Ona "Anne" diye hitap eden tüm çalışanları ile sadık müşterileri her zaman mutluydu.

Adı "Kerhane"ydi ama hak, hukuk, adalet, etik ve insani değerler açısından günümüzde Türkiye'yi yöneten şarlatanların yanında hepsi saygın kişiliklerdi.

Orada yalan söylenmez, ukalalık taslanmaz, sözde itibar havası atılmaz, palavra ve sahtekarlık sallanmazdı.

Kaderin kendilerini bir araya topladığı sokağın insanları kurallar gereği işleyen racon nedeniyle kimseyi dışlamaz, ötekileştirmez, düşman görmezdi.

Kimse kimsenin arkasından konuşmaz, kumpas kurmaz, ihanet etmezdi.

Herkes birbirini sever, sayar ve güç durumda olana yardıma koşardı.

Patroniçe Manokyan sadece kızlarını değil, temizlikçileri, tedarikçileri, şoförleri, fedaileri ve diğer hizmetlileri de korur, kollar, bayramlarda ve yılbaşılarda onları maddi yönden sevindirirdi.

Manokyan çalışan kızlarından evlendirdikleri olduğu gibi, yorgun bedeni nedeniyle çalışamayacak duruma gelenleri de rahat ve huzurlu bir emeklilik sürmeleri için gereken her şeyi yapardı.

Evi olmayanlara aracı olup ev sahibi yapar, hepsine maaş bağlar, kimselere muhtaç bırakmazdı.

Eski ve yeni tüm çalışanları arasında hak yemez, adaletsizlik yapmazdı.

********************

Manokyan'ı herkes "Genelev Patroniçesi"olarak tanırdı ama onun esas geliri o sokaktan değildi.

Manokyan aileden kalan devasa bir gayrimenkul zenginiydi.

Yüzlece gayrimenkulden kira geliri vardı.

Defalarca Türkiye vergi şampiyonu olmuştu.

Şişli Adliyesi'nin de mülk sahibiydi ama adı Adalet olan Bakanlık ev sahibi pozisyonundaki Manokyan'a nedense kira falan ödemezdi.

Hayatın garip bir rastlantısı sonucunda kendisini genelev patroniçesi olarak bulan Matild hanım, kültürlü, görgülü, hoş sohbet, yüreğinde doğa, hayvan ve insan sevgisi taşıyan, duygusal ancak prensip sahibi, muhtaç kişilere, masum yavrulara hiç kimseye göstermeden yardım yapmasını seven bir insandı.

Ülkesi laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti için canını verecek kadar da vatanseverdi.

Bu nedenle Şişli Abide-i Hürriyet caddesi üzerindeki devasa Adliye sarayından kira almamayı kafasına takmazdı.

Oysa Matild hanım Şişli Camii'nin karşısında, aynı sıradaki Adliye'ye 80 metre mesafedeki köşe binada yaşardı.

Matild hanım adaletli davranmayı ve kul hakkı yememeyi kendine ilke edinmişti.

Çalışanları arasında başta ücretler olmak üzere asla ayrımcılık yapmazdı.

Emekli olup köşesine çekilenlere ömürlerinin sonuna kadar maddi ve manevi desteğini esirgemezdi.

**************************

Asgari ücret net ifadeyle en düşük ücrettir, daha aşağısı olmaz.

Şayet olursa ona ücret veya maaş değil, sadaka, yardım, iane, bahşiş, göz hakkı, avanta, sus payı gibi tanımlamalar yapılabilir.

Argo jargonda da "Sakal" olarak anılır.

2024 yılı için ilan edilen asgari ücret brüt 20.002 TL. ve net 17.002 TL.dir.

Bu rakamın altındaki ödentiler devletten, özel sektörden veya hizmetten gelirse buna asgari ücret denilmez.

Türkiye'yi yönettiğini sanan ama ülkeyi felakete sürükleyenler son 15 yıldır yaptığı gibi emeklilere bu yıl da yine kabus yaşatacak.

Türkiye'de toplam 17 milyon emekli var ancak sayı her geçen gün artıyor.

2023 yılsonu itibariyle emeklilerin çoğu ayda 7.500 liraya talim ediyor.

Türkiye'de aralarında ölen eşten kaynaklı olanların da bulunduğu 6 milyon emekli ise bu rakamın da altında paraya talim ediyor.

Manzara felaket, içler acısı bir tablo.

Yaşanan rezaletten ders almayan AKP takımının 2024 yılında bu iğrenç tabloyu daha da beter hale getireceği kesin.

Türkiye'yi iflas ettiren kara vicdanlılar bu yıl da emeklilere asgari ücretin altında sadaka verecek.

*********************

Bu da yetmezmiş gibi toplumun bütün kesimlerini ayrıştırdılar, böldüler.

Memur emeklisi yüzde 49, işçi emeklisi yüzde 37 zam alacakmış.

Neden?

Hangi makul ve mantıklı gerekçeyle?

Ülkedeki bütün emeklilerin maaşlarına, ilan ettiğin asgari ücretin en az bir katı zam yaparsın, ki emekli maaşı aylık 35 bin liraya çıkar.

Bu aylık üzerinden de enflasyon oranında zam yaparsın, ülkede bütün emekliler 50 bin lira civarında maaş alır.

Türkiye'nin bunu ödeme gücü var mı?

Elbette var.

Yok diyenlere ders vermeye hazırım.

Emekliler arasında maaş ve sosyal statü açısından ayrım yapılmaz kardeşim.

Maaşlar, sosyal haklar, sağlık hizmetleri ile diğer bütün haklar eşit olur kardeşim.

Bunu başaramıyorsan orada ne işin var?

*********************

Genelev patroniçesi Manokyan çalışanları arasında ayrım yapmaz, hakkaniyet çerçevesi içinde adil ve dürüst davranır, hiç kimseyi mağdur etmezdi.

Hele hele gözlerinin içine bakarak asla yalan söylemez, hiç kimseyi enayi yerine koyup aldatmayı düşünmezdi.

Şimdi bakıyorum da.. " ülkeyi kerhane kadar bile düzgün yönetemiyorsunuz.." desem kaba ifade olacak, o nedenle demiyorum, sözümü geri alıyorum.

Peki nasıl bağlayayım?..

Emekliler için ne diyeyim?

"İki salla, bir bağla"dan sonra "Merhumu iyi bilirdik. Mekanı cennet olur inşallah" desem şık olur mu?

Tanrı hepimizin günahlarını affetsin.

Kimseyi kul hakkı yiyecek kadar zavallı etmesin.

Hak, hukuk, adalet kavramlarını paspas gibi çiğnemeyi nasip etmesin, doğruluktan ayırmasın.

Amin..