“Değişmeyen Tek Şey: Değişim”

ZEYNEP ŞİMŞEK
“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.”
Hayatın belki de en dürüst gerçeği bu.
İnsan bir sabah uyanıyor ve fark ediyor ki artık aynı kişi değil. Aynı düşünmüyor, aynı hissetmiyor, hatta aynı hayalleri bile kurmuyor. Bu bir tesadüf değil. Bu, büyümek.
Kendini değiştirmek, sandığımız kadar romantik bir süreç değil. Bazen geceleri sessizce ağlamakla, bazen alıştığın bir şeyi geride bırakmakla, bazen de kendine bile itiraf edemediğin duygularla yüzleşmekle başlıyor. Ama her zorluk, insanı biraz daha olgunlaştırıyor. Her kırılma, biraz daha güçlendiriyor.
Kendime bakıyorum…
Belki daha bir yıl önce “asla yapamam” dediklerimi yapmışım.
“Ben böyleyim” deyip savunduğum yönlerimi değiştirmişim.
Ve fark ediyorum ki; değişmek, kendine ihanet değilmiş.
Aksine, kendini gerçekten tanımanın yoluymuş.
Dün düşündüğümle bugün hissettiğim aynı değil.
Dün güvendiğim şeyler, bugün içimde soru işaretlerine dönüşmüş.
Dün inandığım bazı fikirler, yerini daha esnek bir anlayışa bırakmış.
Ve bu kötü değil.
Bu, ilerlemek.
Değişmek demek sadece dış dünyaya ayak uydurmak değil.
İç dünyanı da yeniden inşa etmek demek.
Kendine karşı daha dürüst olmak demek.
“Ben böyleyim” demenin konforundan çıkıp,
“Peki, daha iyi nasıl olabilirim?” sorusuna cesaretle cevap vermek demek.
Kendini yenilemek için illa büyük krizler yaşamak gerekmiyor.
Bazen küçük farkındalıklar bile, bir ömürlük dönüşümlere sebep olabilir.
Bir sabah kahveni içerken kendine sorduğun basit bir soru:
“Ben artık neyi istemiyorum?”
ya da
“Bana gerçekten ne iyi geliyor?”
İşte o anda başlıyor değişim. Sessiz, içten ve derin.
Şimdi anlıyorum: Aynı kalmak, en büyük durgunluk.
Ve hayat, durgunluğu sevmez.
O yüzden, artık dün olduğum kişiye bile tutunmuyorum.
Çünkü o hâl, o düşünceler, o ben…
zaten çoktan geride kaldı.
Her gün biraz daha değişiyorum.
Ama bu kez korkmadan, savaşmadan.
Kendimi yargılamadan, “neden böyle oldum” demeden…
Kendimi tanımaya, büyümeye, anlamaya devam ediyorum.
Ve belki de en büyük gelişim;
başkasına değil, kendine yabancılaşmadan,
her gün yeniden “merhaba” diyebilmektir.
Hayat, aynı kalmayı değil; her gün yeniden doğmayı ister.
İlk Yorum yapan siz olun!