Şimdilerde hayat pahalılığı , ekonomik koşullar ,fahiş fiyatlar ve el yakan etiketler derken üzerine bir de pahalı restoranlar eklenince tatil hayalleri bile kurulamayan güzel ülkemizde maalesef seyahat kelimesi anlamını yitirir olmaya başladı. Her geçen gün yoksulluk kemerimizi daha da sıktığımız üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin cennet topraklarına çoğumuz gidemiyoruz bile ; yazımızın başlığı Bodrum Kazan Biz kepçe olduğu için en azından gelin hep birlikte biraz tarihi detaylarına göz atalım .

Dünyaca ünlü Bodrum Yarımadası 3 bin 500 yıllık tarihi kadim medeniyetlerden miras aldığı kültür ve sanatını , doğal güzelliklerini ,tarımından sahillerine gastronomisinden pırıl pırıl denizlerine kadar ziyaretçilerinin her türlü ihtiyacına cevap veren farklı konseptleriyle her keseye hitap etmiyor olsa da güzel ülkemin nadide cennet köşelerinden birisidir . Milattan önceki çağlardan itibaren insanoğlunu kendine hayran bırakan Bodrum , Antik çağdan günümüze Leleg ,Karia,Pers ,Dor ,Helen ,Roma ,Bizans ve Osmanlı gibi çeşitli kültür ve uygarlıkların izlerini üzerinde barındırır .

Ünlü tarihçi Homeros tarafından Mavilikler Cenneti adı takılan Halikarnassos Yunan ve Anadolu medeniyetlerinin kesiştiği topraklarda kurulmuştur . Antik çağın en önemli limanlarından biri olan Halikarnassos tarihin babası olarak bilinen Heredotos ve ilk kadın amirali olan Artemisia gibi önemli pek çok kişiyi de bu topraklarda barındırmıştır.

Tarihte Bodrum adı ST. PETRİUM şövalyelerinden gelir. Kale’nin kurucularından olan St. Petrium şövalyeleri O dönemde, burada yaşayan Türkler tarafından BODRUM olarak telaffuz edilen bu isim, Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte Bodrum olarak kesinlik kazanmıştır .

Cumhuriyet’in ilk yıllarında nüfusu yaklaşık 5000 olan Bodrum, turizmden önce geçimini balıkçılık, süngercilik ve tarım ile sağlayan küçük bir liman kasabası olarak biliniyordu. 1965 yılından itibaren turizmin gelişmesiyle birlikte nüfus artışı, yapılaşma Bodrum’u hızla gelişen bir turizm merkezi haline getirmeye başladı. Bugün Bodrum, dünyanın en özel ve en güzel coğrafyasında, kültür ve tarih zenginliği ile dikkat çeken ve bu özellikleriyle cazibesini giderek artıran bir turizm merkezidir.

Ününe ün katan Bodrum Kalesi , meşhur Barlar sokağı ,Bodrum Antik Tiyatrosu , Yalıkavak Marina ve Gümüşlük gezilip görülesi şahane yerlerindendir . Eğer uzunca vaktiniz varsa Tavşan Adası ,Akvaryum Koyu ,Bargilya ve Uyku Vadisini de görmeden dönmenizi önermem.

Benim de için için hayalini kurduğum hem gözlere hem de damak şaklatan lezzetleriyle bizi bizden alan Kabak çiçeği dolması , tatlı mı tatlı Bitez dondurması , Bodrum Çökertmesi ve çeşit çeşit balıklarıyla kendine hayran bırakan Bodrum ‘ da turist olmak gerçekten büyük ayrıcalıktır . Uzun lafın kısası Dünyanın neresini gezerseniz gezin kendi cennetimiz olan Bodrum ‘a mutlaka uğrayın .Son satırları Halikarnas Balıkçısı ile bitirelim derim 

Yokuş başına geldiğinde

Bodrum'u göreceksin,

Sanma ki sen Geldiğin gibi gideceksin

Senden öncekiler de Böyleydiler

Akıllarını hep Bodrum'da Bırakıp gittiler...

Halikarnas Balıkçısı