Güney Asya ülkelerinden biri olan Hindistan, dünyanın en ilginç destinasyonlarından birisidir. Binlerce yıllık zengin bir geçmişe sahip olan ülke çok çeşitli geleneklere, farklı dillere ve kültüre sahip bir çok eyaletten oluşuyor.

Dünyanın en kalabalık 2. ülkesi olarak öne çıkan Hindistan’ın 2028’de Çin’i geçerek dünyanın en kalabalık  nüfusa sahip ülkesi olması bekleniyor. Hindistan, dünyanın  7 harikasından biri olan muhteşem  türbesiyle  Tac Mahal, ölümün ve tehlikenin kol gezdiği kutsal Ganj Nehri, Holi Festivali gibi rengârenk festivaller, sinema endüstrisinin yıldızı Bollywood, bol baharatlı ve acılı yemek kültürü ve de eşi benzeri olmayan pisliği ile adını duyuran bir ülke. Hatta Nükleer teknoloji ve uzay teknolojilerine sahip az sayıdaki ülkeler arasında yer alıyor. 

Dünyanın en önemli dört dininden olan Hinduizm ,Budizm ,Jainizm ve Sihizmin doğduğu yer olması onu eşsiz kılıyor belki de  ,Yüzlerce yıllık tapınakları, görkemli tarihi yapıları, benzersiz doğal parklarıyla ünlü olan Hindistan’ın 35 turistik yeri UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunuyor. Yüzölçümü bakımından 3,2 milyon metrekare ile dünyanın 7. büyük ülkesi Hindistan'da  600'den fazla dil ve lehçe konuşuluyor. Hintçe ve İngilizce ülkede en çok konuşulan dil olarak göze çarpıyor. 

Her anlamda tezatların ülkesi olan Hindistan ‘da oldukça farklı temizlik anlayışları olduğunu da aktarmak isterim;

Hindistan’da evlerin %50’sinden fazlasında tuvalet bulunmuyor. 638 milyon insan her gün sokaklara tuvaletini yapıyor. İstatistiklere göre cep telefonu ve televizyonu olan olan evlerin sayısı tuvaleti olanlara göre daha fazla. Bu sebeple Hindistan’ın bu probleminin ekonomik sebeplere değil, kültürel sebeplere bağlı olduğu düşünülüyor. Dünya Bankası’nın tahminlerine göre dışarıda tuvalet konusunun yarattığı sağlık sıkıntıları sebebiyle Hindistan her sene milli hasılasının %6’sını kaybediyormuş. Devlet son senelerde her eve tuvalet yaptırmak için seferberlikler başlatıyor. Hindistan çok sulak bir ülke ama temiz suya erişim de Hindistan’da çok çok ciddi bir problem. Dünyanın en kirli nehirleri Hindistan’da akıyor. Kutsal sayılan Ganj da liste başındaki ırmaklardan.Bombay , Delhi ve Kalküta ülkenin en büyük şehirleri  olarak biliniyor. 

Ülkenin Yemek kültüründe ise bol baharatı ve acıyı sevenler için burası tam bir memba diyebilirim , tüm tatlılarda bolca tarçın ,tüm tuzlularda ise bolca köri seviyorsanız tam yerindesiniz . Hint kültüründe kutsal sayıldığı için  İnek eti tüketilmiyor , onun yerine tavuk ve deniz ürünleri daha çok tüketiyorlar. Vejeteryan mutfağı ise ülkede oldukça yaygın durumda .

Bu ülkenin insanları için kutsal ritüeller sadece lezzet felsefeleri ile sınırlı değil ,onların mistik yaşam tarzı ve kültürleri için oldukça önem taşıyan Ölülerin yakılması ve Ganj nehrine küllerinin dağıtılması sırasında beyaz renginin matem ve hüznü temsil ediyor olması da onlar için oldukça önemli bir kültür geleneğidir .

Çoğu dinde intihar etmek en büyük günahlardan sayılıyor olsa da Hint yaşam tarzında bu oldukça onurlu bir durum olarak görülüyor .

Ölüm demişken ,Hindistan ‘da doğan erkek bebeklerinde yüksek bir yerden aşağıya bırakılmasının bebeğe şans ve bereket getirdiğine inanılan başka bir ritüel mesela ,

Hem olumlu hem de olumsuz taraflarını tamamen anlatmaya çalıştığım bu ülkede çok renklilikleri , dilleri ,gelenekleri ve mistik yaşam tarzlarıyla görülmeye değer kılan çok şey olduğunu düşünüyorum . Kadife çiçeğinin dahi tapılası olduğu bu ülkeyi gözünüzü karartıp mutlaka gezmelisiniz .