Türkiye Ekonomisi Yol Ayrımında

DUYGU DAŞDEMİR
“Türkiye’nin asıl ihtiyacı rakamların ötesinde güveni yeniden inşa etmek.”
Türkiye ekonomisi, 2025’in ikinci yarısına zorlu ama umutlu bir tabloyla giriyor. Resmî verilere göre büyüme %3 civarında seyrediyor, enflasyon ise geçen yılki %75’lerden %30’lara gerilemiş durumda. Kâğıt üzerinde olumlu görünen bu rakamlar, sokaktaki vatandaş için aynı etkiyi yaratmıyor. Çünkü fiyatlar düşmüyor; sadece artış hızı yavaşlıyor.
Bugün esnaf yüksek faizler yüzünden krediye ulaşamıyor, emekli pazara çıktığında cebindeki paranın hızla eridiğini görüyor. Yani “disinflasyon” süreci, ekonomik dengeleri toparlamaya çalışırken dar gelirli kesimi en fazla zorlayan unsur haline geliyor.
Türkiye’nin asıl sorunu rakamlardan öte, güven. Döviz kurlarındaki dalgalanma, siyasi belirsizlikler ve yabancı sermayenin mesafeli tavrı iş dünyasında öngörülebilirliği azaltıyor. Bu da yatırım ve üretimi baskılıyor.
Önümüzdeki yıllarda enflasyonun tek hanelere inmesi mümkün görünüyor. Ancak bunun için Merkez Bankası’nın bağımsızlığını koruması, yapısal reformların hızla hayata geçirilmesi ve üretim odaklı bir modele geçilmesi şart. Aksi halde, birkaç yılda bir tekrarlanan krizler ekonominin enerjisini tüketmeye devam edecek.
Türkiye, şimdi bir yol ayrımında. Ya güveni yeniden tesis ederek sürdürülebilir bir büyüme rotasına girecek, ya da günü kurtaran politikaların bedelini uzun vadede toplum ödeyecek.
İlk Yorum yapan siz olun!