Bir Başkadır Benim Memleketim
Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ ,Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa Anısına …
“Dünyada hiçbir kent, ne topraklarının bereketi, ne de ticaretteki zenginliği bakımından bu kenti geçemezdi “der Romalı bir tarihçi Hatay için , doğunun kraliçesi sözünün tam da burada doğduğu ve “benim şahsi meselemdir “cümlesinin önemiyle doğmuştur bu kent . Dışarıdan doğup ülkemize dökülen ve tersine akan Asi nehriyle , türlü türlü güzel yemeklerin, tatlıların anavatanı oluşuyla, dünyada ilk kez ışıklandırılan caddeye sahip olması ve hatta hristiyan kelimesinin ilk burada anılması akıllarda bırakmıştır bu güzel memleketi bizlere .
1 Kasım 1936’da ki açılış konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizi gece gündüz meşgul eden başlıca büyük mesele, İskenderun ve Antakya çevresinin geleceğidir. Bunun üzerinde “ciddiyet ve kesinlikle duruyoruz” ifadelerini kullanmıştı. İşte böyle bir meseleydi HATAY bizler için …
Taş Köprü, Ulu Camii, Tarihi Saat Kulesi, Ramazanoğlu Medresesi ve Tarihi Kazancılar Çarşısı desem, hatta bir önceki yazımda dediğim gibi hani elimizde buz gibi bici bicilerle gezip dolaşacaktık ADANA sokaklarında ; Seyhan , Kapuzbaşı ve Göksu nehri akıyor mudur eskisi gibi ?
Peki ya Mezopotamya’nın en güçlü kalesi Diyarbakır ‘da Zerzevan kalesi , Malabadi köprüsü ve Diyarbakır surları yine gidip görülebilir mi dersiniz ?
Dillere destan ,gönüllere hayran bırakan masallar diyarı Gaziantep ise Türkiye ‘de ayakta kalabilen kalelerin en muhteşemi olan her köşesi ayrı bir cennettir. Okul yıllarında tarih derslerinde, Atatürk tarafından “Gazi” unvanı verilen şehir olarak zihnimize kazınmıştı Antep. O yıllar Kurtuluş Savaşı’nda verdiği mücadeleyle tanıdığımız kent, damak zevklerimiz geliştikçe sahip olduğu zengin mutfağıyla kulağımıza çalınır oldu. Gidenler anlattı, gelenler anlattı. Türkiye’de yaşayan herkesin en az bir defa gitmesi gereken şehirlerden biriydi.
Peki ya görebileceğiniz en heybetli gün doğumunu yaşamak için dünyanın öbür ucuna gitmenize gerek yok desem ; Adıyaman’dan zirveye olan mesafenin sadece 83 km olduğunu ve 1 saat 30 dakika sonra muhteşem bir gün doğumuna şahitlik edeceğinizi unutmayın. Dünyanın 8. harikası sayılan Nemrut, kabartmaları, yazıtları, 10 metreyi bulan heykelleri ve muhteşem gün doğumu ve gün batımıyla ülkemin belki de en görülmesi gereken yerlerinden birisidir .
Hepimiz tarih kitaplarından Kurtuluş Savaşı sırasında Fransız işgaline karşı direnişi ile biliriz Kahramanmaraş'ı. Hititlerin bölgeye ilk yerleşen uygarlık olduğunu ve şehrin adının Hitit Komutanı Maraj'dan geldiğiniz biliyor musunuz?
Şimdilerde içinde sadece acıyı biriktiren bu şehirde Elbistan ,Afşin ,Pazarcık ,Türkoğlu ve Göksun hakkında o kara güne kadar adını bile duymadığımız ama her yazışmaya koyduğumuz kendi semtlerimiz olmuşlardı adeta ..
Sevimli meydanları ,sağlı sollu caddeleri ile kayısının cenneti güzelim Malatya da sıra ; Geleneksel Malatya konaklarının mimari özelliklerini yansıtan Beş Konaklar, 1900’lü yıllarda inşa edilmiştir. Saray Mahallesi’nin Sinema Caddesi üzerinde yer alan konaklar yan yana yapılmış iki katlı beş konaktan oluşuyordu. Şimdiler de keşke her yer iki katla kalsaydı dediğinizi duyar gibiyim ben de .
Güney Doğu Anadolu’nun incisi olan ve Peygamberler şehri olarak anılan kadim şehir anlı şanlı Şanlıurfa. Eski adıyla Edessa ve Er-Ruha olarak da isimlendirilen bir tarihi şehirdir. Urfa’ nın tarihi çok eskilere dayanmaktadır.
1993 yılında ortaya çıkan Göbeklitepe, dünya tarihini değiştirmiş, tarihin derinliklerinden gelerek gün yüzüne çıkmıştır.
Ama gün yüzünü göremeyen binlerce insan olmuştu , onca tarihi dokunun ,onca güzel ilçenin mahallelerin ve köylerin binlerce canlının gün yüzünü bir daha göremediği yüz yılın felaketinin yaşandığı o kara gece de , inanmakta güçlük çektiğimiz ama bir daha hayatımız boyunca asla unutmayacağımız bir gece yaşandı .İnadına birlik ve beraberlik dediğimiz ve anılarda kalbimize sığmayan binlerce yarayla sınandık büyükten küçüğe .
Mahallelerden, sokaklardan hatta haritadan bile silindiği söylense de bir ömür unutmayacağız ! Birlik ve beraberlik için de yeniden yeşereceğiz ! Kırıldığımız yerlerden bir daha dirileceğiz , geride kalanlara sabırlar dileyip bir daha asla sırtımızı dönmeyeceğiz . Hayatını kaybeden binlerce insana rahmet dileyeceğiz ama asla coğrafya kaderdir demeyeceğiz !
Dememeliyiz de …
İlk Yorum yapan siz olun!