Peki neler oluyor? Genel seçimlerden sonra başlayan "CHP'de değişim, Kılıçdaroğlu gitsin" kampanyası, Kılıçdaroğlu'nun bu kez süreci doğru okuyup yönetmesi ile başta AKP olmak üzere, Kılıçdaroğlu ve CHP'nin bedel ödemeyi göze alarak açtığı şemsiye altında TBMM çatısı altında, sokakta ve tabii siyasal yaşamda varlıklarını sürdüren 6'li masanın (Demokrat Partinin takdire şayan ilkeli duruşu ve siyasi vefa duygusunu bunun dışında tutmak gerekiyor) seçimin ve AKP iktidarının ülkeye topluma yaşattıklarının sorumlusu olarak CHP ve Kılıçdaroğlu'nu gösterme yarışı."Biz kazandık Kılıçdaroğlu kaybetti" gibi kargaların bile güleceği siyasi gerçeklikten uzak, siyasi geçmişlerine uygun siyaseti okuma,yapma tavırlarını sergilemeleri nedeniyle yerel seçimler, ülkenin geleceği için çok daha önem kazanıyor.

Burada da işte medya ve iletişim araçlarının gücü ortaya çıkıyor. Havuz medyası ve sözde özgün ve özgür medya ile kerametleri kendilerinden menkul sözde demokrat kalemşörlerin gündeminden önce, ülkenin gerçek gündemine bakmak gerekmez mi? 

- Okullarda karma eğitim olmasın

- Park, sahil gibi açık alanda alkol yasaklansın

- Taciz tecavüz sanıkları şartlı tahliyesi yararlansın, gazeteci,aydın,hak savunucuları ve tabii halkın iradesi ile seçilmiş TİP Milletvekili Can Atalay tutsak kalsın.

-Adli yıl açılışında TBB Başkanın konuşması sansür edilsin 

-Adalet Bakanı "haklının değil güçlünün istediği bir adalet anlayışı" vurgusu yapsın...

-Açlık yoksulluk her sabah yağmur gibi yağan zamlar... Bu gerçek ve toplumda artık fısıltı değil dalga dalga yayılan sesleri duyabiliyor muyuz? Hayır. 

Yaklaşık 3 aydır ülkenin gündemi CHP de değişim ve son günlerde de CHP de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya başta olmak üzere kim aday olacak sorusuna yanıt arıyor havuz ve havuzun renk değiştirmişleri. Kimse kusura bakmasın, isteyende baksın. Günlerdir; Cumhuriyet kazanımları, laiklik, çağdaş eğitim, adalet arayışlarına yönelik saldırıları görmezden gelen, bazen suya yazar gibi yasak savmak, maske altında ki yüzlerini saklamak için gerçek gündemi unutturmaya saklamaya çalışanlar,’’CHP de kimler aday olsun" diye 7/24 yazıp konuşuyor. "AKP kimi kimleri aday gösterecek?" diye soran var mı? Yok... Öyle ya, yerel seçimlere, AKP ve bastonu MHP ile türevleri katılmayacak sadece CHP katılacak. O nedenle İmamoğlu mu? Yavaş mı? Soyer mi? Bunları konuşmak, CHP’li başkanları tartışmalar içine çekmek gerek. "İmamoğlu başkan adaylığı için Kılıçdaroğlu'ndan 37 ilçe Belediye Başkanı'nı belirleme" yetkisi istedi gibi eşyanın tabiatına siyasi ahlak ve parti ilkesine aykırı senaryolarla gündem oluşturup, iktidarın icraatlarını gizlemek gerek. Şimdi sormak gerekmez mi? 

Yerel seçimlerde AKP,MHP,YRP,HÜDAPAR,DSP vs vs.nin değil, ERDOĞAN'nin adayları kimler olacak. Bunu sormak, gönlünde adaylık yatan AKP’li MHP’lileri konuşma tartışma yasağına bu kadar bağlılığın nedenini sormakta mı yasak? Yasaksa da sorun yok, evet, iktidar ve kağıt üzerinde var olan ortaklarının değil ERDOĞAN yerel seçimler de kimi aday gösterecek?