Balkanlardan Gelen Tatlı Bir Esintiye İhtiyacınız Varsa ; Haydi Gelin Benimle Dubrovniğe !

Balkanlardan Gelen Tatlı Bir Esintiye İhtiyacınız Varsa ; Haydi Gelin Benimle Dubrovniğe !

İrlandalı Yazar George Bernard Shaw “ Dünyada cenneti arayanlar Dubrovnik’e mutlaka gelmeli” demiştir . Her tarafı ayrı güzelliklerle dolu bu şehrin öyle çekici yerleri var ki ; Orta çağa ait etkileyici kaleleri, kiliseleri, sarayları ve tarihi kalıntıları ile Dubrovnik, Hırvatistan’ın en popüler şehri ve Adriyatik’in incisi olarak gösterilmektedir .

Neredeyse 1000 yıldan daha uzun bir geçmişe sahip olan Dubrovnik, Avrupa’nın en önemli kültür merkezlerinden biridir de diyebiliriz . Tarihin etkilerini şehrin her köşesinde görmek mümkündür. Orta çağ surları  ile çevrelenen Eski Şehir kısmı şehrin en çok turist çeken bölümlerinden biridir. Bu kısım 1979 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Bu eşsiz şehirde sayısız kütüphane bulunmaktadır. Fransiskan Manastırı Kütüphanesi’nde 70 binden fazla kitap, yüzlerce el yazması ve inkunabeller ( matbaanın ilk zamanlarında basılmış kitaplar) bulunmaktadır. Bilim kitaplığında ise 1500 yılından öncekiler de birlikte olmak üzere 100 binden fazla kitap korunmaktadır.

Kültürleri gereği hem öğrenmeyi hem de eğlenmeyi çok seven bu sıcak kanlı insanlar her yıl düzenledikleri geleneksel kutlamalardan biri olan Dubrovnik Yaz Festivali esnasında sarayları, kiliseleri ve meydanları birer sahneye dönüştürmektedirler. 

Temmuz ve Ağustos ayları arasında düzenlenen bu festivalde sayısız müzikaller , tiyatro gösterileri ve folklor gösterileri yapılmaktadır. 

Aslında  Dubrovnik’i  çekici kılan diğer özellikleri nedir derseniz ; insanların ziyaret nedenlerinden biri de elbette eşsiz iklimidir demeyi doğru buluyorum ,Dünyamızın geçirdiği değişken iklim krizlerine inat yıl boyu ortalama sıcaklığın 18 derece dolaylarında seyrettiği Dubrovnik’te yılın 265 günü pırıl pırıl güneşli bir hava bulursunuz , bundan dolayı bitki örtüsü çeşililiği de oldukça fazladır. Dar yapılı sokaklarının her birinde burnumuza ayrı güzellikteki çiçeklerin kokusu gelmektedir .

Tüm bu harikalar  dünyada oldukça ses bulmuş olmalı ki ; milyonların izlediği fantastik bir dönem dizisi olan Game of Thrones’un çekim lokasyonlarından birine de ev sahipliği yapmış olan Dubrovnik, dizinin ardından Amerikalı ve İngiliz turistlerin de istilasına uğramış durumdadır .

Sizlere biraz da Old Town yani eski şehirden kısaca bahsetmek istiyorum  ;  Old Town; başta Stradun Caddesi olmak üzere Dubrovnik’in başlıca mimarilerini ve tarihi yapılarını etrafında topluyor. 

Fazla kalabalık oluşunu ve her an her köşeden bir insan çıkışını bir yana alırsak, Dubrovnik Old Town ile ilgili en güzel şey de taş evlerle süslü bembeyaz sokakların temizliği ve caddelerinin güneş ışıkları altında ışıl ışıl parıldamasıdır. 

 

Dubrovnik Old Town’da Gezilecek Yerler Listesi:

Şehir Suları: Old Town şehir surları ve Lovrijenac surları başı çekiyor.

Meydanlar: Stradun Meydanı, Gundulic Meydanı, Luza Meydanı.

Saraylar: Sponza Sarayı, Knezev Dvor Sarayı.

Kiliseler: Dubrovnik Katedrali, Saint Saviour Kilisesi, Sveti Vlaho Kilisesi.

Manastırlar: Franciscan Manastırı, Dominican Manastırı.

Tarihi Yapılar: Çan Kulesi, Büyük Onofrio Çeşmesi, Orlando Anıtı, Jesuit Merdivenleri

 

Biraz da lezzetlerinden bahsedecek olursak ,Adriyatik kıyılarında olmasından dolayı deniz ürünleri konusunda oldukça çeşitliliği olan bu küçük şehirde restoranların çok da ekonomik olmadığı bilgisini de sizlerle paylaşmak isterim . Hırvat köftesi ve Cevapi en ünlü yemekleridir . Şarap eşliğinde tadabilir ve sevdiklerinize alabileceğiniz şehre özgü zeytinyağları ile de gezinizi sonlandırabilirsiniz .

Bu cennet köşeleri okumakla  değil yaşamakla olur diyorsanız , sevdiklerinizle beraber bu tecrübeli balkan incisinin  kollarına kendinizi bırakmanızı tavsiye ederim  , Bu gezimde bana katılan herkese  teşekkürler ve sevgiler ...