Merhaba sevgili Arka Haber okurları! Bugün sizlere tarım ve hayvancılığın kalbinin attığı, Bursa'nın gözde ilçelerinden biri olan Mustafakemalpaşa'dan sesleniyorum. Bursa denince akla gelen tarım ve hayvancılık faaliyetleri, bu bölgede uzun yıllardır köklü bir şekilde devam ediyor. Bursa’nın verimli toprakları, iklimi ve geleneksel üretim yöntemleri sayesinde Mustafakemalpaşa ilçesi, tarım ve hayvancılık alanında Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. İlçe halkı, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ile geçimini sağlarken, özellikle sütün kalitesi ve hayvanlardan elde edilen etin lezzetiyle ünlüdür. Bunun yanı sıra, tarımsal üretimde de birçok farklı ürün yetiştirilmektedir. Zeytin, buğday, mısır ve sebze üretimi, ilçenin ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Bölgedeki tarımsal üretim kooperatifleri, üreticilere destek sağlamak ve üretimin sürdürülebilirliğini artırmak amacıyla önemli çalışmalar yapmaktadır. Bugün sizlere bu kooperatiflerden biri olan Mustafakemalpaşa ve Çevre Köyleri Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Tarımsal Kalkınma Kooperatifi bahsedeceğiz ve tam 24 yıldır bu kooperatifin başkanlığını yapan Kadir Kumsal ile gerçekleştirdiğimiz röportajı paylaşıyorum.
.jpg)
BURSA/MUSTAFAKEMALPAŞA (GÖRÜNTÜLÜ RÖPORTAJ)
NİLGÜN'CE SOHBETLER
RÖPORTAJ:NİLGÜN EGE
Nilgün Ege: Merhaba sevgili başkanım, bizi burada
misafir ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Kooperatifinizin çalışmaları
hakkında konuşacağız ama öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Kadir Kumsal: Ben Kadir Kumsal. Mustafakemalpaşa
doğumluyum, köyümüzde büyüdüm ve yıllarca yer altında maden işçiliği yaptım.
Emekli olduktan sonra hayvancılıkla ilgilenmeye başladım. Aslında hayvancılık
bizim ailemizde çocukluktan gelen bir uğraş. 24 yıldır da kooperatif başkanlığı
görevini sürdürüyorum.
Nilgün Ege: 24 yıldır kooperatif başkanısınız ve
hayvancılıkla iç içesiniz. Dünden bugüne hayvancılık nasıl değişti? Çifçiler ve
üreticiler ne durumda?
Kadir Kumsal: Maalesef dünden bugüne hayvancılık ve
tarımda çok büyük değişiklikler oldu ve çok geriye gittik. Öncelikle dış ülkeler
bize tuzak kurdu ormanların doğal bakıcısı olan keçiyi ormanın düşmanı gibi
gösterip bizim yetkilileri kandırarak keçiyi bitirdiler. Keçiyi bitirmek ile
orman yangınları çoğalttık. Eskiden keçi, tarımın ve hayvancılığın önemli bir parçasıydı
ormanların doğal bakıcısı ve bağ makasıydı. Keçi besiciliğinin kaldırılması hem ekonomiyi
hem de doğayı olumsuz etkiledi. Keçi sütü anne sütünden sonra gelir ve peyniri
sağlık açısından çok kıymetlidir. Bugün keçi sütünden üretilen birçok ürünün
iyileştirici etkileri var, insanlar şifa buluyor.
SİYASİ İRADE
Nilgün Ege: Peki dış ülkeler bizim yetkilileri kandırdı
diyorsunuz. Bizim yetkililer keçinin ve keçi sütünün değerli olduğunu bilmiyorlar
mıydı?
Kadir Kumsar: Kitapta okumakla olmuyor. Bu memlekette
kim milletvekili oluyor. Yüzde seksen avukatlar, fabrika sahiplerinin çocukları
parası olan milletvekili oldun. Siz hiç gördünüz mü çiftçiden köylüden milletvekili
olanı, ben görmedim. Ve tabandan gelmeden insanın ve hayvanın değerini
bilemezsin. Milletvekili çıkartıyoruz yatır parayı milletvekili ol deniliyor bu
memlekette. Milletvekili olmak için vekiller bir yatırıp vekil olduktan sonra
bin geri alıyorlar. Gördük dezenfektan firmalarını her kanal göstermiyor ama
bazı kanallar gösteriyor. Bütün milletvekillerine sesleniyorum; ’siz
çalışan işçinin sırtından işçinin alın terinden vekil oldun sen o işçi için ne
yapıyorsun o koltukta neden oturuyorsunuz?.. Buradan yine Efkan Ala ’ya
da sesleniyorum. Diş hastanesinin açılışına geldi birçok sözler verdi, tarımı iyileştireceğiz
dediği için oy attık ama yine bizi kandırdı. Telefon numarasını da kendi verdi
o zaman bana, en az on sefer aradım kendisini maalesef bir kere bile dönüş
yapmadı.’’
TARIMSAL ÜRETİMDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR
Nilgün Ege: Peki başkanım, sadece hayvancılık
değil, tarımda da ciddi sıkıntılar yaşandığını biliyoruz. Tarımsal üretimde
hangi zorluklarla karşı karşıya kalınıyor?
Kadir Kumsar: Tarımda en büyük sorun maliyetlerin
sürekli artmasıdır. Örneğin, bir dönüm tarlada domates yetiştirmenin maliyeti
25 bin lirayı buluyor. Ancak çifçi, mahsulünü 18 bin liraya satabiliyor.
Aradaki fark, çiftçiyi borca sürüklüyor. Traktörüne, tarlasına el konulma
riskiyle karşı karşıya kalıyorlar. Özellikle büyük tarla sahipleri için bu
durum daha da ağır. Bankalara olan borçlar, mazot ve gübre fiyatlarındaki
artışlar çiftçiyi ciddi anlamda zorluyor. Örneğin domates ekimi maliyetli bir
iş ama kazancı beklenenin çok altında kalıyor. Çifçi borçlarını ödeyemez hale
geldi, traktörüne, tarlasına el konulma tehlikesiyle karşı karşıya şu an.
Şu an maliyetler oldukça yüksek ve yem fiyatları, nakliye
masrafları, elektrik gibi giderler sürekli artıyor. Bugün bir inek kesimi
yaptığımızda maliyeti 360 TL’yi buluyor. Bu maliyeti karşılamak için üretici
ciddi şekilde zorlanıyor. Eskiden daha uygun fiyatlara kıyma satardık, ama
bugün aynı kıyma 500 TL’nin altında satılamıyor.
Bu sorunlar sadece maliyetlerle sınırlı değil, aynı zamanda
ürünlerin piyasada değerinde satılamaması da büyük bir problem. Domates, biber
gibi ürünler maalesef pazarlarda hak ettiği değeri bulamıyor. Maalesef ki2024
yılı çifçinin ÖLÜM YILDÖNÜMÜ olmuştur.
Nilgün Ege: Başkanım birazda sütten konuşalım. Biraz
önce antibiyotikli sütleri tanklara almıyoruz ve bu sütler sokağa gidiyor
dediniz. Biz antibiyotikli sütü nasıl anlarız ve antibiyotikli sütten kaynaklı
brusella hastalığı nedir?
Kadir Kumsar: Antibiyotikli süt bizim geleceğimizi yok ediyor. Yine buradan sesleniyorum üreticilerimize antibiyotikli sütü vermesinler döksünler dökmeye kıyamıyorlarsa bize getirsinler parasını biz ödeyelim ve biz dökelim...
Brucella hastalığına gelince de genellikle brucella bakterisi nedeniyle ortaya çıkar ve genellikle enfekte hayvanlardan (özellikle sığır, koyun, keçi) insanlara geçer. Antibiyotikli süt, bu bakterinin varlığına işaret eder; eğer süt, uygun şekilde işlenmezse ve bakteriyi taşıyorsa, insanlarda brusella hastalığına yol açar bu hastalık, ateş, terleme, baş ağrısı ve kas ağrılarla kendini gösterir. Antibiyotikli sütlerin tüketimi bu tür riskler taşıdığından, sağlıklı ve güvenilir süt tedarikine ve sokaktan alınan sütlere çok dikkat etmek gerekir. Bu yüzden tanıdık güvenilir yerden süt almak önemlidir.
Nilgün Ege: Peki bu zor durumdan çıkış yolu nedir sizce?
Kadir Kumsal: Tarım ve hayvancılığın sürdürülebilir
olması için daha fazla destek şart. Çiftçinin emeği karşılık bulmalı,
maliyetler düşürülmeli. Ayrıca üretici ile tüketici arasında adil bir denge
kurulmalı ki hem çiftçi hem de tüketici zarar görmesin.
ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ ARASINDAKİ BAĞ
Nilgün Ege: Tüketici açısından durumu nasıl
değerlendiriyorsunuz? Artan fiyatlar, tüketiciye nasıl yansıyor?
Kadir Kumsar: Tüketiciyi korumak da üreticiyi korumak
kadar önemli. Çünkü tüketici olmazsa üretici de olmaz. Ancak bugün emekli maaşı
13 bin lira olan bir vatandaş, nasıl geçinsin? Aynı şekilde asgari ücretle
çalışan bir aile, bu fiyatlarla nasıl alışveriş yapsın? Burada önemli olan
dengeyi kurmak ve hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacak bir sistem
geliştirmek. Üreticinin kazandığı, tüketicinin de ulaşılabilir fiyata kaliteli
ürün alabildiği bir yapı kurulmalı.
SİYASİ İRADE VE ÇİFTÇİLERİN TALEPLERİ
Nilgün Ege: Bu durumda çiftçilerimizin talepleri neler?
Devletten ya da siyasilerden nasıl bir destek bekliyorlar?
Kadir Kumsar: Çiftçilerimizin en büyük talebi adil
fiyatlandırmadır. Ürettikleri malın hakkını alabilmek istiyorlar. Sadece
maliyetine üretim yapıyorlar ve bir kazanç elde edemiyorlar. Bu noktada
siyasilerin de sorumluluğu büyük. Tarımdan ve hayvancılıktan anlayan insanların
yönetime gelmesi gerekiyor. Bugün bakıyorsunuz, mecliste tarımdan gelen kaç
milletvekili var? Çok az. Halbuki bizim en büyük sorunlarımızdan biri bu.
Mecliste tarımdan gelen insanların sayısının artması gerekiyor ki sorunlarımız
doğru şekilde dile getirilsin ve çözüme kavuşsun.
Nilgün Ege: Son olarak, çiftçilere ya da bu
sektörde yer almak isteyen gençlere ne gibi bir mesaj vermek istersiniz?
Kadir Kumsar: Gençlere her zaman tavsiyem; çalışmak ve üretmekten vazgeçmemeleridir. Koşullar ne kadar zor olursa olsun, çiftçilik ve hayvancılık bu ülkenin bel kemiğidir. Gençler bu sektöre adım atarken bilgiyle, teknolojiyle ve azimle hareket etmeli. Bizim gibi eski nesillerden öğrendikleri tecrübeleri, yeni yöntemlerle harmanlamaları gerekiyor. Ancak bu şekilde tarım ve hayvancılık daha güçlü bir hale gelir.
Röportaj Yorumu: Tarım ve Hayvancılığın Zorlu Gerçekleri
Bu röportaj, Kadir Kumsar’ın samimi ve doğrudan üslubuyla, Türkiye'nin tarım ve hayvancılık sektöründeki sıkıntıları açık bir şekilde ortaya koyuyor. Kumsar’ın söyledikleri hem üreticilerin hem de tüketicilerin karşılaştığı sorunların derinliğini yansıtıyor. Kumsar,keçinin ekosistem içindeki yerini ve önemini vurgulayarak, dış etkenlerin yerel üretimi nasıl etkilediğini aktardı bizlere. Keçilerin ormanların doğal bakıcıları olduğunu belirtmesi, sadece ekonomik bir perspektifle değil, aynı zamanda çevresel bir bakış açısıyla da konuyu ele aldı. Bu noktada, hayvancılığın sadece bir ekonomik faaliyet olmadığını, aynı zamanda doğayla olan ilişkimizde de önemli bir rol oynadığını görüyoruz. Kumsar’ın siyasilerle ilgili eleştirileri ise, tarım ve hayvancılık alanında bilgi sahibi olan kişilerin meclisteki temsilinin ne kadar az olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, çiftçilerin sesinin duyulmasını ve ihtiyaçlarının karşılanmasını zorlaştırıyor. Kumsal, "kitapta okumakla olmuyor" derken, gerçek deneyim ve anlayışın ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Bu eleştiriler, tarım politikalarının oluşturulmasında hangi kriterlerin göz önünde bulundurulması gerektiği konusunda düşünmeye sevk ediyor. Artan maliyetler ve düşük satış fiyatları arasındaki dengesizlik, çiftçilerin sürdürülebilirliği tehlikeye atan en büyük sorun olarak öne çıktı. Özellikle üretim maliyetleri ile satış fiyatları arasındaki uçurum, çiftçilerin borç içinde boğulmasına neden oluyor. Kumsar, bu dengenin sağlanması gerektiğini belirtiyor, aksi halde hem üreticinin hem de tüketicinin zarar göreceği bir sistemin devam edeceğini ifade ediyor. Antibiyotikli süt konusu, sağlık açısından ciddi bir tehdit olarak vurgulanıyor. Kumsal’ın bu konudaki uyarıları, üreticilerin ve tüketicilerin dikkat etmesi gereken önemli bir meseleye parmak bastı. Sağlıklı gıda tedarikinin önemi, günümüzde her zamankinden daha kritik bir hale gelmiş durumda. Kumsal'ın gençlere verdiği mesaj, üretim ve çalışmanın önemine dair güçlü bir vurguyla bitiyor. Tarımın geleceği, gençlerin bu sektöre katılımı ve teknolojiyi kullanma becerileriyle doğrudan bağlantılı. Buda, sürdürülebilir bir tarım politikası oluşturmak için yenilikçi düşünce yapısına ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
Sonuç Olarak..
Bu röportaj, tarım ve hayvancılık sektörünün içinden geçtiği zorlukları anlamak açısından oldukça değerli. Kadir Kumsal’ın görüşleri, sadece üreticilerin sorunlarını değil, aynı zamanda toplumun genel ekonomik dengesini etkileyen bir dizi faktörü gözler önüne seriyor. Tarım ve hayvancılığın geleceği, bu sorunların çözülmesine yönelik atılacak adımlara bağlı. Bu nedenle hem ççilerin hem de tüketicilerin sesi daha fazla duyulmalı ve adil bir sistem kurulması için gereken değişiklikler bir an önce gerçekleştirilmelidir.
BRUSELLA NEDİR?
Brusella; hayvanlarda ve insanlarda hastalığa neden olabilen, hayvanlardan elde edilen pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleriyle çiğ etlerin tüketimi ve enfekte hayvanlarla temasla kişilere bulaşabilen bir bakteridir. Brusella bakterisinin insanda meydana getirdiği enfeksiyon hastalığına ise bruselloz adı verilir. Özellikle hayvanlarla yakın temasta çalışan kasaplar, hayvancılıkla uğraşan çiftçiler ve veterinerler bu hastalık için risk grubu içinde kabul edilir.
Brusella bakterisi insan vücudunda hemen her dokuda enfeksiyona neden olabilir. Bu nedenle, etkilediği organ veya vücut sistemine bağlı olarak çok çeşitli klinik belirtilerle ortaya çıkabilir. Brusellanın neden olduğu belirtiler farklı sağlık sorunlarında da görülebildiğinden, tanısının konulmasında güçlük yaşanabilir ve tedavi planlaması gecikebilir. Bu sebeple, risk grubundaki bireylerin hastalık hakkında doğru ve yeterli düzeyde bilgi sahibi olması oldukça önemlidir.
Brusella bakterisi insanlara temel olarak üç farklı yol üzerinden bulaşır:
Beslenme (ağız) yoluyla: Enfekte olan hayvanların çiğ etlerinin veya pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi sonucu bakteri insanlara geçebilir.
Solunum yoluyla: Bakteri hava yoluyla hayvanlardan insanlara taşınabilir.
Açık yaradan temas yoluyla: Kasaplar gibi hayvanların kanı ve çiğ etleriyle yoğun temas halinde olan kişilerde, cilt bütünlüğünün bozulduğu bölgelerden brusella bakterisi insan vücuduna geçebilir.
Bakterinin insandan insana bulaşması oldukça nadir görülse de kan yoluyla veya cinsel yolla bulaşın gerçekleşebileceği gözlemlenmiştir.
Brusella Belirtileri Nelerdir?
Brusella vücutta pek çok organda iltihaplanmaya yol açabildiğinden, hastalık seyrinde çeşitli klinik belirtilerle karşılaşılabilir. Bu hastalıkta belirtilerin ortaya çıkması 2 aya kadar sürebilir. Aşağıdaki semptomlar brusella enfeksiyonu vakalarında sıkla gözlemlenmiştir:
- Ateş ve titreme,
- Halsizlik – yorgunluk,
- Yaygın kas ve eklem ağrısı; bel veya sırt ağrıları, baş ağrısı, karın ağrısı,
- İştahsızlık ve kilo kaybı,
- Gece terlemeleri.
Kaynak: (https://www.medicana.com.tr)
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Gercüş Toplum Sağlığı Merkezi’nde Hizmette Aksama Yok: Sağlıkta Güçlü Altyapı, Memnuniyetle Devam Ediyor

ARKA HABER / GERCÜŞ – Röportaj: Hasan Mesut Ekmen
"Hizmette Aile Gibi Çalışıyoruz"
Gercüş Toplum Sağlığı Merkezi Müdürü Muhammed Enes Bulut, Arka Haber’e konuştu
Gercüş Toplum Sağlığı Merkezi’ni ziyaret ederek kurumun çalışmaları hakkında bilgi aldık. Müdür Muhammed Enes Bulut, hem yürütülen hizmetleri hem de sağlık çalışanlarının motivasyonunu Arka Haber’e anlattı. “Burası bir kurumdan çok daha fazlası; biz burada aile gibi çalışıyoruz” diyen Bulut, ilçede sağlık alanında yürütülen tüm faaliyetleri detaylı biçimde aktardı.
Hasan Mesut Ekmen (Arka Haber): Gercüş’teki sağlık altyapısında Aile Sağlığı Merkezleri nasıl bir yapılanma içinde?
Muhammed Enes Bulut (Gercüş TSM Müdürü):
Toplum Sağlığı Merkezimize bağlı olarak dört Aile Sağlığı Merkezimiz var: Merkez ASM, Kayapınar ASM, Vergili ASM ve Yolağzı ASM. Kayapınar ASM’de bir aile hekimi görev yapmakta ve yakın zamanda yapılan atamayla bir hemşire daha göreve başladı. Merkez ASM’de dört aile hekimi ve iki aile sağlığı çalışanımız var. Vergili ASM’ye ise Uzman Aile Hekimi Dr. Samet Öz atandı.
Hasan Mesut Ekmen: Eğitim çalışmaları kapsamında yürütülen projeler hakkında bilgi verir misiniz?
Muhammed Enes Bulut:
Batman İl Sağlık Müdürlüğü’nün talimatıyla Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı “Sağlıklı Hayat Akademisi” kapsamında ilçemizde çeşitli saha eğitimleri düzenleniyor. Bunun yanında, Toplum Sağlığı Merkezimiz bünyesinde Gebe Bilgilendirme Okulu’nu faaliyete geçirdik. Gebelerimiz gebelik süresince düzenli eğitim alıyor. Eğitimlerini tamamlayan annelere, Gercüş Kaymakamlığı ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın desteğiyle “Gebe Çantası” hediye ediyoruz.
Hasan Mesut Ekmen: Acil sağlık hizmetleri konusunda ilçede nasıl bir yapı oluşturuldu?
Muhammed Enes Bulut:
Gercüş Devlet Hastanesi’ne ek olarak Kayapınar 2 Nolu ve Gercüş Merkez 3 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonlarımız aktif durumda. Özellikle Kayapınar 2 Nolu İstasyonumuz, tüm tadilat ve malzeme desteğiyle birlikte 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet verir hale getirildi.
Hasan Mesut Ekmen: Yeni yapılmakta olan ASM binasıyla ilgili de bilgi alabilir miyiz?
Muhammed Enes Bulut:
Yolağzı Mahallesi’nde iki katlı yeni bir ASM binası inşa ediliyor. Bu binayı 31 Aralık 2025 tarihinde tamamlamayı planlıyoruz. Halkımıza daha modern ve ferah bir sağlık hizmeti sunmak için çalışıyoruz.
Hasan Mesut Ekmen: Gercüş’teki sağlık hizmetlerinin genel işleyişi ve ekip motivasyonu hakkında neler söylemek istersiniz?
Muhammed Enes Bulut:
Gercüş Kaymakamımız Sayın Muhammed Öztaş’ın sağlık konusundaki hassasiyeti bizlere büyük destek sağlıyor. İl Sağlık Müdürlüğümüz de tüm ihtiyaçlarımızı hızlıca karşılıyor. Denetimler düzenli yürütülüyor. Hijyen, düzen ve hasta memnuniyeti en büyük önceliğimiz. Doktorlarımız büyük özveriyle çalışıyor, hemşire ve personelimizle birlikte burayı bir aile gibi yönetiyoruz. Hiçbir aksama yaşamadan hizmet vermeye devam ediyoruz.
Hasan Mesut Ekmen: Ziyaretimizin sonunda bize ve kamuoyuna iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Muhammed Enes Bulut:
Kapımız her zaman açık. Gercüş halkına hizmet bizim için sadece görev değil, gönül meselesidir. Arka Haber ailesine gösterdiğiniz ilgi ve destek için teşekkür ederiz. Sizi her zaman burada görmekten mutluluk duyarız.
Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’dan Gözaltı Sonrası İlk Açıklama: “Başımız Dik, Alnımız Açık”

“Halkın ve Hukukun Üstünde Hiçbir Gücü Tanımadım”
AVCILAR – 31 Mayıs 2025
Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, sabah saatlerinde emniyet güçleri tarafından evinde gözaltına alındı. Gözaltı işleminin ardından el yazısıyla kaleme aldığı açıklama ile kamuoyuna seslenen Başkan Çaykara, “Bugüne kadar halkın ve hukukun gücünün üstünde hiçbir gücü tanımadım” ifadeleriyle demokrasi vurgusu yaptı.
“Avcılar’a Hizmet Aralıksız Sürecek”
Açıklamasında, belediyenin tüm birimleriyle hizmete devam edeceğini belirten Çaykara, şu mesajı verdi:
“Belediyemiz tüm birimleriyle birlikte Avcılar’ı, komşularımıza hizmete aralıksız bir şekilde devam edecektir.”
“Başımız Dik, Alnımız Açık”
Tüm çalışma arkadaşlarıyla birlikte görevlerini onurla yürüttüklerini belirten Utku Caner Çaykara, mesajını şu cümlelerle tamamladı:
“Tüm yol arkadaşlarımızla birlikte başımız dik, alnımız açık bir şekilde kendimizi milletimize emanet ediyoruz.”
“Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” notunu yazarak bitirdi.
Aydın Merkezli Dev Dolandırıcılık Operasyonu: 1,1 Milyar TL’lik Vurgun Ortaya Çıkarıldı

“Şirinleme Yöntemi” ile Kredi Kartı Bilgilerini Ele Geçirdiler, Paravan Şirketlerle Kara Para Akladılar
AYDIN – 31 Mayıs 2025
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Aydın merkezli dev bir organize dolandırıcılık operasyonunun detaylarını kamuoyuyla paylaştı. Jandarma ekipleri tarafından düzenlenen baskınlarda, elebaşı H.Ö.’nün de aralarında bulunduğu 20 şüpheli gözaltına alındı ve tamamı tutuklandı.
27 Adrese Eş Zamanlı Operasyon
Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı ve Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı koordinesinde gerçekleştirilen operasyonlarda, Aydın merkezli olmak üzere Muğla, İzmir, Antalya ve İstanbul’da toplam 27 adrese baskın düzenlendi.
1,1 Milyar TL’lik Suç Ağı Ortaya Çıkarıldı
Yapılan tespitlere göre örgüt üyeleri:
-
Tatil rezervasyonu yapmak isteyen şahısların kart bilgilerini ele geçirdi,
-
Bu bilgilerle elde ettikleri haksız kazançları “şirinleme yöntemi” ile kendi hesaplarına aktardı,
-
Paravan şirketler aracılığıyla taşınmaz alım satımı yaparak kara para akladı.
MASAK verilerine göre, şüphelilerin toplam işlem hacmi 1 milyar 150 milyon TL’ye ulaştı.
Mal Varlıklarına El Konuldu
Operasyon kapsamında:
-
484 banka hesabı donduruldu,
-
201,5 milyon TL değerinde 16 taşınmaz, 1 şirket ve 14 araça el konuldu,
-
Çok miktarda döviz, cep telefonu, bellek ve tablet ele geçirildi.
Şüpheliler hakkında “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak” ve “Nitelikli Dolandırıcılık” suçlarından soruşturma başlatıldı.
Yerlikaya’dan Tebrik: “Gece-Gündüz Demeden Mücadeleye Devam”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonun koordinasyonunu sağlayan Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı, Aydın İl Jandarma Komutanlığı ve MASAK çalışanlarını tebrik etti.
“Organize suç örgütlerine karşı operasyonlarımıza şafak sökerken de gün batarken de kararlılıkla devam ediyoruz” diyen Yerlikaya, bu tür yapılarla mücadelenin süreceğini vurguladı.
Hasan Akgün : “Başımız Dik, Vicdanımız Tertemiz”

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'den İlk Açıklama: “Umudumuzu Kaybetmeyeceğiz”
İSTANBUL – 31 Mayıs 2025
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, sabah saatlerinde gözaltına alındı. Gözaltı sonrası sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Akgün, “Biz bugüne kadar hiçbir kirli düzenin parçası olmadık. Başımız dik, vicdanımız tertemiz” ifadeleriyle kamuoyuna seslendi.
Yarım asrı aşan kamu hizmeti geçmişine vurgu yapan Akgün, halkla kurduğu bağa dikkat çekerek şu mesajı verdi:
“Bu yol, hakka, hukuka, adalete ve halka hizmete adanmış bir yoldur. Umudumuzu da, cesaretimizi de, inancımızı da asla kaybetmeyeceğiz.”
Özgür Özel Düzce’de Konuştu: “Bu Ülkenin Umudu Adalet, Bu Mücadelenin Adı Hak!”

CHP Lideri Özel’den Sert Mesajlar: “Düzce Kaleleri Aştı, Milletin Vicdanı Konuşuyor”
DÜZCE – 31 Mayıs 2025
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Düzce’de “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingine katıldı. Miting alanında coşkulu kalabalığa hitap eden Özel, iktidarın uygulamalarını sert sözlerle eleştirirken, “Artık Düzce, ne AK Parti’nin ne bir başkasının; sadece milletin kalesidir” ifadelerini kullandı.
“Düzce’yi Tanımayanlar Bizi Anlayamaz”
Özgür Özel, Düzce’nin tüm kültürel zenginliklerini ve doğasını selamlayarak başladığı konuşmasında, “Düzce’nin yüreği büyük, vicdanı engin” dedi. AK Parti’nin kalesi olarak görülen şehre yönelik ön yargılara tepki gösteren Özel, “Düzce bizi çağırdı, biz geldik. Bu artık kutuplaşmaların değil, birleşmenin siyasetidir” ifadelerini kullandı.
“19 Mart Darbesi’ne Duruşun Adı: Düzce”
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanlarının gözaltına alınmasına karşı ülke genelinde yükselen itirazları hatırlattı. “Saraçhane’de başlayan direniş, Maltepe’de milyonlarla birleşti. Bugün bu sesi Düzce’den yükseltiyoruz” dedi.
“O günler geride kaldı. Biz artık sosyal demokratlar, muhafazakâr demokratlar, milliyetçi demokratlar, Aleviler, Sünniler, Kürtler... Türkiye’nin bütün renkleri bir aradayız.”
“Darbeye Postalla Değil, Cübbe ile Gelindi”
CHP Genel Başkanı, 31 yıl önce alınmış bir diplomayı iptal ettiren süreci “postalsız darbe” olarak nitelendirdi. Özel, “Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemek için hukuksuz bir süreç başlatıldı. Sayın Erdoğan, dünün mağduru iken bugün zulmün mimarı oldu” diye konuştu.
“Ekrem İmamoğlu’nun Afişinden Bile Korkuyorlar”
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya erişimlerine ve görsellerine getirilen yasaklara tepki göstererek, “Posterlerden korkanlar, bu gençliğin gönlünden İmamoğlu’nu silemez. Bu afişler değil, gönüller konuşur” dedi.
“Savcıların Görevi Adalet Değil, İftira Üretmek”
Mitingde, CHP’li belediye başkanlarına yönelik yolsuzluk soruşturmaları ve hukuksuz gözaltılar gündeme geldi. Özel, Düzce’den tüm Türkiye’ye seslenerek şunları söyledi:
“Savcılar, sadece 2019 sonrası dosyaları inceliyor. AKP dönemine dokunmadan, İmamoğlu dönemini hedef alıyor. Bu adalet değil, kumpastır. Türkiye’nin geleceğini çalmak istiyorlar.”
“Kadriye Kasapoğlu’nun Gözyaşlarında Boğulacaksınız”
CHP lideri, İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu’nun tutuklanmasını da gündeme taşıyarak şu ifadeleri kullandı:
“13 yaşındaki çocuğunun doğum gününde annesini evden aldılar. Bu vicdansızlığı yapanlar, Çınar’ın gözyaşlarında boğulacak. Bu bir adalet meselesidir, bu mücadele bir insanlık meselesidir.”
“Cumhuriyet’in Umudu CHP’dir”
Özel, CHP’nin artık sadece bir siyasi parti değil, tüm mağdurların ortak çatısı olduğunu vurguladı. “Cumhuriyet Halk Partisi, Ekrem İmamoğlu ile birlikte sadece adayını değil, halkın umudunu temsil ediyor. Ne onu bırakırız, ne bu mücadeleyi yarım bırakırız” dedi.
“60 Milyar Dolar İftira Operasyonuna Gitti!”
Ekonomik krize de dikkat çeken Özel, 19 Mart sonrası yapılan yargı operasyonlarının ülkeye maliyetini şöyle ifade etti:
“Emekliye, işsize, çiftçiye harcanması gereken 60 milyar dolar, sadece bir korkunun bedeli olarak heba edildi. Bu parayla tüm emeklilere iki kat maaş verilebilirdi.”
“İhale Alan Serbest, Başkanlar İçeride”
Belediye ihaleleriyle ilgili yolsuzluk iddialarının yalnızca CHP’li başkanlara yöneltildiğini söyleyen Özel, “Yüzlerce kamu kurumu ve AK Partili belediyeler aynı şirketle çalışmış ama yalnızca bizimkiler suçlu ilan ediliyor. Çünkü mesele adalet değil, siyasi operasyon” dedi.
“Bu Bir Darbedir, Cuntanın Başında Erdoğan Vardır”
Konuşmasının son bölümünde çok sert mesajlar veren Özel, 19 Mart’tan sonra yaşanan süreci darbe olarak tanımlayarak, “Cumhurbaşkanı artık milletin değil, cunta rejiminin lideridir. Ancak biz bu darbeye teslim olmayacağız. Tıpkı Gençliğe Hitabe’de söylendiği gibi, şartlara aldırmadan bu ülkeyi savunacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Medeniyetimizin İhtişamını Gençlerimiz Temsil Ediyor”

Erdoğan, Türkiye Gençlik Zirvesi’nde Gençlere Seslendi: “Biz Büyük Davaların Kadrolarıyız”
İSTANBUL – 31 Mayıs 2025
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik STK'ları Platformu (TGSP) tarafından İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 4. Türkiye Gençlik Zirvesi'nde gençlerle bir araya geldi. Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin geleceğini gençlerin inşa edeceğini vurgulayarak, “Medeniyetimizin ihtişamını ülkemizin gençleri temsil ediyor” dedi.
“Türkiye Yüzyılı Yolculuğumuzu Sizlerle Gerçekleştireceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında gençlere hitaben şunları söyledi:
“Biz büyük davaların ve büyük ideallerin bir araya getirdiği kadrolarız. Türkiye Yüzyılı yolculuğumuz henüz yeni başladı. Bu kutlu yürüyüşte sizlerle birlikte büyük ve güçlü Türkiye mefkûremizi hayata geçireceğiz.”
Erdoğan, gençlerin sadece teknolojiyle değil, ahlaki duruşları, vicdan ve merhametleriyle de ülkenin geleceğine yön vereceğini belirtti.
“Geçmişi Reddeden Bir Anlayışın Geleceği Olamaz”
Konuşmasının bir bölümünde CHP'yi eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“CHP zihniyeti, milletimizin asırlara sari mazisini sahiplenmek yerine reddi miras yaparak, bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlıyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti, 6 asırlık imparatorluk çınarının taze bir fidanıdır.”
Erdoğan, gençlerin tarihten koparılmak istenmesine karşı dikkatli olmaları gerektiğini belirtti ve tarih bilinci, milli kimlik ve kültürel miras vurgusu yaptı.
"TEKNOFEST Kuşağı Gümbür Gümbür Geliyor"
Cumhurbaşkanı, gençlerin savunma sanayi, bilim, teknoloji ve spordaki başarılarına dikkat çekerek:
“Gencecik mühendislerimiz savunma sanayisinde destan yazıyor. Genç zihinlerimiz kültür, sanat ve bilimde başarıdan başarıya koşuyor. Milli sporcularımız dünya arenasında İstiklal Marşı’mızı gururla okutuyor.”
dedi. Gençlerin Türkiye Yüzyılı vizyonunun mimarı olacağını belirtti.
“Terörsüz Türkiye’yi Gençlerle İnşa Edeceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelede gençlerin rolüne dikkat çekerek şunları söyledi:
“Terörün olmadığı, kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye'yi sizlerle inşa edeceğiz. Bu mücadelede sizlerin desteği çok önemli.”
Ayrıca kimlik siyasetine karşı birlik ve beraberlik mesajı verdi.
“Fatih’in Torunları Olarak Her Alanda Başarı Yazıyoruz”
İstanbul’un fethinin 572. yılını da anan Cumhurbaşkanı, Filyos’ta göreve başlayan Osman Gazi Yüzer Üretim Tesisi örneğiyle, Türkiye’nin enerji ve teknoloji alanındaki ilerlemesini hatırlattı:
“Bugün gemileri karadan yürüten ecdadın torunları olarak, enerjide ve savunma sanayisinde yeni başarılar ekliyoruz.”
"Eğitimde, Teknolojide, Sosyal Haklarda Gençlere Alan Açtık"
Erdoğan, 23 yıllık iktidarlarında gençler için yapılan reformlara dikkat çekti:
-
İmam hatip ve meslek liselerine yönelik engellerin kaldırıldığını
-
Başörtüsü ve kıyafet yasaklarının sona erdirildiğini
-
Üniversite yurtlarının sayısının artırıldığını
-
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile eğitimde kalite hedeflendiğini söyledi.
Gençlik Ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan
Zirvede başarılı gençler de ödüllendirildi. Erdoğan, şu isimlere ödüllerini takdim etti:
-
Akademi Ödülü: Mustafa Akgün
-
Spor Ödülü: Barış Telli (Mesut Özil ile birlikte)
-
Kültür-Sanat: Ceydanur Sarraç
-
Sağlık: Zülal Tannur
-
Teknoloji: Toprak Kaan Kahraman
-
Aile Yılı Ödülü: Aslı & Talha Demirkapı
-
Vefa Ödülü: Muhammed Üsame Okutan adına Enes Okutan
-
Girişimcilik: İsmail Dinçer (Hulusi Akar ile birlikte)
-
Liderlik Ödülü: Burak Can Özdemir ve Zeynep Ün
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye “Reddi Miras” Eleştirisi: “Tarihi 100 Yılla Sınırlamak Kimliğimizi Zedeliyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti teşkilat toplantısında yaptığı konuşmada CHP'yi sert sözlerle eleştirdi. CHP'nin Türkiye’nin köklü geçmişini görmezden geldiğini söyleyen Erdoğan, “Milletimizin asırlara dayanan mazisini reddederek tarihi 100 yılla sınırlandırıyorlar” dedi.
"CHP, Tarihimize Sırtını Dönüyor"
Erdoğan, CHP’nin tarih anlayışının Türkiye’nin derin kültürel birikimini yok saydığını ifade ederek, “Bu reddi miras anlayışı, milletimizin kimliğine zarar veriyor. Geçmişine sahip çıkmayan bir anlayışın geleceğe dair vizyonu da olamaz” değerlendirmesinde bulundu.
“Şanlı Mazimize Sahip Çıkmak Hepimizin Görevi”
Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin tarihinin yalnızca son yüzyılla sınırlı olmadığını belirterek, her dönemin ve her değerin korunması gerektiğini vurguladı. “Bu toprakların binlerce yıllık bir geçmişi var. Tarihimizin her bir parçası, milletimiz için birer kıymet taşır” dedi.
“Gençlerin Kimliği Zedeleniyor”
Erdoğan, CHP'nin bu yaklaşımının özellikle genç nesillerde tarih bilincini zayıflattığını savundu. “Bu ülkenin gençleri köklerinden koparılmak isteniyor. Tarihi 100 yıla hapsetmek, milli kimlik duygusunu da örseliyor” diye konuştu.
CHP Avcılar İlçe Başkanı Gök: Bu Kent Teslim Alınamaz, Bu Halk Susturulamaz!

AVCILAR – Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’nın sabah saatlerinde gözaltına alınmasına Cumhuriyet Halk Partisi’nden sert tepki geldi. CHP Avcılar İlçe Başkanı Ahmet Selçuk Gök, yazılı açıklamasında yaşananları “hukuk garabeti” olarak niteledi ve “Bu olay sadece bir kişiye değil, halkın iradesine, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne açık bir saldırıdır,” ifadelerini kullandı.
"Yargı Eliyle Gasp" Tepkisi
Açıklamada, iktidarın seçimde kazanamadığı yerleri yargı yoluyla gasp etmeye çalıştığı iddia edilerek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik davalar ve kayyum atamaları hatırlatıldı. “Bu, halk iradesinden korkulduğunun göstergesidir,” denildi.
“Utku Çaykara’nın Gözaltına Alınması, Avcılar’ın Onuruna Saldırıdır”
CHP Avcılar İlçe Başkanı Gök, Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’nın gözaltına alınmasının halkın seçme hakkını hedef aldığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Utku Caner Çaykara, bu kentin sokağını, insanını, sorununu bilen; gece gündüz çalışan, tertemiz bir belediyecilik anlayışını hayata geçiren bir halk emekçisidir. Onun gözaltına alınması, Avcılar’ın onurunun, emeğinin ve seçme hakkının hedef alınmasıdır.”
“Bu Kent Teslim Alınamaz, Bu Halk Susturulamaz!”
CHP’nin halkın seçtiği belediye başkanının arkasında olduğu belirtilen açıklamada, şu çağrıya yer verildi:
“Başkanımızı serbest bırakın ve halkın iradesine saygı duyun! Tüm örgütümüzü ve demokrasiye inanan yurttaşlarımızı Belediye Binası önünde dayanışmaya çağırıyoruz.”
Meteoroloji'den 7 İl İçin Sağanak Uyarısı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, bazı iller için şiddetli sağanak yağış uyarısında bulundu. Uyarı, özellikle İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerindeki illeri kapsıyor.
Etkilenen İller
Meteoroloji tarafından yapılan açıklamaya göre, aşağıdaki illerde sağanak yağış bekleniyor:
- Sivas
- Kayseri
- Tokat
- Kastamonu
- Çankırı
- Çorum
- Yozgat
Yağışların Beklenen Etkileri
Uyarıda, beklenen sağanak yağışların sel, su baskını, heyelan ve ulaşımda aksamalara neden olabileceği belirtildi. Vatandaşların ve yetkililerin dikkatli olması ve gerekli önlemleri alması gerektiği vurgulandı.
Son Durum ve Uyarılar
Meteoroloji, sağanak yağışların etkili olacağı bölgelerdeki vatandaşların, dere yataklarına yakın yerlerden uzak durması, çatı ve baca temizliklerinin yapılması ve olası risklere karşı hazırlıklı olması yönünde uyarılarda bulundu. Ayrıca, ulaşımda aksamalar yaşanabileceği göz önünde bulundurularak, seyahat planlarının dikkatli bir şekilde yapılması tavsiye edildi.
Dışişleri Bakanı Fidan, Kırımoğlu ile Kiev'de Görüşüldü

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kırım Tatarlarının Milli Lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Kırımoğlu'nu Kiev'de kabul etti. Görüşme, iki ülke ilişkileri ve Kırım Tatarlarının durumu konularını içerdi.
Görüşmenin İçeriği Hakkında Bilgiler
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, görüşmede Kırım Tatarlarının hakları ve Kırım'daki son gelişmeler ele alındı. Ukrayna'daki siyasi durum ve bölgesel güvenlik konuları da görüşmede yer aldı.
Kırımoğlu'nun Önemi
Mustafa Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının uluslararası alanda tanınan bir temsilcisidir. Ukrayna Parlamentosu'ndaki çalışmalarıyla Kırım Tatarlarının sesini duyurmaktadır.
İki Ülke İlişkileri
Türkiye ve Ukrayna arasındaki ilişkiler, son yıllarda stratejik bir ortaklık seviyesine yükselmiştir. Dışişleri Bakanı Fidan'ın Kırımoğlu'nu kabul etmesi, bu ilişkinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
- Görüşmede, Kırım Tatarlarının güvenliği ve refahı vurgulandı.
- Türkiye'nin Ukrayna'ya olan desteği teyit edildi.
- Bölgesel istikrarın sağlanması için işbirliği imkanları tartışıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!