Avrupa'yı Asya'ya bağlayan yolların üzerinde, Türkiye’nin güneyinde bulunan Adana, Akdeniz Bölgesi'nde, Çukurova denilen ovalık bölgede yer almaktadır.  M.Ö. 6000'li yıllara dayanan tarihi ile Hitit İmparatorluğu'ndan Osmanlı İmparatorluğu'na kadar sayısız uygarlığın beşiği olmuştur. Sulak ve verimli topraklar üzerinde kurulmuş olan Adana'ya tabiat oldukça cömert davranmıştır.

Adana sahip olduğu tabii güzelliklerin yanında kültür, tarih ve inanç turizmine ev sahipliği yapan çekici ve büyüleyici bir gastronomi kentidir. Çok sayıda tarihi eser, köprü, cami, kilise, han, hamam, müze, kale, kervansarayın varlığı ile tarihi İpek Yolu'nun buradan geçmesi ve Toros Dağları'nın bahşettiği mükemmel doğal güzellikler, bu kenti bir rüya alemine dönüştürmüştür. Taş Köprü , Ulu Cami , Sabancı Merkez Camii , Adana Merkez Park , Seyhan Barajı & Gölü , Büyük Saat , Tarihi Kazancılar Çarşısı , Adana Arkeoloji Müzesi , Varda Alman Köprüsü ve Anavarza Antik Kenti şehrin gezilmesi gereken en önemli yerlerindendir .

Adana ‘ da gezilecek ve görülecek onca yerin yanında il sınırlarını aşan lezzet cümbüşü ve bence ülkemizin gastronomideki en büyük kalesidir Adana ; Bu zengin mutfağın oluşmasını sağlayan pek çok faktör bulunur. Bu faktörlerden en önemlileri şüphesiz iklimi, coğrafi konumu ve bölge insanının yaşayış şekli yani kültürüdür. Adana mutfağını incelediğimizde daha çok et ve sakatat ürünlerinin ağırlıkta olduğunu görürüz. Farklı kültürler ekseninde şekillenen Adana mutfağı aynı zamanda kültürel zenginliklerin de bir yansıması niteliğindedir. Bu mutfağın temelini kebaplar ve sakatatlar oluşturur. Adana mutfağın en bilinen lezzeti şüphesiz zırh kıyması ile hazırlanan Adana kebaptır. Adana’dan Türkiye geneline yayılmış birçok lezzet yine bu mutfağın en sevilen lezzetlerini oluşturur. Adana yöresine özgü lezzetlerden bazıları şunlardır;

Adana kebap, ciğer, şırdan, analıkızlı, kırkkat, kibbe, fellah köftesi,  yüksük çorbası,  işkembe dolması, karın dolması, mumbar dolması, içli köfte ve saymakla bitmeyen daha niceleri yer bulur bu mutfakta . Unutmadan üzerine bir de buz gibi Bici Bici ile ferahlar ve gezmeye devam edersiniz sokaklarında .

Sokaklar demişken , Adana ‘ da karnavallar ve festivaller şehrin en eğlenceli ve hareketli olduğu dönemleridir .Misafirperver ve samimi insanlarını rengarenk Portakal çiçeği festivallerinde dans ederken ve burnunuza gelen mis gibi portakal çiçeği reçeli kokusunu başka hiçbir yerde bulamazsınız . Her sene nisan ayı gibi düzenlenen bu eşsiz karnaval için ülkemizin her köşesinden ünlüsü ünsüzü bir çok misafir buraya akın etmektedir . Sivil halk tarafından düzenlenen bu meşhur karnavalda okullarda öğrenciler tarafından yapılan resimler ve sergiler , rengarenk takıcılar ve daha niceleri yer almaktadır .

Bu ilginç şehrin bence dikkat  çeken yanlarından başka bir tanesi de dizilere konu olan Yılan Kalesi ve Şahmeran ‘ın mitolojik hikayesidir.

Rivayete göre bir tarafı kadın gövdesinin diğer kısmı yılan olan Şahmaran adlı bu kadının bulduğu ölümsüzlük iksirini lokman Hekime verdiği ve bu kalede beslediği yılanlarla yaşadığı için kaleye bu ismin verildiği düşülünüyor.

Kısacası Adana tüm bu kıymetli özellikleri, eşsiz mutfağı ,misafirperver ve candan  insanlarıyla biz gezginleri kendine çeken ,gönüllerin sultanı  türküleri ile bizi her defasında kendine götürmeyi çok iyi biliyor. O halde hep birlikte Adana’ya Gidek mi ?