama,

  • İmha,

  • İhtiyaç sahiplerine aktarım,

gibi kritik aşamalardan oluştuğunu hatırlatan Emre, bu yetkilerin usulsüz kullanıldığına dair iddiaların kamu vicdanını yaraladığını ifade etti.

Basına yansıyan bilgilere göre, Müzeyyen Yazıcı’nın el konulan ürünleri usulsüz depolattığı, bazılarını piyasaya sürdüğü, bazılarını ise AKP’li belediyeler ve parti teşkilatları üzerinden “sosyal yardım” kisvesi altında dağıttığı iddia ediliyor. Bu süreçte milyonlarca liralık kamu zararı oluştuğu öne sürülüyor.

Yazıcı’nın aynı zamanda AKP Siyaset Akademisi mezunu olması, bir Adalet Bakan Yardımcısı’nın akrabası olduğu yönündeki iddialar ve geçmişte siyasi adaylık girişiminde bulunması, tartışmaları daha da büyüttü.


Zeynel Emre: “Siyasi nüfuz iddiaları araştırılmalı”

CHP’li Emre, Bakanlığa yönelttiği sorularla hem iddiaların doğrulanmasını hem de kamu yönetimindeki olası siyasi etkilerin açığa kavuşturulmasını istedi. Önergede öne çıkan kritik başlıklar şöyle:

🔹 İddialar Bakanlığa ne zaman ulaştı?

Soruşturma süreci ilk bilgi geldikten sonra nasıl ilerledi? Hangi tarihlerde ne tür idari işlemler yapıldı?

🔹 Kamu zararı ne kadar?

Yazıcı’nın görev döneminde Milli Emlak’a devredilen eşyaların toplam değeri nedir? Usulsüz işlemler sonucu resmi olarak hesaplanan bir zarar var mı?

🔹 Hangi belediyelere dağıtım yapıldı?

“ Sosyal yardım” adı altında hangi belediyelere, hangi miktarlarda eşya gönderildi? Bu belediyeler hakkında denetim yapıldı mı?

🔹 AKP teşkilatlarının rolü ne?

İl ve ilçe teşkilatlarının dağıtım sürecine hangi usullerle dahil olduğu incelendi mi?

🔹 Siyasi bağlantı iddiaları araştırıldı mı?

Yazıcı’nın terfi sürecinde hangi kriterler uygulandı? Liyakat değerlendirmesi yapıldı mı?

🔹 Soruşturma diğer personellere genişletildi mi?

Tek bir kişi mi inceleniyor yoksa başka kamu görevlileri hakkında da işlem başlatıldı mı?

🔹 Depolama ve imha sisteminde açıklar var mı?

Bu skandalın ortaya çıkmasına neden olan yapısal eksiklikler değerlendirildi mi? Yeni bir düzenleme çalışması var mı?


“Şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından kritik bir konu”

Zeynel Emre, kamu kaynakları ile siyasi yapılara yönelik iddiaların iç içe geçmesi nedeniyle konunun ülke çapında büyük bir şeffaflık testi olduğunu vurguladı.

“Bu iddialar sadece bir bürokrat meselesi değil, kamu kaynaklarının nasıl yönetildiğine dair bir demokrasi sorunudur.”