İnsanlık Kendine Ne Yaşatıyor?
DUYGU DAŞDEMİR
Gelin hayatınızı şöyle bir gözden geçirelim bir defada olsa
kendimizi eleştirelim başkalarının hatalarına odaklanacağımıza kendimizi
temizleyelim.
Hepimizin tek söylediği bir şey var insanlık nereye gidiyor senin
yetiştirildiğin neslin sonucuna doğru
gider. Bir nesil var ki saygı sevgi insan olmanın kurallarını unutup özgüvenle
saygısızlığı karıştırarak ilerliyor. İnsanların inandığı her şey yok oluyor...
Hayatın akış yönü saati değişirken kimse ne olduğunun farkında olmadan günün artık
yirmi dört saatten bile az sürdüğü günlerin farkında mıyız? Kişiler
değişiyor nesil değişiyor.
Hepimizin tek söylediği bir şey var ‘’insanlık nereye
gidiyor ‘’senin yetiştirdiğin neslin
sonucuna doğru gider. Bir nesil var ki saygı sevgi insan olmanın
kurallarını unutup özgüvenle saygısızlığı karıştırarak ilerliyor. Neden eskiyi
örnekliyoruz çünkü eskinin sevgi ve saygılı olduğu sözünün eri güvenilir küçük
büyük kavramını bilindiği saygılı olduğu bir dönemi özlüyoruz. Şimdilerde saygısızlık
kaba kuvvet sokak ağzı konuşmak öz güven olmuş bunları normalleştirerek insan
ırkını yapısını bozduk oysaki insan olmanın kuralı nezaket kibarlık sevgi
anlayış saygı en önemlisi de paylaşmaktan geçer peki ne oldu. İnsanlığın tümü kendini sorgulamadan karşıyı sürekli
eleştirdi.
Aslında karşında kim varsa senin aynan kendini görmüyor
insan kötülere neden bir şey olmaz çünkü iyiler, kötülük yapamazlarsa ondan en
bozuk insana kadar herkes ne oluyor der kendini fark etmez ona göre yaptıkları
doğrudur en tehlikeli insan kendinin doğru başkalarının yanlış olduğunu düşünüyor
peki insanlık böyle nasıl tedavi olacak yanlış olanı normalleştirme. Herkesin
dilinde o sihirli söz insanlık nereye gidiyor kötülük kime göre neye göre
iyilik kime göre neye göre bir de canavar hisli insanlar var şimdi şöyle
örneklersek bir insanı öldürmekle duygularını yok etmek ve öldürmek arasında hiçbir
fark yok keza yaşarken ölmek en kötüsü. Biz yetişirken yerimizi birilerini yetiştiriyoruz
yerimizi bıraktığımız fidanlar. Böylelikle yetiştirdiğimiz fidanlarda
şimdilerde şikayetçiyiz çünkü değerleri yok edince herkes kendi celladını
büyüttü.
Tüm canlılar döngüyü sağlıyor insanlar da birbirinin neslini
devam ettiriyor. Aslında güzel iyi bilgili düzgün davranışını iyiliğini öne
çıkarıp çocuklar yetiştirip bıraktığında iyi nesil yetişecektir. Fakat en büyük
sorun duygu eksikliği insanlar ilk önce görünüşe sonra güce sonra kariyerine para vs. böyle uzayıp
gider kimse karakterini görmez en son fark eder. Kimden çocuk yaptığını sevgisi
bitince dayak yediğinde hakarete uğradığında darp ve ölümle biten sonuçlanır
bazen. Şimdi yetiştirdiğimiz insanlıkla karşı karşıya kalırız şimdiki gibi
tamda bugünkü gibi hayatımız hep birilerine inanmakla geçer hep birilerinin
doğrularına inanarak geçer hayat anne baba öğretmen eş arkadaş akraba
siyasetçiler aklınıza gelecek herkes hacılar hocalar dedeler kim varsa inanırız
tek inanmadığımız bir şey var ki oda kendimiz hep birilerinin lafına fikrine
sözüne bağımlı kalarak hayat sürdüren biz işte tam yanlış burada başlar nesilde
böyle bozulur gider herkesin gizli odaları vardır yüzleşmesi gereken o odaları
açıp dökün köhne ne varsa bakın oralarda neler var.
Tek kalmaktan korkmayın kimsesiz kalmaktan sevgisiz kalmaktan
hiçbir şeyden korkmayın bunların hepsinin üstünde sen varsın. Korkmayın kendine
inan kendin gibi olanlar hayatına gelir ve kendinin kahramanı olursun kimse
senin kahramanın olmaz hayat iki kelime vakti gelen gelir vakti dolan gider geldiyse
vaktini iyi kullan kimsenin sahibi değilsin kimsede senin sahibin değil sadece
kendi rolünü oynayıp giden bir oyuncusun oyun senin sahne senin senaryo senin.
Ya insan yetiştirirsin ya da celladını.
İlk Yorum yapan siz olun!