NİLGÜN EGE

Geçtiğimiz günlerde bir göz doktoru, genç bir kızımızı “teşhircilik”le suçlayıp muayene etmedi. Bu olay aslında tek başına bir hekimin tavrını değil, toplumun yıllardır tekrar ettiği aynı ezberi gösteriyor: Kadının kıyafeti üzerinden hüküm vermek. Bugün genç kızlarımızın krop diyerek giydiği açık kıyafetler konuşuluyor. Herkes onlara yükleniyor, her kafadan bir ses çıkıyor. “Böyle mi giyinilir?”, “Gençliğin hali ne olacak?” diye söylenip duruyoruz. Ama hiç perde arkasına bakıyor muyuz? Bu gençlere bu kıyafetleri kim öneriyor, kim dayatıyor, kim teşvik ediyor?

Kıyafetler gökten inmiyor. Onları ortaya çıkaran, defilelerde parlatan, reklamlarda öne çıkaran bir moda endüstrisi var. Üstelik sosyal medyanın her köşesinden gençlerin zihnine işlenen görüntüler, “böyle giyinirsen güzelsin, böyleysen modernsin, özgürsün” mesajını veriyor. Kısacası gençler bu trendlerin ortasında kalıyor. Peki biz ne yapıyoruz? Onlara yükleniyoruz. Modacıların, markaların hiç mi suçu yok? Onlar bu ülkenin değerlerinden habersiz mi? Kendi toplumunun kültürünü yok sayarak, yalnızca tüketimi körükleyen bu anlayış sorgulanmıyor da, günah hep genç kızlarımıza yazılıyor.

Benim itirazım da tam burada başlıyor. Kolay olan gençleri eleştirmek çünkü en savunmasız olan onlar. Ama esas meseleye dokunmak zor geliyor. Çünkü moda sektörünün dokunulmazlığı var. Podyumlarda alkışlanan kıyafetler “trend” diye kutsanıyor. Oysa gençlerin yaşadığı topluma, değerlerine, hassasiyetlerine uygun olmayan bu dayatmaların tartışılması gerekmez mi? Neden kimse bu cesareti göstermiyor?

Genç kızlarımızı sürekli kıyafetleriyle yargılamak, onları baskı altına almak, aslında asıl sorunu görmezden gelmek demektir. Ben bir kadın olarak da, bir anne olarak da bu ikiyüzlülüğü kabul etmiyorum. Evet, gençlerimizin tercihlerinde eleştirilecek yönler olabilir ama bu tercihleri şekillendirenlerin sorumluluğunu konuşmadan yapılan eleştiriler eksik ve adaletsizdir. Eğer gerçekten bir şey sorgulanacaksa, sorgulanması gereken; gençlerin sırtından para kazanan ve onlara kendi toplumunun değerleriyle bağdaşmayan kalıpları dayatan moda sektörü olduğunu neden hiç düşünmüyor neden onlara hiç eleştiri yapmıyoruz. Asıl gençlerimizin değil modacılarımızın kendine çeki düzen vermesi gerekmez mi?

Bugün krop veya açık giyen bir genç kızımızı teşhircilikle suçlamak kolaydır. Ama asıl teşhircilik, gençlerin üzerinden prim yapan bu moda anlayışıdır. Eleştiri yanlış adrese yöneldiği sürece her yıl aynı tartışmalar devam edecek. O yüzden çağrım net: Gençlerimize değil, onları bu kalıpların içine sokanlara bakın.

Krop veya açık giymek bir suç değildir. Ama gençleri bu kıyafete mahkûm eden anlayış, işte asıl suç oradadır. Genç kızlarımızı değil, onların üstünden servet kazananları eleştirin. Çünkü günün sonunda krop ve ona benzer kıyafetler bir kıyafet değil, dayatmanın ta kendisidir.