OLAĞANLAŞMIŞ OLAĞANÜSTÜ DURUMLAR

OLAĞANLAŞMIŞ OLAĞANÜSTÜ DURUMLAR

   BARIŞ YAVAŞ

 Günümüzde küreselleşen olağanüstü hal ve savaş koşulları içerisinde, ülkemizin siyaset sahnesinde partiler arası farkların silindiği, hemen hemen her tarafın piyonlaştığı günlerde, mevcut dünya ve ülke durumunun gidişatından çıkarı olan bir avuç burjuvanın ve işbirlikçilerinin dışında kalan herkes ‘’SARAY’’ rejiminin gerçek(sınıfsal) yüzüyle ve niteliğiyle yüzleşmeye devam ediyor. (VE EDECEK)

     Ülkemizde ve dünyada olağanlaşmış olağanüstü gündemler resmen birbiriyle yarışmaya başladı. ABD seçimleri sonrası Trump’tan elinde sihirli değnek varmışçasına savaşları bitirmesini bekleyenler ve bu konu üzerinde ciddi ciddi şakasız (çünkü ben önce şaka zannediyorum) analiz yapılırken, önce ukrayna’nın ABD’den aldığı uzun menzilli ATACMS füzeleriyle Rusya’yı vurması bu ‘’barışcıl Trump’’ fıkrasına noktayı koydu. Adından Rusya’nın ORESHİK füzeleriyle ukrayna’yı vurması ve akabininde Putin’nin ‘’Rusya’nın NATO’ya yanıtıdır’’ açıklaması, aynı gün GAZZE’den katliam, Lübnan’dan bombalama haberlerinin gelmesi, kısacası dünya alenen küresel sömürü savaşına gidiyor insalık daha önce görülmemiş bir karanlığa doğru koşuyorken İNANAMIYORUM ÖZGÜR ÖZEL NORMALLEŞİYOR!! Özgür Özel’in Chp’si (onları destekleyen milyonlarla alay edercesine) normali oynuyor ve yumuşuyor.

     ‘’Yumuşama, normalleşme, sıvılaşma ve buhar olma, sanırım CHP’nin gidişat bu şekilde olacak’’ diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından zaten CHP buhar oldu gitti. Şu an günümüzde ki CHP 80 sonrası yeni siyasi düzene hayatta kalabilmek için ayak uyduran bir CHP. Yani CHP buhar olmuyor AKP'leşiyor aynılaşıyor ve koltuklarını bu şekilde koruyabiliyorlar. Özgür Özel bu yeni İslamcı dönem siyasetinde sayın Cumhurbaşkanına layık bir muhalefet lideri olabilmek için canla başla çalışıyor Özgür Özel ve CHP'si.

     Özgür özel ve CHP’si ‘’ yurt dışındaki ofislere üye alımları sırasında CHP’sine ‘’terörist’’ler girmesin diye sızmasın diye MİT’den istihbarat desteği istedik’’ açıklamasını yaptı. Hani şu hükümet adına muhalefeti takip etmekte bir sakınca görmeyen MİT ya da Allah affetsin Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganı atan teğmenler disiplin soruşturulmasına tabii tutulan ülkemizde zamanında bağıra bağıra asker ve sivil bürokrasimizde tarikat yapılanmaları karşısında aciz duruma düşen MİT.

     Diğer taraftan Kürt Hareketinin, ülkede sözde direnişin ve direncin direngi noktası Dem Partimizin sözcüsü Ayşegül Doğan hanım ise sömürgeciliğin dünya üzerinde en vahşi yüzünün açığa çıktığı bu küresel savaş koşullarında, Kürt halkının sorunlarının çözümünü sömürgecilere karşı emperyalist savaşa karşı değil, ‘’tezgahta bize de yer yok mu?’’ sorusunun bir yansıması ifadesi gibi, ‘’gelin bu tarihsel anı birlikte yakalayalım’’ çağrısında bulunuyor.

     Tüm bunların yanında iktidardakiler ‘’henüz’’ çıkarmamış oldukları ‘’etki ajanlığı’’ yasasının fiili olarak uygularmışçasına fatih altaylı ve İsmail saymaz hakkında soruşturma başlatmış, Kılıçdaroğlu’na siyaset yasağı için yargı düğmesine basmış ve tüm bunlara itiraz etme potansiyellerini harekete geçmeden bastırma hesapları yapmaktadır.

    Ülke muhalefeti teslim olmuş, ihale halka kalmıştır. Doğayı tahrip edenler de madenleri satışa çıkarıp peşkeş çekenler de iş cinayetlerinin müsebbibleri de kayyum atayanlar da Türk ve Kürt halklarına köleliği ve teslimiyeti dayatanlar da bebeklerimizi öldürenler de gençliğin geleceğini yok edenler de hayvanları öldürenler de emekçinin kazanılmış haklarını gasp edenler de aynı güçlerdir, yönetenler egemenler kimse, hepsidir. Ya bu güçlere birleşip kardeşleşerek ve yoldaşlaşarak cevap verecek ya da yalnız kalarak tek tek birbirimizin ezildiğini izleyeceğiz. Türkiye’de ki tüm halkların kaderi birbirlerinin kaderine bağlıdır. Kader elimizdedir.