Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, İstanbul Büyükşehir ve ilçe Belediye Başkan Adayları tanıtım toplantısında İBB Başkan adaylarının Azmi Karamahmutoğlu olduğunu açıkladı. Özdağ, "Artık İstanbul, birbirinden çok farklı olmayan iki zihniyet arasında sıkışmaya mahkum değil. Bu iki zihniyet de İstanbul’da şimdiye kadar onlarca yıldan beri aynı müteahhitlerle çalıştılar. Bu iki zihniyet de İstanbul’u aynı çıkar gruplarına peşkeş çektiler, İstanbul’un kaynaklarını sömürdüler. İstanbulluları deprem karşısında savunmasız bıraktılar. AKP adayı Murat Kurum, 'Kentsel dönüşüm' diyor. Hangi kentsel dönüşüm? Şu rezerv alan yasası dediğiniz Türklerin elinde kalan son pahalı, kıymetli arazileri ele geçirmek için yasa ile yapacağınız kentsel dönüşüm mü? Son 5 seneyi nöbetçi Cumhurbaşkanı adayı olarak geçiren Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin sorunlarını çözmek CHP’ye eş genel başkanlık yapmaktan İstanbul’un hiçbir sorunu ile ilgilenemedi. İlgilenmeye de niyetinin olmadığını görüyoruz. Biz böyle bir ortamda İstanbul’da zafere Başbuğ Türkeş’in son Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu ile birlikte yürüyoruz. 'İstanbul’da ne imamın zamanı ne kurumun zamanı, İstanbul’da artık Azmin zamanı'" dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, İstanbul Büyükşehir ve ilçe Belediye Başkan Adayları tanıtım toplantısında İBB Başkan adaylarının Azmi Karamahmutoğlu olduğunu açıkladı. Özdağ, "Artık İstanbul, birbirinden çok farklı olmayan iki zihniyet arasında sıkışmaya mahkum değil. Bu iki zihniyet de İstanbul’da şimdiye kadar onlarca yıldan beri aynı müteahhitlerle çalıştılar. Bu iki zihniyet de İstanbul’u aynı çıkar gruplarına peşkeş çektiler, İstanbul’un kaynaklarını sömürdüler. İstanbulluları deprem karşısında savunmasız bıraktılar. AKP adayı Murat Kurum, 'Kentsel dönüşüm' diyor. Hangi kentsel dönüşüm? Şu rezerv alan yasası dediğiniz Türklerin elinde kalan son pahalı, kıymetli arazileri ele geçirmek için yasa ile yapacağınız kentsel dönüşüm mü? Son 5 seneyi nöbetçi Cumhurbaşkanı adayı olarak geçiren Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin sorunlarını çözmek CHP’ye eş genel başkanlık yapmaktan İstanbul’un hiçbir sorunu ile ilgilenemedi. İlgilenmeye de niyetinin olmadığını görüyoruz. Biz böyle bir ortamda İstanbul’da zafere Başbuğ Türkeş’in son Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu ile birlikte yürüyoruz. 'İstanbul’da ne imamın zamanı ne kurumun zamanı, İstanbul’da artık Azmin zamanı'" dedi.
Zafer Partisi, İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları tanıtım toplantısı düzenledi. İstanbul’da bir otelde düzenlenen aday tanıtım toplantısına Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Zafer Partisi İstanbul İl Başkanı Erdoğan Erhan, parti temsilcileri, ilçe belediye başkan adayları ve partililer katıldı. Aday tanıtım toplantısında konuşan Özdağ, şunları söyledi:
"UYARILARIN DİKKATE ALINMADIĞINI GÖRÜYORUZ"
Bugün ne yazık ki ülkemiz için üzüntülü bir gün. PKK terör örgütü tarafından yapılan saldırı ile çok sayıda şehit verdik. Birçok gazimiz var. Bir başka alçakça saldırından sonra yaptığımız uyarıların dikkate alınmadığını gördük. Bugün, İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında güvenlik zirvesi yapılacakmış. Bu güvenlik zirvesi öncesinde biz de Türk kamuoyuna bu konuda alınması gereken önlemleri tekrar hatırlatmak istiyoruz. Bugün güvenlik zirvesinde bir araya gelecek devlet yöneticilerinin de güvenlik bürokratlarının da ve AKP’li yöneticilerin de bu uyarılardan ders çıkarması gerektiğini düşünüyoruz.
"PKK/PYD İLE MÜCADELE BUGÜNKÜ ANLAYIŞLA ASLA BAŞARI İLE SONUÇLANDIRILAMAZ"
Terörle mücadele eğer doğru bir konsept üzerinde yürütülmez ise başarılı sonuç alınması ne yazık ki mümkün değildir. Uzun yıllardan bu yana PKK ile yapılan mücadelenin stratejik bir anlayışa dayanmadığı sadece operasyonel ve taktik bir anlayışla gerçekleştiği görülmektedir. İktidar terörle mücadelesini stratejik bir anlayışa dayandırmadığı için sadece operasyonel düzeyde Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde terörist öldürme sayısına dayalı bir anlayışla mücadele ettiği için Türkiye’ye yönelik tehdit her geçen gün büyümektedir. Söylenilen şey Türkiye sınırları içerisinde PKK’lı sayısının azaldığı doğrultusundadır. Bunun hiçbir önemi yok çünkü PKK şu anda Suriye’nin kuzeyinde kendi devletini kuruyor. PKK/PYD bir devlet oluşumu içerisindeler. Bu devletin altyapısını NATO müttefiki ABD oluşturuyor. Eskiden gizli yapılan yardımlar artık ABD Kongresi’nden çıkan kararlarla büyük, milyonlarca dolarlık para tahsisleriyle, yardım paketleriyle gerçekleştiriliyor. Hal böyleyken Suriye’nin kuzeyinde önümüzdeki süreçte Türkiye’ye yönelik bir saldırı için hazırlanan ve bu saldırının ilk deneylerini şu anda Kuzey Irak’ta ve Suriye’de yapmakta olan PKK/PYD ile mücadele bugünkü anlayışla asla başarı ile sonuçlandırılamaz. Arkasındaki, yanındaki bölgesel ve küresel bütün müttefiklerle yeniden yüzleşecek şekilde bir stratejik anlayışa oturtmamız ve mücadeleyi bu zeminde vermemiz gerekiyor.
"EĞİTİME ÇIKMAYI ‘İBADET YAPACAĞIM’ DİYE REDDEDEN RÜTBELİ VAR"
Bu konuşmalar ışığında bugün yapılacak güvenlik zirvesine önerilerimiz şu zemindedir: Türkiye karşı karşıya olduğu tehditleri etkili bir şekilde durduracak ve sınır güvenliği sağlayacak asker sayısına sahip değildir. Asker sayısının hızla artırılması ve eğitimlerin yoğun bir şekilde seviyesinin ve kalitesinin yükseltilmesi gerekmektedir. Askeri sağlık sisteminin derhal kurulması gerekiyor. Yüz yıllardan beri çarpışmayan, savaşa girmeyen İsviçre ordusunun bile askeri hastaneleri varken her gün çarpışan, her gün gazi ve şehit veren TSK’nın askeri hastaneleri neden yok? Derhal askeri hastanelerin kurulması gerekiyor. Bunun her platformda takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bırakın askeri hekimler çocuklarımızın hayatını kurtarsın. Askeri yargı, TSK’da terör örgütlerinin değişik dini grupların disiplini sarması karşısında devreye sokulacak şekilde yeniden kurulmak zorundadır. Düşünebiliyor musunuz, eğer sosyal medyadaki haberler doğruysa eğitime çıkmayı ‘ibadet yapacağım’ diye reddeden rütbeli var. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Eğitim, askerlikte zaten ibadetin kendisidir.
"BİZ TANITIM PROGRAMIMIZI İPTAL ETMEYECEĞİZ"
Gecenin ilerleyen saatlerinde Divan’dan arkadaşlarım ve il başkanımız beni arayarak bugün diğer siyasi partilerin de bazı programları olduğunu, onların bu tanıtım programlarını iptal ettiklerini bizim de iptal edip etmemeyi düşünmemiz gerektiğini ifade ettiler. Ben de onlara şu cevabı verdim, 'Biz, tanıtım programımızı iptal etmeyeceğiz. Bu program vesilesiyle terörle mücadele için yapılması gerekenleri tekrar Türk halkının gündemine taşıyacağız.' Daha birkaç gün önce Kuzey Irak’ta askerlerimizi şehit eden PKK’lı teröristlerin siyasi destekçisi DEM’i ziyaret ederek bundan sonra görüşmelerimiz şeffaf ve açık olacaktır diyen Atatürk’ün olmayan CHP’nin bugün toplantısını iptal etmesini hiç anlamlı bulmuyoruz. Eğer iptal etmeniz gereken bir şey varsa Özgür Özel, DEM’e olan ziyaretlerinizdir. AKP de iptal etmiş. AKP’nin de iptal etmesi gereken bir başka büyük teröristin Şeyh Sait’in Diyarbakır’da 12 kilometrelik bulvara kayyım tarafından isminin verilmesini iptal etmesidir.
"İSTANBUL ADETA BİR ÜLKE"
İstanbul, 19 milyonluk gece nüfusu ve etrafında oluşan şehirlerden gündüz bu şehre çalışmaya gelenlerle 21-22 milyona kadar nüfusu yükselen bir süper şehir. Avrupa’nın birinci dünyanın 15’inci en kalabalık şehri. Aslında bir şehir değil İstanbul. İstanbul adeta bir ülke. Bu küçük coğrafyada üç tane Bulgaristan yaşıyor. Ülkemizin toplam nüfusunun yüzde 20’si bu şehirde yaşıyor. Ülkemizin en büyük 100 sanayi kuruluşunun 42’si İstanbul’da. Toplanan vergilerin yüzde 40’ı İstanbul’dan toplanıyor. İstanbul’un sınırları içerisinde 2 milyon bina 5 milyon konut var. 20 yaşında büyük olan konutların sayısı 3.5 milyon. Nüfus artışı ile ilgili yapılaşma bu şekilde devam ederse ülkemizde her yıl doğacak olan 750 – 800 bin civarındaki yeni konut ihtiyacının yarısı İstanbul’da ortaya çıkacak. İstanbul, göç alan ve göç veren bir şehir. Ne kadar Türk geliyorsa o kadar Türk vatandaşı da İstanbul’dan gidiyor.
"BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ ÖNÜMÜZDEKİ EN BÜYÜK RİSK BU ŞEHİR İÇİN"
Kuzey Anadolu fay hattı Marmara Denizi’nden geçiyor. Bu nedenle başta 17 Ağustos 1999 Gölcük ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleri İstanbul’u ağır şekilde etkiledi. Özellikle 17 Ağustos depremi İstanbul’da pek çok bölgede ölümlü sonuçlar doğurdu. Bu iki deprem İstanbul’umuzda çok daha büyük ve yaklaşmakta olan bir depremin de habercisi. İstanbul, ülkemizin ekonomik, kültürel, finansal merkezi. Büyük İstanbul depremi önümüzdeki en büyük risk bu şehir için. 7 ve üzerinde bir deprem olma ihtimali yüzde 65. İstanbul, patlamaya yakın bir nükleer bombanın üzerinde oturuyor. 1990 depreminden sonra bu şehrin depreme karşı güçlendirilmesi için toplanan vergilerin hepsi AKP tarafından çarçur edildi. Deprem sonrasında insanların kaçacakları alanlar AVM’ler peşkeş çekildi.
"İSTANBUL’UN KAYNAKLARINI SÖMÜRDÜLER"
Artık İstanbul, birbirinden çok farklı olmayan iki zihniyet arasında sıkışmaya mahkum değil. Bu iki zihniyet de İstanbul’da şimdiye kadar onlarca yıldan beri aynı müteahhitlerle çalıştılar. Bu iki zihniyet de İstanbulluların değil müteahhitlerin çıkarlarını savundular. Bu iki zihniyet de İstanbul’u aynı çıkar gruplarına peşkeş çektiler, İstanbul’un kaynaklarını sömürdüler. İstanbulluları deprem karşısında savunmasız bıraktılar. Şimdi gerçek farkı yaratmak için Türkiye’de ve İstanbul’da Zafer zamanı diyoruz. AKP adayı Murat Kurum, 'Kentsel dönüşüm' diyor. Hangi kentsel dönüşüm? Şu rezerv alan yasası dediğiniz Türklerin elinde kalan son pahalı, kıymetli arazileri ele geçirmek için yasa ile yapacağınız kentsel dönüşüm mü? Son 5 seneyi nöbetçi Cumhurbaşkanı adayı olarak geçiren Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin sorunlarını çözmek CHP’ye eş genel başkanlık yapmaktan İstanbul’un hiçbir sorunu ile ilgilenemedi. İlgilenmeye de niyetinin olmadığını görüyoruz. Biz böyle bir ortamda İstanbul’da zafere Başbuğ Türkeş’in son Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu ile birlikte yürüyoruz. 'İstanbul’da ne imamın zamanı ne kurumun zamanı, İstanbul’da artık Azmin zamanı.'
Özdağ’dan sonra İBB adayı Azmi Karamahmutoğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"BU DELİKANLILAR BİRER SAYIDAN İBARET DEĞİLLERDİR"
Buradaki toplantımız mahalli idareler seçimleriyken yerelde kalamayıp bir metropol olan İstanbul, ulusal siyasetten de soyutlanamadı. Bugünkü yerel programları etkiledi. Pençe-Kilit Harekat bölgesinde dün 9 yiğit evladımızı şehit verdik. Bir ayı doldurmadan önce 12 yiğit evladımızı daha şehit vermiştik. Bunları böylece söyleyip geçmek istemedim çünkü bu delikanlılar birer sayıdan ibaret değildir. Bunlar birer hayattır, evlattır, ailedir, vatandır. Dün şehit olan askerlerimizden Kemal Batur, Serkan Sayın, Müslüm Özdemir, Emrullah Gülmez, Gökhan Delen, Hakan Gün, Ahmet Köroğlu, Murat Atar, Muahmmed Tunahan Evcin’in şehadetinin saygıyla eğiliyorum. Vermiş oldukları canların bedeli olan davanın devam edeceğini yani vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünün devamı için aynı mücadelenin sözünü vererek huzur içinde uyumalarını niyaz ediyorum. Ailelerine yüksek sabırlar diliyorum.
"İSTANBULLULARIN KARŞISINA ÜÇÜNCÜ YENİ, GÜÇLÜ BİR SEÇENEK OLARAK ÇIKMAYA KARAR VERDİK"
31 Mart günü gerçekleşecek olan yerel seçimler İBB yerelinde seçmenin iki denenmiş politik ekolü arasına sıkıştırılarak bu iki siyasal akımdan, yönetimden birini tercih etmesi şeklinde önümüze getirildi. Bu alışkanlık malumunuz Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimlerde başlamış olan çoğunlukçu, toptancı bir yaklaşıma dönüşmüş vaziyette. Günümüz modern demokrasilerin reddettiği arızalı bulduğu bir yaklaşımdır çoğunlukçu demokrasi yaklaşımı. Bu anlayışa itiraz ettiğimiz için modern demokrasinin ideal kıldığı çoğulcu demokrasiden yana olduğumuz için İstanbul seçmeni karşısına birbirinin aynısı olan, zıt görünseler de son 20 yıl içerisinde, 30 yıl içerisinde, AKP adıyla 2004’ten alırsak son 20 yıl fakat Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliği olarak ele alırsak son 30 yıl içerisinde birbirinin halef selefi olan bu iki belediyecilik anlayışının karşısın biz İstanbulluların karşısına üçüncü yeni, güçlü bir seçenek olarak çıkmaya karar verdik.
"ADETA BİR KABİLE DEVLETİN KASABASI GÖRÜNÜMÜNE BÜRÜNMÜŞTÜR":
3 imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul’un korunması gereken toplumsal yapısı, dokusu ve kültürü korunmak bir yana adeta linç edilmiştir. Özellikle AKP belediyeciliği döneminde linç edilmiş ve başlayan mülteci ve kaçaklar eliyle kentin nüfus yapısı, demografik yapısı bozularak 4 milyon yani bir Baltık cumhuriyeti büyüklüğünde bir nüfus kentimize yerleştirilmiş ve bu 4 milyon kaçak ve göçmen marifetiyle kentin sosyal dokusu, yapısı, kültürel dokusu bozulmuş, 3 imparatorluğa başkentlik yapmış bir kentin varisi olarak değil de adeta bir kabile devletinin kasabası görünümüne bürünmüştür. Kaçaklar, mülteciler istikrarlı bir şekilde gelemeye devam ediyor. Gelmiş olanlar da istikrarlı bir şekilde devam ediyorlar. Bu istikrarın temeli var. Seçimlerin genel karakteristiğidir, seçmen istikrardan yana oy kullanır. Macera aramaz. Çoğunlukla oyunu istikrardan yana kullanırken sükunet ve sakinlik ister. Değişiklikten çekinir, ürker. O yüzdendir 2004 yılından itibaren AKP belediye yönetimini ele aldığında bunu 2019 yılına kadar sürdürebilmiştir.
"İMAMOĞLU BELEDİYECİLİĞİ BİZDEN BİR 5 YIL DAHA İSTEMEKTEDİR"
Kentin hiçbir sorununa çözüm getiremediği halde otopark kaynaklı trafik sorununa çözüm getiremediği halde İstanbul ahalisi istikrardan yana oy kullanmıştır. İstanbul ahalisinin girmiş olduğu plajlar, örneğin Ataköy plajı misalinde olduğu gibi plajın kumsallarında beton perdeler gerilmiş, devasa gökdelenler yükseltilmiş ve plaj İstanbullulardan çalışmış olduğu halde yine de İstanbul halkı istikrardan yana oy kullanmaya devam etmiştir. İBB’nin sizlerin ödemiş olduğu atık su vergilerinden toplanan kuruşlarla, çöp vergilerinden toplanan kuruşlarla, emeklinin bütün birikimiyle sahip olduğu emlaktan toplanan kuruşlarla oluşan devasa 18 milyar dolarlık İBB bütçesi yağmalatılmıştır. 15 yıl boyunca AKP belediyeciliğinde bu yağmalatılmış ve bütçe eksiye götürülmüştür. Takip eden Ekrem İmamoğlu belediyeciliğinde ise 18 milyar doların hesabı verilirken bir emekli öğretmenin kendi bütçesi ile kurabileceği kreş ve anaokulları önümüze gelmiş, 100 küsür anaokulu ve kreş açtık diye bütçenin nerelere harcandığına dair önümüze muhasebe olmuştur. Ekrem İmamoğlu belediyeciliği iş üretememiş. Çözüm getiremediği sorunlarda ve hizmetlerde bahaneyi merkezi hükümete ve Bakanlıklara atmıştır. Aynı İmamoğlu sistem, rejim değişmediği halde yine bir 5 yıl daha istikrar sürsün diye yönetime talip oluyor. Yine o aciz, kudretsiz belediyeciliğini sürdürebilsin diye. Hava kararınca kentin sokaklarında gezemeyen insanlarımız, karanlıkla beraber evlerine çekilebilsinler diye İmamoğlu belediyeciliği bizden bir 5 yıl daha istemektedir.
"YÖNETİME TALİBİZ BU ADALETSİZLİĞİ GİDERECEĞİZ"
Kent içi yaşam kalitenizi yükselteceğiz. Vergilerimizle inşa edilmiş İstanbul’daki altyapı yatırımlarından kentsel hizmet olanaklarına ve ulaşımdan yararlanmaya kadar İstanbul halkının ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının değerlerinden yani biz vergilerimizle az önce kuruş kuruş nasıl toplandığını söylediğim vergilerimizle inşa ettiğimiz bu hizmetlerin bu altyapı imkanlarının meydana gelmesinde hiçbir katkısı bulunmamış olanlardan farklı olacaktır. Mülteciler ve sığınmacılar İstanbul kentinin hiçbir altyapısında, üstyapısında hizmet imkanlarında, kamusal alanlarında hiçbir katkısı olamadan bizler gibi eşit oranda, eşit maliyetle yararlanmaktadır. Bu, adaletsizliktir. Bu, yönetimde adaletsizliktir. Bunu gidermek için yönetime talibiz. Bu adaletsizliği gidereceğiz. Bu nasıl giderilir? Anlattığım, önerdiği yeni bir uygulama değil. Bu uygulama hali hazırda küçük bir alan için turistlere var. Turistler ören yerlerine, müzelere bilet alıp girerken Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından daha yüksek bir ücret öderler. Daha pahalı alırlar o biletleri. Bunun uygulaması vardır. Yeni bir şey söylüyor değilim. Sadece Türkiye’ye ve İstanbul’a kaçak göçmen, mülteci olarak gelmeyi cazip olmaktan çıkarmamız hatta caydırıcı hale gelmemiz için bunları yapmayı teklif ediyorum. 4 milyon mülteci sorununu da tersine çevirmek İstanbul’a doğru olan akını tersine göçe çevirmek için bunları öneriyorum.
"MÜLTECİLERİN TÜRK HALKININ KONFORUNA ENGEL OLMASINI İZİN VERMEYECEĞİZ"
Mültecilere, kaçaklara verilen sosyal yardımlar kesilecek. Bu sosyal yardımlar yokluk içerisinde olan bir halkın toplanan vergileri ile ödeniyor. Vergilerimizden oluşan belediye bütçesini ziyan ettirmeyeceğiz. Yasal hakkı olmadığı halde iş yeri açabilmiş olan kaçaklara ve sığınmacılara iş yeri açma ruhsatı vermeyeceğiz. Verilmiş olanları yeniden gözden geçireceğiz. Halka açık tesislerden sahil, plaj, park, bahçe gibi Türk halkının konforlu bir şekilde yararlanması gereken bu tesislerden yararlanmasını sağlayacağız ve mültecilerin Türk halkının bu konforuna engel olmasına izin vermeyeceğiz. Anadolu ve Avrupa yakası sahillerinde İstanbul halkı dolaşırken, çocukları ile otururken ne cinsel ne fiziki ne sözlü hiçbir tacize maruz kalmayacaktır. Bunun yolu yöntemi her ne ise Zafer Partisi belediyeciliği adına İstanbul halkına söz veriyorum. Hormonlu bir şekilde artan İstanbul nüfusunu sağlıklı bir şekilde seyreltebilmek için evvela kaçak ve göçmenlerden başlayabilmek için bir hanede, evde çok sayıda mülteci nüfusunun kalmasına izin vermeyeceğiz. İkametgah usulünde sınırlamalar getireceğiz.
"İMAMOĞLU VE AKP BELEDİYECİLİĞİNDE 20 YILDIR KALDIRIM KÜLTÜRÜ YOK"
Alacağımız sosyal, maddi ve fiziki önlemlerle güçlü, kudretli kent yönetiminde söz sahibi olan sözünü dinleten bir belediyecilik anlayışıyla eski güzel günlerde olduğu gibi çocuklarımız, gençlerimiz İstanbul’un sokak ve caddelerinde gündüz yahut gece saati, hava karardığında ya da şafak söktüğünde gezip dolaşabilecek. Zafer Partisi belediyeciliğinde genç kızlarımız hava karardıktan sonra kendin caddelerinde güven içinde dolaşabilecekler. İmamoğlu belediyeciliği veya AKP belediyeciliği ile 20 yıldır İstanbul’da kaldırım kültürü yok. Bu şu demek; Türkiye’mizi yakın dönemde 4 büyük üniversitesinin yapmış olduğu ortak bir çalışmasının raporuna göre kaldırımların sürekliliği, güvenliği ve konforu gibi kriterlerin ele alındığı yürünebilirlilik endekslerinde İstanbul en yüksek puanın 5 olduğu bu endekste 2 puanın altında. Listenin en dibinde olmayı İstanbul hangi ülkelerle paylaşıyor? 5 ülke ile paylaşıyor. Hindistan’dan Mumbai. Kenya’dan Nairobi. Mısır’dan Kahire ve Abu Dabi. İstikrar adına oy kullanacak olan İstanbullu seçmen bu kentlerle aynı kaderi paylaşmak üzere oy kullanacaktır. Bu endeksin en üstünde olan iller; Oslo, Londra, Zürih, Amsterdam, Kopenhag, Münih, Berlin, Paris. İste, Zafer Partisi bu ilk 10’da olmayı, aynı refah düzeyinde, kalitede yaşamayı vaat ediyor”
Zafer Partisi’nin diğer adayları ise şöyle:
Adalar Belediye Başkan Adayı Hüseyin Avni Borluk,
Kadıköy Belediye Başkan Aday Tuğrul Kihtir,
Maltepe Belediye Başkan Adayı Sibel Zeren,
Tuzla Belediye Başkan Adayı Akın Gürkan,
Ümraniye Belediye Başkan Adayı Jülide Sarıkaya Kurtoğlu,
Bayrampaşa Belediye Başkan Adayı Tarkan Güler,
Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Selim Aydın Gümüşdal,
Pendik Belediye Başkan Adayı Kürşat Dağ,
Avcılar Belediye Başkan Adayı Umut Basmacı,
Bahçelievler Belediye Başkan Adayı Ulaş Öztürk,
Bakırköy Belediye Başkan Adayı Türker Tolga Topaloğlu,
Beylikdüzü Belediye Başkan Adayı Özcan Aksu,
Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Yaşar Öztürk,
Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Emre Met.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Batman İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Murat Solmaz’dan Basın Mensuplarına Bayram Mesajı

BATMAN – Batman İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Murat Solmaz, Kurban Bayramı dolayısıyla basın mensuplarına yönelik bir kutlama mesajı yayımladı. Solmaz, mesajında basının toplum sağlığının korunmasında ve sağlık alanındaki gelişmelerin kamuoyuna duyurulmasında önemli bir görev üstlendiğini vurguladı.
Uzm. Dr. Solmaz mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Toplum sağlığını ilgilendiren konularda halkı doğru bilgilendirme misyonunu büyük bir özveriyle yerine getiren tüm basın mensuplarımızın Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmelerini temenni ediyorum.”
Batman İl Sağlık Müdürlüğü Basın Birimi adına açıklamada bulunan M. Nurullah Öksüz de tüm basın emekçilerinin bayramını kutlayarak, sağlık ve huzur dolu nice bayramlar diledi.
İBB’den "Villa" İddialarına Yanıt: “Rüşvet De Taksitle Olmaz, Noterle Hiç Olmaz”

(İSTANBUL) – Son günlerde kamuoyunu meşgul eden "İSKİ’den ödeme çıkarılarak villa alındı" iddialarına İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) detaylı ve belgeli bir açıklama geldi. İddiaların tamamen asılsız ve belgelerle çürütülmüş olduğu vurgulanan açıklamada, hedef alınan Ekrem İmamoğlu ve İmamoğlu İnşaat A.Ş.’ye yönelik suçlamaların siyasi manipülasyon amaçlı olduğu savunuldu.
İBB: İSKİ ile İmamoğlu İnşaat Arasında Herhangi Bir Ticari İlişki Yok
İBB açıklamasında, kamuoyunda sıkça dile getirilen İSKİ üzerinden villa satın alındığı iddialarına net bir yanıt verildi. Açıklamaya göre, İSKİ ile İmamoğlu İnşaat arasında doğrudan hiçbir ihale ya da ödeme ilişkisi bulunmuyor. Belgelerde yalnızca Güllüce Tarımcılık A.Ş. ile İmamoğlu İnşaat A.Ş. arasında noter onaylı ticari işlemler yer alıyor.
Villa Alımı İddialarına Noter Belgeli Yanıt
Gündemdeki "villa kamu kaynağıyla alındı" söylemine karşılık, İBB şunları kaydetti:
-
Güllüce Tarımcılık A.Ş.’nin tamamı, İmamoğlu İnşaat A.Ş. tarafından 48 milyon TL bedelle satın alındı (04.03.2024 tarihli noter onaylı karar defteri).
-
Şirketin 87 milyon TL’lik borcunun ödenmesi karşılığında Beylikdüzü’nde bulunan iki taşınmazın devri taahhüt edildi.
-
Taşınmaz devrinin yapı kullanım izni sonrası gerçekleşeceği, şirketin borçlarıyla birlikte devralındığı açıkça protokole işlendi.
Açıklamada çarpıcı bir ifade yer aldı:
“Rüşvet noter huzurunda, taksitle ve protokolle verilmez.”
İmamoğlu’nun Mal Beyanı Tartışması: “Kurum ile Kişi Karıştırılıyor”
"Villalar İmamoğlu’nun mal beyanında yok" iddiasına da cevap veren İBB, bahsi geçen taşınmazların İmamoğlu İnşaat A.Ş.'ye ait ticari varlıklar olduğunu, Ekrem İmamoğlu'nun kişisel mal varlığıyla ilgisinin bulunmadığını belirtti.
500 Milyon TL’lik Alacak, 1.5 Milyar TL’lik Rüşvet Mi? “Matematiksel Skandal”
İBB, bir iş insanının İSKİ’den 500 milyon TL'lik alacak için İmamoğlu’na 1.5 milyar TL’lik villa “rüşveti” verdiği iddiasını da mantık dışı buldu:
“Bir kişi, 500 milyon TL’lik alacağını tahsil etmek için nasıl olur da 1.5 milyar TL’lik mal verir? Bu iddia sadece ticari değil, matematiksel olarak da çökmüştür.”
Üstelik İSKİ, daha önce yaptığı açıklamada ne Ekrem İmamoğlu’yla ne de İmamoğlu İnşaat’la herhangi bir ticari işlem yapılmadığını duyurmuştu.
215 Milyon TL’lik Kayıt Dışı Transfer İddiası Yalanlandı
İBB ayrıca, İSKİ’nin banka hesaplarından 2020–2024 yıllarında 215 milyon TL’lik kayıt dışı para transferi yapıldığı yönündeki iddiayı da reddetti. Açıklamaya göre bu ödemeler, önceki dönem AK Parti yönetimine ait işlerin hakediş ödemeleri kapsamında yapıldı ve tamamı yasal süreçlerle gerçekleşti.
İBB: “Algı Operasyonu Belgelere Yenildi”
Açıklamanın sonunda şu ifadelerle özet yapıldı:
“İddialar belgeye değil, kasıtlı yorumlara dayanıyor. Noter kayıtları, ödeme planları ve tapu taahhütleri şeffaf şekilde ortadadır. Emirgan’daki 3 villa iddiası ise belgelerde geçen taşınmazlarla örtüşmemektedir. Tüm bu süreçte kamuya ait tek bir kuruş zarar görmemiştir.”
Ekrem İmamoğlu'ndan Cezaevinden Taksi İhalesi Mesajı: “Engellemelere Rağmen 2500 Yeni Taksi Geliyor”

(İSTANBUL) – Silivri Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un kronikleşmiş taksi sorununa çözüm getirmesi beklenen mobil uygulama destekli taksi sistemiyle ilgili önemli bir çağrıda bulundu.
İBB tarafından duyurulan 2500 yeni taksilik ihale süreci başladı. Mobil uygulama tabanlı sistemle hizmet verecek yeni nesil taksiler için ihale başvuruları 11 Haziran saat 12.00'ye kadar yapılabilecek. İhale ise 12 Haziran saat 10.00'da Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
İmamoğlu: “Bu Sadece Taksi Değil, Bir Direniştir”
Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“Bütün engelleme çabalarına rağmen İstanbul’a yeni taksiler kazandırmak için verdiğimiz mücadelede ciddi bir kazanım elde ettik. Mobil uygulama ile çalışacak 2500 yeni taksinin ihalesi başlıyor. Dileyen herkesin katılabileceği bu ihaleye tüm ilgilileri davet ediyorum. ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’daki Yangın Faciası: Adalet Bakanı Tunç’tan Taziye Mesajı ve Soruşturma Talimatı

ANKARA – Diyarbakır’da bir apartman dairesinde çıkan yangında anne ve üç çocuğu hayatını kaybetti. Türkiye’yi yasa boğan olay sonrası Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından hem taziye mesajı yayımladı hem de olayla ilgili adli soruşturmanın başlatıldığını duyurdu.
Bakan Tunç açıklamasında, “Diyarbakır ilimizde meydana gelen elim yangın faciasında hayatını kaybeden üç yavrumuza ve annelerine Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Hepimizi derinden yaralayan bu trajik olayla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal adli soruşturma başlatılmıştır.” ifadelerine yer verdi.
Soruşturma Titizlikle Yürütülüyor
Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, soruşturma süreci bir başsavcıvekili koordinasyonunda yürütülüyor. Ayrıca iki Cumhuriyet savcısı da görevlendirilerek olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için kapsamlı inceleme başlatıldı.
Yangının çıkış nedeni ve ihmallerin olup olmadığına ilişkin araştırmaların hızla sürdüğü belirtilirken, kamuoyu gelişmeler hakkında bilgilendirilecek.
Elon Musk’tan Trump’a Şok Çıkış: “Azledilsin, Yerine JD Vance Gelsin!”

.ABD’nin en sansasyonel iş insanlarından Elon Musk, Beyaz Saray’daki görevinden ayrıldıktan sonra hedef tahtasına yerleştirdiği eski dostu Donald Trump’a çok sert yüklendi. Trump’ın görevden alınmasını açıkça destekleyen Musk, koltuğun Başkan Yardımcısı JD Vance’e devredilmesi gerektiğini savundu.
Musk, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, takipçilerinden Ian Miles Cheong’un “Başkan mı Elon mu? Kim kazanır? Benim param Elon’a. Trump azledilmeli, yerine JD Vance getirilmeli.” sözlerine tek kelimeyle “Evet.” diyerek onay verdi. Bu destek, ABD siyasetinde bomba etkisi yarattı.
Oval Ofis’te Gerilim: Trump “Şaşkın ve Kırgın”
Trump ile Musk arasındaki ipler ise Perşembe günü Oval Ofis’te tamamen koptu. Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile görüşen Trump, gazetecilere yaptığı açıklamada Musk’ın vergi politikalarına karşı başlattığı kampanyadan dolayı “şaşkın ve hayal kırıklığı içinde” olduğunu itiraf etti.
Musk: “Trump Epstein Dosyalarında Var!”
Elon Musk ise durmadı. Aynı gün yaptığı başka bir paylaşımda Trump’ı yerle bir eden bir iddiayı ortaya attı. Musk, hüküm giymiş finansçı Jeffrey Epstein’ın karanlık ağına Trump’ın da adının karıştığını ileri sürdü. Daha da ileri giderek, “Trump Epstein dosyalarında geçiyor. Bu dosyaların neden hâlâ açıklanmadığını artık anlıyoruz. Bu paylaşımı geleceğe not edin. Gerçekler ortaya çıkacak.” ifadelerini kullandı.
Siyasette Soğuk Savaş Başladı
Trump ve Musk arasındaki bu çatışma sadece kişisel değil, siyasi dengeleri de sarsacağa benziyor. Bir zamanlar yakın ilişkiler içinde olan ikilinin arasındaki bağ tamamen koparken, Elon Musk’ın “başkanlık kartını” açık oynamaya başlaması ABD’de yeni bir siyasi hesaplaşmanın fitilini ateşlemiş durumda.
Diyarbakır'da 13 Katlı Binada Yangın: 3 Ölü, 17 Yaralı

Diyarbakır'da bulunan 13 katlı bir binada çıkan yangın, acı sonuçlar doğurdu.
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu yaptığı açıklamada, yangın nedeniyle hastaneye kaldırılan 17 kişiden 3'ünün hayatını kaybettiğini belirtti. Hayatını kaybedenlerden ikisinin çocuk olduğu öğrenildi.
Yangının çıkış nedeni ve diğer detaylar hakkında ise henüz bir açıklama yapılmadı. Yetkililer, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Vergi Denetimleri Aralıksız Sürüyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi adaleti ve etkinliğini artırmaya yönelik çalışmaların ve denetimlerin aralıksız devam ettiğini açıkladı.
Bakan Şimşek, yapılan analizler sonucunda kazançlarını eksik beyan eden mükelleflerin tespit edildiğini ve bu kişilerin izaha davet edildiğini belirtti. Bakan, mükelleflerin gönüllü uyuma teşvik edildiğini de vurguladı.
Vergi denetimlerinin amacı hakkında bir açıklama yapmayan Bakan Şimşek, çalışmaların vergi sisteminin şeffaflığını ve güvenilirliğini artırmaya yönelik olduğunu kaydetti.
Elon Musk, Donald Trump’ın 1992 Yılına Ait Epstein Partisi Görüntülerini Paylaştı

Trump’ın Epstein ile Görüntüleri Sosyal Medyada Yankı Uyandırdı
Elon Musk, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden, Donald Trump’ın 1992 yılında Jeffrey Epstein ile bir partide çekilmiş fotoğraflarını paylaştı. Görüntüler, Trump’ın Epstein ile olan ilişkisine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Musk, fotoğrafların kaynağına dair herhangi bir açıklama yapmadı. Paylaşımın ardından kısa sürede büyük ilgi gördü ve çeşitli yorumlara yol açtı.
Görüntülerde, Trump ve Epstein’ın partide birlikte olduğu görülüyor. Fotoğrafların içeriği ve tam olarak hangi etkinlikte çekildiği henüz netleşmedi.
Paylaşımın ardından Trump cephesinden henüz bir açıklama gelmedi. Gelişmelerin devamında yeni detayların ortaya çıkması bekleniyor.
Silivri'de Kurban Bayramı Buluşması

Silivri Kaymakamı Tolga Toğan’ın ev sahipliğinde Kurban Bayramı dolayısıyla bir bayramlaşma töreni düzenlendi.
Törende Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ile ilçe protokolü bir araya geldi.
Bayramlaşma töreninde, Kaymakam Toğan ve Başkan Balcıoğlu, ilçe protokol üyeleriyle karşılıklı bayram dileklerinde bulundu. Etkinlikte sıcak bir atmosfer hakimdi.
Esenyurt Belediyesi, İhtiyaç Sahibi Vatandaşlara Evde Kişisel Bakım Desteği Sağlıyor

Esenyurt Belediyesi, ihtiyaç sahibi vatandaşlarının yaşam kalitesini artırmak amacıyla Evde Kişisel Bakım hizmetini sürdürüyor. Bu kapsamda, kimsesiz veya bakıma muhtaç olan vatandaşların kişisel temizlik ihtiyaçları karşılanıyor.
Belediye ekipleri, belirlenen hanelerde yaşayan vatandaşların temizlik ve kişisel bakım işlerini gerçekleştirerek, onların günlük yaşamlarını kolaylaştırmayı hedefliyor. Hizmet, ihtiyaç sahibi vatandaşların evlerinde sunuluyor.
Esenyurt Belediyesi yetkilileri, bu çalışmanın önemini vurgulayarak, "İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın her türlü temizlik ve kişisel bakımlarını gerçekleştiriyoruz. İşimizi sevgiyle yapıyoruz çünkü biz büyük bir aileyiz" ifadelerini kullandılar.
Bu hizmetten yararlanmak isteyen vatandaşlar, Esenyurt Belediyesi’nin ilgili birimlerine başvurarak detaylı bilgi alabilirler.
İlk Yorum yapan siz olun!