Her Şeyinle İçimizden Birisin , Kalimera Selanik !

Her Şeyinle İçimizden Birisin , Kalimera Selanik !

Selanik deyince aklımıza bence ilk olarak köklerimiz ve soy ağacımız gelmektedir şüphesiz , Anneanne ve dedelerimizin mübadele sırasında yaşadıkları bir yana ;kültürüyle ve dokusuyla da birbirimize benzeyen hatta içimizden biri olan bu güzel şehir benim için de aynı hikayelerle dolu bir kapalı kutu niteliğindedir .Biraz geriye gidecek olursak ayrıcalıklı coğrafi konumu sayesinde tarih boyunca önemini ve değerini hiç kaybetmemiştir.  M.ö. 315 yılında, kente Büyük İskender’in üvey kardeşi olan eşinin adını veren Makedonya Kralı Kassandros tarafından kurulmuştur. Kentin kurulmasından önce o bölgede Thermaikos Körfezi’ne adını veren Thermi adında küçük bir yerleşim bölgesi bulunuyordu. Bu  nedenle Selanik’e “Thermaikos’un Perisi de denir.  Bugünkü Selanik ise Yunanistan’ın en büyük ikinci kentidir. Modern bir Avrupa kenti olmasının yanı sıra tüm Balkan ülkelerini birbirine bağlayan önemli bir ticaret rotasıdır. Kentin çoğu Unesco Kültürel Miras Koruması altında olan ve büyük öneme sahip çok sayıda tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır. Selanik’in simgesi Beyaz Kule’dir; bununla beraber Galerius Kemeri , antik surlar, Vergina kalıntılarının sergilendiği Arkeoloji Müzesi, Atatürk Müzesi ,Rotonda ,hamamlar ve Ladadika bölgesi M.s. 2.yüzyıla ait kente damgasını vuran başlıca tarihi eserleridir. Buralara geldiğinizde birçok etkinliğin yanı sıra Agkistro ve Sidirokastro kaplıcaları ve tabi ki Yunanistan’ın en muhteşem plajlarından biri sayılan büyülü Halkidiki Bölgesi de ayrı bir öneme sahiptir. Halkidiki’nin Selanik’e en yakın plajları, sadece 30 dakika mesafededir. Geldiğinizde yapmanız gereken bir diğer önemli ziyaretlerden biri de tabii ki  Mustafa Kemal Atatürk ‘ün doğuduğu evi gezmektir ; Atatürk Müzesi, Türk Konsolosluğu’nun arkasında Apostolou Pavlou Sokağı’nda bulunmaktadır. Bu bina, 1935 yılında Selanik Halk Meclisi tarafından Türkiye Cumhuriyeti’ne verildikten sonra müzeye dönüştürülmüştür.  Bu büyülü komşumuzun biraz da yemek kültürüne değinmek isterim müsadenizle ; bu sıcacık memleketin yemek kültürü ülkemizle sürekli kıyaslanır ve birçok lezzeti kimin kimden aldığı konusunda uzunca ve sonuçsuz kalan tatlı tartışmalar yaşanır.Bizim ülkemizdeki rakıya benzeyen “uzo” oldukça fazla tüketiliyor. Rakıya göre daha hafif olan bu içki Selanik gecelerinin de vazgeçilmezidir.Hele yanındaki patlıcanlı mezeler ve peynirler bir şahane diyebilirim , Selanik’te hayli fazla içilen frappe, böreğe benzeyen bougatsalar da mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında bulunuyor. Daha klasik bir şeyler yemek isterseniz deniz ürünleri yanında mutlaka eşsiz Yunan salataları istemeyi de ihmal etmeyin derim.  Sahil boyunca buralarda romantik yürüyüşler yapmayı ,gün doğarken pırıl pırıl denizlerinde serinleyip eşsiz tarihi evlerinin bulunduğu o samimi sokaklarında turlamayı  ve gün batarken sirtaki gecelerinin içinde ruhunuzu ezgilere teslim ettiğiniz o özel geceler için Selanik semalarına en kısa zamanda gitmenizi dilerim ,şimdiden iyi tatiller olsun…