CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile yaptığı görüşmeye ilişkin; "Bu görüşmede umudumuzu büyüten en önemli haber; soyadı düzenlemesinin 9. Yargı Paketi’nden çıkarıldığına yönelik aldığımız bilgiydi. Son aldığımız habere göre de sanıyorum kadın örgütlerinin, kadınların, eşitlikçi erkeklerin bu konudaki sesleri duyulmuş. Bakanlık şimdi tekrar yeniden bir değerlendirme yapacak. Dolayısıyla umudumuz yüksek" dedi.

(ANKARA) -CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile yaptığı görüşmeye ilişkin; "Bu görüşmede umudumuzu büyüten en önemli haber; soyadı düzenlemesinin 9. Yargı Paketi’nden çıkarıldığına yönelik aldığımız bilgiydi. Son aldığımız habere göre de sanıyorum kadın örgütlerinin, kadınların, eşitlikçi erkeklerin bu konudaki sesleri duyulmuş. Bakanlık şimdi tekrar yeniden bir değerlendirme yapacak. Dolayısıyla umudumuz yüksek" dedi.
CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Genel Merkezi'nde Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile yaptığı görüşmeye ilişkin basın toplantısı düzenledi. Görüşmede Bakan Göktaş'a 11 maddelik bir dosya sunduğunu belirten Nazlıaka, şöyle konuştu:
"Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında gerçekleşen görüşme sonrasında gölge bakanlarımız, bakanlarla bir araya gelmeye başladı. Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Gölge Bakan olarak ben de bakanlığın faaliyet alanlarına yönelik olarak partimizin politikaları, bakanlığın faaliyet alanı konusunda yaşanan bir takım sorunlar ve buna dair çözüm önerilerimizi iletmek üzere Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş ile bir araya geldim. Öncelikle Sayın Bakan'a misafirperverliği için çok teşekkür ediyorum. Kadın Kolları Genel Sekreterimiz Mehtap Yücel ile gittiğimiz görüşmede Sayın Bakan’a 11 maddeden oluşan geniş kapsamlı bir dosya sundum. Sayın Bakan sunduğum dosyayı inceleyeceğini hatta dosyadaki bazı sorulara yazılı cevap vereceğini iletti.
Bir saati aşan görüşmede Sayın Bakan ile şu başlıkları görüştük: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele başlığının altında; İstanbul Sözleşmesi’ni, verilere ulaşma sorununu, kadın cinayetlerinin şüpheli ölüm adı altında gizlenmesini, deprem bölgesinde artan kadına yönelik şiddet vakalarını, KADES uygulamasındaki eksikleri, elektronik kelepçe sayısındaki yetersizliği, ŞÖNİM sayılarının artırılması gerektiğini ve budanmaya çalışılan 6284 sayılı kanunu konuşma imkanımız oldu. Sil baştan yazılamaya çalışılan Medeni Kanun hakkında konuştuk, 9. yargı paketi içerisindeki soyadı dayatmasını, kadın yoksulluğu ve sosyal desteklerdeki adaletsizlikleri dile getirdik. Çocuk hakları başlığı altında; çocuk işçileri, eğitim dışına itilen çocukları, karma eğitim tartışmasını, devlet korumasındaki çocukları, erken yaşta zorla evlilikleri, depremdeki kayıp çocuklar konusunu anlattık. Engelliler, şehit yakınları ve gaziler ile Romanların yaşadığı hak mağduriyetlerini ve çözüm önerilerimizi sunduk. Bakanlığın tarikat ve cemaatlerle imzaladığı birtakım protokoller var. Bu protokoller hakkında geniş kapsamlı bilgi talep ettik. Verimli, yapıcı bir sohbet oldu.
"Bakanlık yeniden bir değerlendirme yapacak"
En sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyeyim. Bu görüşmede umudumuzu büyüten en önemli haber, soyadı düzenlemesinin 9. yargı paketinden çıkarıldığına yönelik aldığımız bilgiydi. Son aldığımız habere göre de sanıyorum kadın örgütlerinin, kadınların, eşitlikçi erkeklerin bu konudaki sesleri duyulmuş. Bakanlık şimdi tekrar yeniden bir değerlendirme yapacak. Dolayısıyla umudumuz yüksek. Sizlerin de çok iyi bildiği üzere uzun zamandır 9. yargı paketi ülke gündemini meşgul ediyor. Partimizin Meclis Grubu, özellikle de Adalet ve KEFEK komisyonu üyesi olan milletvekillerimiz, Türkiye kadın hareketi, bu sürecin içinde yer alan eşitlikçi erkekler ve benzer görüşü paylaşan diğer siyasi partiler bu süreçte net tavır aldı, itirazlarını dile getirdi. Kadın örgütleri basın açıklamaları yaparak Anayasa Mahkemesi kararına uyulması çağrısı yaptı. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel grup konuşmasında ve kamuoyuna yaptığı açıklamalarda 'hangi soyadını kullanacağına kadınlar karar versin' dedi. Dolayısıyla süreç henüz kesinleşmiş olmamakla birlikte bu süreçte grup başkanvekillerimiz ve milletvekillerimiz sabaha kadar süren komisyon toplantılarında soyadı dayatmasına 'hayır' dediler. Emeği geçen herkese binlerce teşekkür ederiz.
"İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konulması talebimizi ilettim"
Sayın Bakan ile tüm kırılgan grupların güçlendirilmesi konusunda da konuştuk. Kadına yönelik şiddet vakaları konusu gündeme geldiğinde Sayın Bakan da her cinayet ve şiddet vakasının kendileri için çok önemli olduğunu bildirdi. Amaçlarının topyekûn bir mücadele ile kadına yönelik şiddeti sıfırlamak olduğunu vurguladı. Kendisinin de bizzat Belçika’da bir kadın cinayetine tanıklık ettiğini söyledi. Sayın Bakanı bu konuda samimi ve kararlı buldum. Önceki Bakan’ın 'şiddeti tolere edilebilir' bulduğunu anımsayınca, Sayın Göktaş’ın şiddete sıfır tolerans yaklaşımını önemsedim. Bu konuda verileri kendisine sunduğumda Sayın Bakan her türlü katkıya açık olduğunu ifade etti. Türkiye’deki kadın örgütleriyle yakın temasta olduğumuzu, bu görüşme öncesi onların görüşlerini aldığımızı belirttim ve İstanbul Sözleşmesi’nin ne kadar vazgeçilmez olduğuna değindim. Kendi alanında altın standart niteliğinde olan bir sözleşme olduğunu, kadınların can simidi olduğunu vurguladım. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğimizi ve Sözleşme’nin yeniden yürürlüğe konulması talebimizi ilettim.
"Bakan Yerlikaya’nın belirttiği kadın cinayeti verileri ile platformun verileri arasında uçurum olduğunu dile getirdim"
Türkiye kadın hareketinin ve bizlerin çokça altını çizdiği gibi; şeffaf ve hesap verilebilirliğe dayalı bir veri akışı olmadığını, tespit olmadan çözüm üretilemeyeceğini söyledim. Görüşmeye katılan Kadının Statüsü Genel Müdürü Sayın Süreyya Erkan, veri ve istatistik için koordinasyon kurulu kurulduğunu söyledi. Ben verileri Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan aldığımızı, onların basına yansıyan haberlerden isim isim çetele tuttuğunu, Bakanlığın bu konuda eksikliğinin olduğunu belirttim. KEFEK Komisyonu’nda, İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’nın belirttiği kadın cinayeti verileri ile platformun verileri arasında uçurum olduğunu dile getirdim. Ayrıca şüpheli ölüm adı altında kadın cinayetlerinin üzerinin örtülmeye çalışıldığına da değinerek, üzerine gidildiğinde şüpheli ölüm vakalarının cinayet olduğunun ortaya çıktığını anlattım. Bu vakaların üzerine gidilmesini talep ettim. Günde kaç kadının katledildiğini, cinayete kurban giden kadınların kaçının önceden yargıdan medet umduğunu, kaçının uzaklaştırma kararı olan erkek tarafından öldürüldüğünü sordum. Bakanlığın Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Sayın Özge Aydiş, soruşturma aşaması tamamlanmadan kadın cinayeti olarak tanımlamadıklarını bildirdi. Ben de soruşturması tamamlanıp üzeri kapatılan vakaları kastettiğimi söyledim. Bu konuda Bakanlık yetkililerinin de hassasiyet göstereceklerine inanıyorum.
"60 binden fazla 6284 kapsamında takip edilen dosya olduğu bilgisi verildi"
6284 sayılı kanunun etkin uygulanmaması nedeniyle suç duyurusunda bulunan kadınların karakolda şiddet uygulayan kişiyle uzlaştırılıp şiddet sarmalına mahkum edildiğini anlattım. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin feshinden sonra bu tablonun arttığı bilgisini paylaştım. 60 binden fazla 6284 kapsamında takip edilen dosya olduğu bilgisi verildi. Bakanlık yetkilileri şüpheli ölüm vakalarının dosyalarına müdahil olduklarını kaydetti. Ayşe Tuba Arslan’ın 23 kez suç duyurusunda bulunduğunu ve göz göre göre öldürüldüğünü hatırlattım. Bakanlık yetkilileri bu vakaların bir daha yaşanmaması için çalışıldığını söyledi. Emniyet mensuplarına verilecek toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminin önemine değindiğimde, Sayın Bakan jandarmanın farkındalık çalışması yaptığından bahsetti. Sayın Bakan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Avrupa’da da pek çok ülkede geri çekilmeler olduğunu ancak sözleşmenin kıymetli bir alt yapısı olduğunu, 6284’ün ise dünyada eşi benzeri olmayan bir yasa olduğunu bildirdi. Öncelikle şunu belirtelim; Erdoğan sözleşmeyi 2021’de feshetti. 2023 ise Avrupa Parlamentosu birlik genelinde İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını kabul etti. Yani Sözleşmeye olan destek her geçen gün artıyor. Gelişmiş ülkeler sözleşmenin önemini kavrarken, ülkemiz 3 kez boş diyerek sözleşmeden çıkıyor.
6284 nolu yasaya gelince; o dönemde milletvekili olduğumu, bu yasanın geçmesinde benim de emeğim olduğunu belirttim. Ancak komisyondan geçen yasanın adının Genel Kurul’a indirilirken adının değiştiğini ve ‘Kadına Yönelik Şiddet Sözleşmesi’ yerine ‘Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi’ olduğunu hatırlattım. Böylece kadını aile içinde eriten bir anlayışın pekiştirildiğini, kadın şiddet görse de kol kırılır yen içinde kalır, önemli olan ailenin korunmasıdır mesajı verildiğini ifade ettim. Aile bütünlüğünün elbette önemli olduğunu söylediğimde Sayın Bakan sağlıklı aileler eklemesi vurgusu yaptı. Sayın Bakan sağlıklı aileleri korumak istediklerini, kadını güçlendirmek için eylem planları olduğunu söyleyerek, keşke vakaları sıfırlayabilsek ifadesini kullandı. Kadının birey olarak güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdiğimde, Bakanlık yetkilileri bu konudaki çalışmaların hızlandırıldığını söyledi. Sayın Bakan da kadınların istihdamda güçlendirilmesi ve kendi ayaklarının üzerinde durması için farkındalık çalışması yürüttüklerini ekledi.
"Bu konuda farklı düşünüyoruz"
YaşamHak projemiz kapsamında hayata geçirdiğimiz 444 82 85 numaralı ALO Şiddet hattımızın deprem bölgesindeki mağdur kadınlar tarafından çok arandığını ve bu şikayetleri kendilerine iletmek istediğimizi söyledim. Sayın Bakan da uluslararası kurumlarla çalışmalar yürüttüklerini ve sadece deprem bölgesi değil şikayet vakalarının kendilerine iletilmesini ve önleyici tedbir almayı istediklerini belirtti. Deprem bölgesindeki sorunları da ilettim. Sayın Bakan’a KADES uygulamasını önemli bulduğumuzu belirterek akıllı telefon kullanım ve internete erişimde yaşanan sıkıntıları aktardım. Emniyet verilerini paylaşarak başvuru sayısına rağmen elektronik kelepçe sayısının yetersizliğini dile getirdiğimde 744 vakanın elektronik kelepçe ile aktif takipte olduğu bildirildi. ŞÖNİM’lerin sayısının yetersiz olduğunun altını çizdiğimde 82 ŞÖNİM olduğu ve altı tane daha açılacağı belirtildi. Bu sayının da yetersiz olduğunu ilettim. Ayrıca terminoloji olarak konukevi ifadesinin doğru olmadığını sığınma evi ya da sığınak ifadesinin kullanılması gerektiğini kaydettim. Bu konuda farklı düşünüyoruz.
"Yazılı olarak daha detaylı yanıt verecekler"
Yoksulluktan en fazla kırılgan gruplar zarar görüyor. Mart 2024’te BM Kadının Statüsü Komisyonu ortak bir karara imza attı. Buna göre haneye değil kişiye dayalı veri sistemine geçilmesi gerekiyor. Kadın yoksulluğunun tespit edilmesi açısından bu çalışmayı çok önemsiyoruz. Bir haneye asgari ücret tutarında gelir girebilir ancak kadının payına 17 bin TL’den 17 lira bile düşmeyebilir. O nedenle bu konuda gerekli çalışmalara başlanıp başlanılmadığını sordum. Ayrıca vergi adaletinde kadın yoksulluğuna yönelik ne gibi çalışmalar yapıldığını da öğrenmek istedim.
Bakanlık bütçesinde önceliğin kadının güçlendirilmesine değil, ailenin güçlendirilmesine verildiğini söyledim. Bütçede kadınların güçlendirilmesi için ayrılan payın sadece binde 8.6 oranında olduğunu ifade ettim. Sayın Bakan, bu oranın yükseltildiğini söyleyerek, yükseliş oranını yazılı olarak ileteceğini söyledi.
Ayrıca, Mayıs 2024’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla çıkan genelgeyi sordum. 'Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi'ne yönelik olan bu genelgeye göre, bir koordinasyon kurulu kurulacak ve kurul aileye yönelik sorunların tespitini yapacak ve çözüm önerileri geliştirecekti. Bu genelgeye baktığımızda paralel bir bakanlık kuruluyor algısına kapıldık. Bakanlığın 81 ilde şubeleri, müdürlükleri varken bu genelge ile ne planlandığını öğrenmek istedim. Sayın Bakan, kendi başkanlıkları altında Adalet, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık Bakanlığı gibi bakanlıkların bakan yardımcılarının katılacağı bir koordinasyon yürütüleceğini iletti. Bu konuda yazılı olarak daha detaylı yanıt vereceklerini söyledi.
Son olarak, Bakanlığın birçok cemaat ve tarikata bağlı derneklerle protokol imzalamaya devam ettiğini basına yansıyan haberlerden takip ettiğimizi ilettim. Nur Cemaati’ne bağlı Hayrat İnsani Yardım Derneği arasında imzalanan protokolü, Menzil Cemaati’ne bağlı Beşir Derneği ile yapılan protokolü hatırlattım. Protokole göre, Beşir Derneği’nin çocuk evleri açma yetkisi olduğunu söyledim. 'Bakanlık neden kendi imkânlarıyla çocuk evleri açmıyor' diye sordum. Sayın Bakan bu konuyu araştıracağını söyledi.
"Önümüzdeki süreçte tekrar bir araya geleceğimizin sinyallerini aldım"
Özetlemek gerekirse birçok konunun gündeme getirildiği son derece verimli, samimi ve açık bir görüşmeydi. Ben bu karşılıklı iletişimi çok değerli buldum. Önümüzdeki süreçte tekrar bir araya geleceğimizin sinyallerini aldım, bunu da çok anlamlı buluyorum. Çünkü önemli olan ülke sorunlarının çözülmesi, önemli olan halkın sesine ses katmak. Bundan sonra yapılacak görüşmelerde özel dosyalar üzerinden giderek kırılgan grupların yaşadığı sorunların tek tek konuşulacağı nitelikte toplantılar yapılabilir."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Batman İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Murat Solmaz’dan Basın Mensuplarına Bayram Mesajı

BATMAN – Batman İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Murat Solmaz, Kurban Bayramı dolayısıyla basın mensuplarına yönelik bir kutlama mesajı yayımladı. Solmaz, mesajında basının toplum sağlığının korunmasında ve sağlık alanındaki gelişmelerin kamuoyuna duyurulmasında önemli bir görev üstlendiğini vurguladı.
Uzm. Dr. Solmaz mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Toplum sağlığını ilgilendiren konularda halkı doğru bilgilendirme misyonunu büyük bir özveriyle yerine getiren tüm basın mensuplarımızın Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmelerini temenni ediyorum.”
Batman İl Sağlık Müdürlüğü Basın Birimi adına açıklamada bulunan M. Nurullah Öksüz de tüm basın emekçilerinin bayramını kutlayarak, sağlık ve huzur dolu nice bayramlar diledi.
İBB’den "Villa" İddialarına Yanıt: “Rüşvet De Taksitle Olmaz, Noterle Hiç Olmaz”

(İSTANBUL) – Son günlerde kamuoyunu meşgul eden "İSKİ’den ödeme çıkarılarak villa alındı" iddialarına İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) detaylı ve belgeli bir açıklama geldi. İddiaların tamamen asılsız ve belgelerle çürütülmüş olduğu vurgulanan açıklamada, hedef alınan Ekrem İmamoğlu ve İmamoğlu İnşaat A.Ş.’ye yönelik suçlamaların siyasi manipülasyon amaçlı olduğu savunuldu.
İBB: İSKİ ile İmamoğlu İnşaat Arasında Herhangi Bir Ticari İlişki Yok
İBB açıklamasında, kamuoyunda sıkça dile getirilen İSKİ üzerinden villa satın alındığı iddialarına net bir yanıt verildi. Açıklamaya göre, İSKİ ile İmamoğlu İnşaat arasında doğrudan hiçbir ihale ya da ödeme ilişkisi bulunmuyor. Belgelerde yalnızca Güllüce Tarımcılık A.Ş. ile İmamoğlu İnşaat A.Ş. arasında noter onaylı ticari işlemler yer alıyor.
Villa Alımı İddialarına Noter Belgeli Yanıt
Gündemdeki "villa kamu kaynağıyla alındı" söylemine karşılık, İBB şunları kaydetti:
-
Güllüce Tarımcılık A.Ş.’nin tamamı, İmamoğlu İnşaat A.Ş. tarafından 48 milyon TL bedelle satın alındı (04.03.2024 tarihli noter onaylı karar defteri).
-
Şirketin 87 milyon TL’lik borcunun ödenmesi karşılığında Beylikdüzü’nde bulunan iki taşınmazın devri taahhüt edildi.
-
Taşınmaz devrinin yapı kullanım izni sonrası gerçekleşeceği, şirketin borçlarıyla birlikte devralındığı açıkça protokole işlendi.
Açıklamada çarpıcı bir ifade yer aldı:
“Rüşvet noter huzurunda, taksitle ve protokolle verilmez.”
İmamoğlu’nun Mal Beyanı Tartışması: “Kurum ile Kişi Karıştırılıyor”
"Villalar İmamoğlu’nun mal beyanında yok" iddiasına da cevap veren İBB, bahsi geçen taşınmazların İmamoğlu İnşaat A.Ş.'ye ait ticari varlıklar olduğunu, Ekrem İmamoğlu'nun kişisel mal varlığıyla ilgisinin bulunmadığını belirtti.
500 Milyon TL’lik Alacak, 1.5 Milyar TL’lik Rüşvet Mi? “Matematiksel Skandal”
İBB, bir iş insanının İSKİ’den 500 milyon TL'lik alacak için İmamoğlu’na 1.5 milyar TL’lik villa “rüşveti” verdiği iddiasını da mantık dışı buldu:
“Bir kişi, 500 milyon TL’lik alacağını tahsil etmek için nasıl olur da 1.5 milyar TL’lik mal verir? Bu iddia sadece ticari değil, matematiksel olarak da çökmüştür.”
Üstelik İSKİ, daha önce yaptığı açıklamada ne Ekrem İmamoğlu’yla ne de İmamoğlu İnşaat’la herhangi bir ticari işlem yapılmadığını duyurmuştu.
215 Milyon TL’lik Kayıt Dışı Transfer İddiası Yalanlandı
İBB ayrıca, İSKİ’nin banka hesaplarından 2020–2024 yıllarında 215 milyon TL’lik kayıt dışı para transferi yapıldığı yönündeki iddiayı da reddetti. Açıklamaya göre bu ödemeler, önceki dönem AK Parti yönetimine ait işlerin hakediş ödemeleri kapsamında yapıldı ve tamamı yasal süreçlerle gerçekleşti.
İBB: “Algı Operasyonu Belgelere Yenildi”
Açıklamanın sonunda şu ifadelerle özet yapıldı:
“İddialar belgeye değil, kasıtlı yorumlara dayanıyor. Noter kayıtları, ödeme planları ve tapu taahhütleri şeffaf şekilde ortadadır. Emirgan’daki 3 villa iddiası ise belgelerde geçen taşınmazlarla örtüşmemektedir. Tüm bu süreçte kamuya ait tek bir kuruş zarar görmemiştir.”
Ekrem İmamoğlu'ndan Cezaevinden Taksi İhalesi Mesajı: “Engellemelere Rağmen 2500 Yeni Taksi Geliyor”

(İSTANBUL) – Silivri Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un kronikleşmiş taksi sorununa çözüm getirmesi beklenen mobil uygulama destekli taksi sistemiyle ilgili önemli bir çağrıda bulundu.
İBB tarafından duyurulan 2500 yeni taksilik ihale süreci başladı. Mobil uygulama tabanlı sistemle hizmet verecek yeni nesil taksiler için ihale başvuruları 11 Haziran saat 12.00'ye kadar yapılabilecek. İhale ise 12 Haziran saat 10.00'da Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
İmamoğlu: “Bu Sadece Taksi Değil, Bir Direniştir”
Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“Bütün engelleme çabalarına rağmen İstanbul’a yeni taksiler kazandırmak için verdiğimiz mücadelede ciddi bir kazanım elde ettik. Mobil uygulama ile çalışacak 2500 yeni taksinin ihalesi başlıyor. Dileyen herkesin katılabileceği bu ihaleye tüm ilgilileri davet ediyorum. ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’daki Yangın Faciası: Adalet Bakanı Tunç’tan Taziye Mesajı ve Soruşturma Talimatı

ANKARA – Diyarbakır’da bir apartman dairesinde çıkan yangında anne ve üç çocuğu hayatını kaybetti. Türkiye’yi yasa boğan olay sonrası Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından hem taziye mesajı yayımladı hem de olayla ilgili adli soruşturmanın başlatıldığını duyurdu.
Bakan Tunç açıklamasında, “Diyarbakır ilimizde meydana gelen elim yangın faciasında hayatını kaybeden üç yavrumuza ve annelerine Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Hepimizi derinden yaralayan bu trajik olayla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal adli soruşturma başlatılmıştır.” ifadelerine yer verdi.
Soruşturma Titizlikle Yürütülüyor
Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, soruşturma süreci bir başsavcıvekili koordinasyonunda yürütülüyor. Ayrıca iki Cumhuriyet savcısı da görevlendirilerek olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için kapsamlı inceleme başlatıldı.
Yangının çıkış nedeni ve ihmallerin olup olmadığına ilişkin araştırmaların hızla sürdüğü belirtilirken, kamuoyu gelişmeler hakkında bilgilendirilecek.
Elon Musk’tan Trump’a Şok Çıkış: “Azledilsin, Yerine JD Vance Gelsin!”

.ABD’nin en sansasyonel iş insanlarından Elon Musk, Beyaz Saray’daki görevinden ayrıldıktan sonra hedef tahtasına yerleştirdiği eski dostu Donald Trump’a çok sert yüklendi. Trump’ın görevden alınmasını açıkça destekleyen Musk, koltuğun Başkan Yardımcısı JD Vance’e devredilmesi gerektiğini savundu.
Musk, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, takipçilerinden Ian Miles Cheong’un “Başkan mı Elon mu? Kim kazanır? Benim param Elon’a. Trump azledilmeli, yerine JD Vance getirilmeli.” sözlerine tek kelimeyle “Evet.” diyerek onay verdi. Bu destek, ABD siyasetinde bomba etkisi yarattı.
Oval Ofis’te Gerilim: Trump “Şaşkın ve Kırgın”
Trump ile Musk arasındaki ipler ise Perşembe günü Oval Ofis’te tamamen koptu. Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile görüşen Trump, gazetecilere yaptığı açıklamada Musk’ın vergi politikalarına karşı başlattığı kampanyadan dolayı “şaşkın ve hayal kırıklığı içinde” olduğunu itiraf etti.
Musk: “Trump Epstein Dosyalarında Var!”
Elon Musk ise durmadı. Aynı gün yaptığı başka bir paylaşımda Trump’ı yerle bir eden bir iddiayı ortaya attı. Musk, hüküm giymiş finansçı Jeffrey Epstein’ın karanlık ağına Trump’ın da adının karıştığını ileri sürdü. Daha da ileri giderek, “Trump Epstein dosyalarında geçiyor. Bu dosyaların neden hâlâ açıklanmadığını artık anlıyoruz. Bu paylaşımı geleceğe not edin. Gerçekler ortaya çıkacak.” ifadelerini kullandı.
Siyasette Soğuk Savaş Başladı
Trump ve Musk arasındaki bu çatışma sadece kişisel değil, siyasi dengeleri de sarsacağa benziyor. Bir zamanlar yakın ilişkiler içinde olan ikilinin arasındaki bağ tamamen koparken, Elon Musk’ın “başkanlık kartını” açık oynamaya başlaması ABD’de yeni bir siyasi hesaplaşmanın fitilini ateşlemiş durumda.
Diyarbakır'da 13 Katlı Binada Yangın: 3 Ölü, 17 Yaralı

Diyarbakır'da bulunan 13 katlı bir binada çıkan yangın, acı sonuçlar doğurdu.
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu yaptığı açıklamada, yangın nedeniyle hastaneye kaldırılan 17 kişiden 3'ünün hayatını kaybettiğini belirtti. Hayatını kaybedenlerden ikisinin çocuk olduğu öğrenildi.
Yangının çıkış nedeni ve diğer detaylar hakkında ise henüz bir açıklama yapılmadı. Yetkililer, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Vergi Denetimleri Aralıksız Sürüyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi adaleti ve etkinliğini artırmaya yönelik çalışmaların ve denetimlerin aralıksız devam ettiğini açıkladı.
Bakan Şimşek, yapılan analizler sonucunda kazançlarını eksik beyan eden mükelleflerin tespit edildiğini ve bu kişilerin izaha davet edildiğini belirtti. Bakan, mükelleflerin gönüllü uyuma teşvik edildiğini de vurguladı.
Vergi denetimlerinin amacı hakkında bir açıklama yapmayan Bakan Şimşek, çalışmaların vergi sisteminin şeffaflığını ve güvenilirliğini artırmaya yönelik olduğunu kaydetti.
Elon Musk, Donald Trump’ın 1992 Yılına Ait Epstein Partisi Görüntülerini Paylaştı

Trump’ın Epstein ile Görüntüleri Sosyal Medyada Yankı Uyandırdı
Elon Musk, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden, Donald Trump’ın 1992 yılında Jeffrey Epstein ile bir partide çekilmiş fotoğraflarını paylaştı. Görüntüler, Trump’ın Epstein ile olan ilişkisine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Musk, fotoğrafların kaynağına dair herhangi bir açıklama yapmadı. Paylaşımın ardından kısa sürede büyük ilgi gördü ve çeşitli yorumlara yol açtı.
Görüntülerde, Trump ve Epstein’ın partide birlikte olduğu görülüyor. Fotoğrafların içeriği ve tam olarak hangi etkinlikte çekildiği henüz netleşmedi.
Paylaşımın ardından Trump cephesinden henüz bir açıklama gelmedi. Gelişmelerin devamında yeni detayların ortaya çıkması bekleniyor.
Silivri'de Kurban Bayramı Buluşması

Silivri Kaymakamı Tolga Toğan’ın ev sahipliğinde Kurban Bayramı dolayısıyla bir bayramlaşma töreni düzenlendi.
Törende Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ile ilçe protokolü bir araya geldi.
Bayramlaşma töreninde, Kaymakam Toğan ve Başkan Balcıoğlu, ilçe protokol üyeleriyle karşılıklı bayram dileklerinde bulundu. Etkinlikte sıcak bir atmosfer hakimdi.
Esenyurt Belediyesi, İhtiyaç Sahibi Vatandaşlara Evde Kişisel Bakım Desteği Sağlıyor

Esenyurt Belediyesi, ihtiyaç sahibi vatandaşlarının yaşam kalitesini artırmak amacıyla Evde Kişisel Bakım hizmetini sürdürüyor. Bu kapsamda, kimsesiz veya bakıma muhtaç olan vatandaşların kişisel temizlik ihtiyaçları karşılanıyor.
Belediye ekipleri, belirlenen hanelerde yaşayan vatandaşların temizlik ve kişisel bakım işlerini gerçekleştirerek, onların günlük yaşamlarını kolaylaştırmayı hedefliyor. Hizmet, ihtiyaç sahibi vatandaşların evlerinde sunuluyor.
Esenyurt Belediyesi yetkilileri, bu çalışmanın önemini vurgulayarak, "İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın her türlü temizlik ve kişisel bakımlarını gerçekleştiriyoruz. İşimizi sevgiyle yapıyoruz çünkü biz büyük bir aileyiz" ifadelerini kullandılar.
Bu hizmetten yararlanmak isteyen vatandaşlar, Esenyurt Belediyesi’nin ilgili birimlerine başvurarak detaylı bilgi alabilirler.
İlk Yorum yapan siz olun!